Güncelleme Tarihi:
ANKARA (DHA) - MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, İstanbul Vezneciler'deki bombalı terör saldırısına ilişkin yaptığı açıklamada, "Türkiye'nin terörle mücadelesi güçlendirilmelidir. İstihbarat konusunda, önleyici terörle mücadele konsepti geliştirilmesi konusunda ciddi tedbirler almak gerekiyor. Terör örgütlerinin organizasyonları yapabilmesi, çok önemli bir network, ilişki ağı gerçekleştirdiklerini ortaya koyuyor. Terör örgütlerinin böyle bir kapsamlı eylemi yapabilecek kapasitede olması maalesef terörle mücadelede gösterilen zafiyetin neticesidir. Asıl vahim olan noktada budur" dedi.
MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, TBMM'de gazetecilerin sorularını yanıtladı. Vural, İstanbul'daki terör saldırısına ilişkin, şunları söyledi:
"Şehitlerimize Allah'tan rahmet, yaralılarımıza acil şifalar diliyorum. Maalesef bir süreden beri Ortadoğu'daki Irak, Suriye'deki bir takım kentler, Beyrut görüntüsü içerisinde bombalı saldırılar, canlı bombalar, yerle bir edilen ilçelerimizi terör örgütünün ülkemizi nasıl örümcek ağı gibi sardığını ve güçlendiğini ortaya koyuyor. Türkiye bu coğrafya içerisinden bir demokrasi ülkesi iken bugün terör örgütlerinin networkleriyle acı bedellerini ödeyecek noktaya geldik. Bu tablo aslında bir bakıma bugüne kadar teröre karşı mücadelede zaafiyet ve gafletin sonucu olduğunu görmek lazım. Bunlarda muhakkak gerekli hesap sorulacaktır. Türkiye'nin terörle mücadelesi güçlendirilmelidir. Bu konuda istihbarat konusunda, önleyici terörle mücadele konsepti geliştirilmesi konusunda ciddi tedbirler almak gerekiyor. Terör örgütlerinin organizasyonları yapabilmesi, çok önemli bir network, ilişki ağı gerçekleştirdiklerini ortaya koyuyor. Terör örgütlerinin istihbaratı, lojistik desteği, kadroları itibariyle böyle bir kapsamlı eylemi yapabilecek kapasitede olması maalesef uzun bir süre terörle mücadelede gösterilen zafiyetin neticesidir. Asıl vahim olan noktada budur. Doğu ve Güneydoğu'da illerimizi, ilçelerimizi terörize edenler, hendek kazanlar, her yere bomba koyanlar bu düzeneği ne zaman koydular sorusunu değerlendirdiğimizde, aynı zamanda bombaların ne zaman getirildiği sorusunu sormak gerekir. Türkiye'nin terörle mücadelenin meşru olduğunu, siyasi ve hukuki meşruiyet içerisinde sürdürüldüğünü ifade ettik."
'SİYASİLERİN BİR ZAFİYETİ VARSA NEDEN BUNLARIN BEDELLERİ SORULMAZ?'
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başbakan Yıldırım'ın kınama ve acil toplantı yaptıklarına değinen Vural, "Asıl olan terörü önlemektir. Bu bakımdan Sayın Cumhurbaşkanı'nın ifadesi var; 'her şeyin bir bedeli var.' Vatan için herkes bedelini öder ama terörle mücadele konusunda zafiyet gösterenler görmezden gelenlerin ne bedel ödediğini aziz milletimiz merak etmektedir. Bu kamu görevlileri, istihbarat ya da terörle mücadele konusunda bir zafiyet göstermişse, siyasilerin bir zafiyeti varsa neden bunların bedelleri sorulmaz? Talimatları verenler kimlerdir bunlar ortaya konması lazım. Bütün bunlardan çıkartılacak sonuç, aslında bakıldığı zaman, Türkiye'nin terörle mücadele kapasitesini arttırmak olmalıdır. Milliyetçi Hareket Partisi hukuken kapsamlı bir mücadeleyi sürdürecek tedbirlerin yanı sıra kapsamlı bir mücadele ortaya koyması açıktır. Bu mücadele önleyici terör konseptinden tutun, istihbarat ve terörle mücadelenin merkezi şekilde planlaması olmak kaydıyla bütün boyutlarıyla ele alınarak strateji çerçevesinde sürdürülmesi gerekir" diye konuştu.
'HUKUKİ BOYUTLARIYLA MÜCADELE EDENLERİN GÜÇLENDİRİLMESİ GEREKİYOR'
Askerlere hukuki koruma getirilmesine ilişkin soru üzerine Vural şu ifadeleri kullandı: "Terörle mücadele toprak bütünlüğünü ve egemenlik haklarını ortadan kaldırmak isteyen bir örgüte karşı mücadeledir. Dolayısıyla bütün boyutlarıyla, hukuki boyutlarıyla mücadele edenlerin güçlendirilmesi gerekiyor. Terörle mücadele edenler bizim toprak bütünlüğümüzü koruyorsa, bizi koruyorsa, bizim de hukuk çerçevesinde demokrasimizi, hukuk devletimizi koruyan güvenlik güçlerini korumamız gerekmektedir. Milliyetçi Hareket Partisi bu konuda çok öteden beri bu yöntemle terörle mücadele eden güvenlik görevlilerimizin, bu kararları alanların arkasında olduğumuzu, hukuken de bu konunun güçlendirilmesi gerektiğini defalarca ifade ettik. Bu Kanun tasarısı bu yönüyle bakıldığında aziz milletimizin terör mücadelede askerimizin ve polisimizin yanında ve arkasında olduğunu güçlendirecektir. Bu süreçlerin sorgulanması, terörle mücadelenin hukuki meşruiyet dışındaymış gibi gösterilmesi, terörle mücadele edenlerin yargılanmasının acı sonuçları yaşanmıştır. Böyle bir terörle mücadelede bunun yapılması lazım. Bu kanun tasarısı son derecede önemli. Aynı zamanda terörle mücadele konusunda merkezi bir planlama, görevlendirme yapılmasına Bakanlar Kurulu'na yetki vermektedir. Bunu da çok doğru bulduğumuzu ifade etmek istiyorum. Terörle mücadele kapsamlı sürdürülmelidir. Bütün boyutlarıyla ele alınarak bir strateji çerçevesinde sürdürülmesi gerekiyor. Bu taleplerin bakanlar kurulu tarafından karar altına alınması yoluyla da daha etkili strateji çerçevesinde terörle mücadelenin sürdürülmesi doğacaktır. Bu kanun tasarısı bizim öteden beri desteklediğimiz bir tasarıdır."