Güncelleme Tarihi:
Muhammet BAYRAM/ANKARA, (DHA) - MHP Genel Başkan Yardımcısı Mevlüt Karakaya, "Alanın daraldığını gören terör örgütleri çıkış arıyorlar. İşte 'Bu çıkış ne olabilir?' sorusuna içeride başlatılacak bir isyanla dışarıdan alınacak bir destekle Türkiye'de bir kaos, kargaşa ve kriz çıkarma niyetinde olduklarını düşünüyoruz" dedi.
MHP Genel Başkan Yardımcısı ve Adana Milletvekili Mevlüt Karakaya, DHA Ankara Bürosu'nu ziyaret etti. Demirören Holding Kurucusu ve Yönetim Kurulu Başkanı Erdoğan Demirören'in vefatı dolayısıyla başsağlığı dileğini DHA Ankara Bürosu Şefi Ümit Kozan'a ileten Karakaya, "Bu ülke için çok ciddi hizmetler yapan bir aile. Ben bu vesileyle tüm Demirören Ailesine ve çalışanlarına başsağlığı diliyorum" diye konuştu.
Seçim çalışmaları kapsamında vatandaşların, kendilerinden birtakım beklentilerinin olduğunu dile getiren Karakaya, bunlardan birinin de MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin dile getirdiği 'af' konusu olduğunu söyledi. Bahçeli'nin, teröristler, çocuk istismarcıları, tecavüzcüler, kadın katilleri hariç kader kurbanlarını kapsayacak affın çıkarılmasıyla ilgili konuyu gündeme taşımadan önce parti divanında bahsettiğini kaydeden Karakaya, şunları söyledi:
"Burada ki mesele şu. Türkiye iki terör örgütü ile amansız bir mücadele veriyor. Bunu sadece içeride değil, sınır dışında da yapıyor. Afrin'den Kandil'e olan o bölgede. Bir diğer taraftan FETÖ terör örgütü, işgalci bir terör örgütü. Şimdi bu iki terör örgütü ile mücadele şart; ama bu iki terör örgütü ve onların dışarıdaki mensuplarını da düşündüğümüzde bir çıkış arıyorlar. Yani ilk kez devlet bu terör örgütlerini bitirme konusunda gerekirse dünyayı da karşılarına alacak şekilde bunları boğmaya ve alanı daraltmaya başladı. Şimdi alanın daraldığını gören bu terör örgütleri bir çıkış arıyorlar. İşte 'Bu çıkış ne olabilir?' sorusuna içeride başlatılacak bir isyanla dışarıdan alınacak bir destekli Türkiye'de bir kaosu, kargaşayı ve kriz çıkarma niyetinde olduklarını düşünüyoruz. Yaklaşık 34 bin civarından FETÖ'den 11 bin civarında PKK'dan tutuklu ya da hükümlü statüsünde olanlar var. Bunların önemli bir kısmı, diğerlerini de ayırdığımızda (çocuk istismarcıları, tecavüzcüler, kadın katilleri) geriye kalan önemli bir rakam var. Bu önemli bir rakam. Tabi infaz yasasında bir değişiklik yapılmasıyla bunların bir kısmı (kader mahkumları) kademeli olarak çıkmaya başlayacak."
'CİDDİ RİSK OLUŞTURUYOR'
2000 yılında cezaevlerinde yaşanan olayları hatırlatan MHP'li Karakaya, "Sayın Genel Başkanımız özellikle bunu işaret etti. Biliyorsunuz dozerlerle ancak girilebildi içeriye, devlet giremiyordu. Şimdi bu terör örgütlerinin mensuplarına baktığınızda bunlar öyle sokaktan giden insanlar değil, bunlar eğitimli insanlar. Yani dağda eğitim görmüş, ciddi tecrübeleri olan, psikolojik harbi bilen bir kesimden bahsediyoruz. Yani bu kesimler yarın bir şekilde içeride çıkaracakları bir kargaşa, isyan hareketine dönüştürmeleri, kader kurbanlarını da bu işin içine bir şekilde katmaları ciddi bir riski oluşturuyor. Sayın Devlet Bahçeli'nin durup dururken 'Kader kurbanlarını bir iyilik yapalım, bayramdan önce' şeklindeki yaklaşımı değil bu, bu da sonuç itibarıyla milli güvenlik dediğimiz konular hepsi bir bütünlük içerisinde" diye konuştu.
'ÇİFTÇİ TARIMSAL FAALİYETLERİN SÜRDÜREBİLİR OLMASINI İSTİYOR'
Son yıllarda tarım sektörünün, ekonomik sektörler içinde daha geride kaldığını savunan Karakaya, "Bunun birçok sebepleri var. Tarım kesiminin nüfusunda da bir azalma olduğu ifade ediliyor, doğru. Bu sektör aslında ekonomik aktiveler açısından bakıldığında katma değeri son derece düşük görülen ve paylaşımda hak ettiği payı alamayan bir sektör. Tabi ki üretici, çiftçi tarımsal faaliyetlerin sürdürebilir olmasını istiyor. Şu an sürdürebilirlikle ilgili ciddi sıkıtı ve sorunlar var. Yani adam ektiği ürettiği mahsulü hiç olmazsa onun maliyetinin üzerinde, bir parçada ona bir refah payı olabilecek 3- 5 kuruş karıyla satmak istiyor ki bu işi sürdürsün. Şimdi bunu maalesef yapıyor. Türkiye girdi maliyetleri oldukça yüksek. Yani temel şikayet konularının başında girdi maliyetinin yüksekliği geliyor" dedi.
'MİLLET İTTİFAKINDA CHP'DEN BAŞKA KİMSE KARLI ÇIKMAYACAK'
CHP, İYİ Parti, SP ve DP'den oluşan 'millet ittifakı'na yönelik eleştirilerde bulunan MHP'li Karakaya, şunları söyledi:
"Biz bu ittifakı '5 benzemez ittifakı' olarak ifade ettik. Yani söylemlerine baktığımızda ya milleti kandırıyorlar ya da gerçekten o zaman arka planda bunlar birbirinin aynısı; ama bize göre söylemlerinden hareket ederek bunlar beş benzemez. Bunları hiçbir konuda ne ideolojilerinde ne dünya görüşlerinde ne bakış açılarında ne geçmişlerinde yani bir arada olmayı gerektirecek ortak bir yanları yok. Bir menfaat, çıkar birlikteliği oluşturdular. Bu çıkar birlikteliği nedir? Seçim ittifakıdır. Yani seçime geçmek. Şimdi o yüzden sadece oradan elde edilecek ortak çıkar havuzundan yapacakları paylaşımlara bakıyorlar. Ben açıkça söyleyeyim. O paylaşımda ittifakın lokomotifi durumunda olan CHP'den başka kimse karlı çıkmayacak. Çok net bir ifade. Belki bugüne kadar bir çoğunun konuşmadığı ya da farkına varmadığı bir husus. Yani şu. Bakın Türkiye'de bugün Saadet Partisi, İYİ Parti diğerleri ile birlikte CHP bugüne kadar belki milletvekili çıkaramadığı, bazen çıkarıp, ama çoğu zaman az bir oy kaybettiği illerde milletvekili çıkarak. Kimin sayesinde çıkaracak ittifak sayesinde çıkaracak. Örneğin ‘x’ şehrinde adam 'İYİ Parti' diye oraya, 'Saadet Partisi' diye oraya oy verecek; ama o oylar CHP'nin birçok ilde az oylarla kaçırdığı milletvekillerini kazanmasına neden olacak. İYİ Parti'ye oy verdiğini zanneden, Saadet Partisi'ne oy verdiğini zanneden aslında ertesi sabah uyandığında CHP'ye nasıl oy verip milletvekili çıkardığını görecek."
'HİÇBİR TUTARSIZLIK YOK'
AK Parti ile kurdukları ittifakın esasının, anlaşmasının ve ortaklığının bulunduğuna dikkat çeken MHP'li Karakaya, 'cumhur ittifakı' ile ilgili şöyle konuştu:
"Ülkenin milli bekası, terörle mücadelenin devam ettirilmesi ve cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin tüm kurallarıyla uygulamaya geçirilmesi. Bunu biz Türk siyasi tarihinin en önemli 3 olayından biri olarak görüyoruz. Bize şunu söylüyorlar. 'Dün Sayın Erdoğan’la kavgalıydınız, birbirinize söylenmeyecek lafları, sözleri karşılıklı olarak söylediniz. Bugün ne oldu da bir arada yürüyorsunuz'. Burada bir tutarsızlık olduğunu düşünüyorlar, hiçbir tutarsızlık yok. Yani bura o kadar net ki dün bu Türkiye gemisi yanlış rotada gidiyordu, biz de o gemiyi sevk ve idare edenlerle kavga ettik. Önemli olan bizim için gemidir. Geminin sağlıklı, güvenli limanlara doğru yol almasıdır. İşte 7 Ağustos ile birlikte bunun resmi adı ve rotası da açıklandı. Milli ve yerli bir rotaya doğru geminin yönü döndü. Burada bütün siyasi partiler oldu; ama CHP geri çıktı. İşte Sayın Devlet Bahçeli, geminin bu rotada devam etmesini, milli ve yerli rotada devam ederek, şu anda içinde bulunduğu riskli bölgeden bir an önce çıkarılmasının derdinde."
FOTOĞRAFLI