Güncelleme Tarihi:
ANKARA, (DHA) - MİLLİYETÇİ Hareket Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Semih Yalçın referandum sürecinde yürütülecek kampanya çalışmaları hakkında yazılı açıklama yaptı. Semih Yalçın, "Kampanya süresince çalınmak üzere 3 adet müzik parçası da bestelenmiştir. Bu parçalar: 'Türkiye İçin Evet', 'Yeminim Var', 'Şimdi Evet Haydi Türkiye' adlı bestelerdir. Daha önce de kamuoyuna açıklandığı üzere MHP'nin kampanya sırasında kullanacağı ana slogan, "Bu ülke için bir yeminimiz var, vazgeçilemez." Olacaktır. Bu cümlede ifadesini bulan ruh, Milliyetçi-Ülkücü Hareketin yaklaşık elli yıl önce aziz Türk milletine verdiği sözün bugüne yansımasıdır. MHP, yemininde hânis olmaz yani sözünden dönmez. Milliyetçi Ülkücü Hareketin geleneksel yemininde "Kavgamız; son nefer, son nefes, son damla kana kadardır." cümlesi yer almaktadır. Milliyetçi Hareket Partisi mensupları da son neferine, son nefesine, kanının son damlasına kadar Türk milletinin bekası Türk devletinin bütünlüğü uğrunda mücadelesini sürdürecektir." dedi.
Semih Yalçın, "Anayasa değişikliğinin halkın hakemliğine götürülmesi dolayısıyla 16 Nisan'da yapılacak referandum için siyasi partiler kolları sıvamış, kampanya çalışmaları hız kazanmıştır. Milliyetçi Hareket Partisinde kampanya çalışmaları çok erken başlatılmıştır. Geçtiğimiz yıl Kasım ayından itibaren siyasi gelişmeler hakkında teşkilatımızı ve seçmenlerimizi bilgilendirmek amacıyla genel merkez yöneticileri, başkanlık divanı üyesi ve milletvekillerinin katıldığı kapalı salon toplantıları yapılmıştır. Söz konusu toplantılar, Anayasa değişikliğiyle ilgili temasların sürdüğü günlerde 26 Kasım 2016'da Bursa'dan başlatılmıştır. Bu çerçevede şimdiye kadar Bursa, İstanbul, Trabzon, İzmir, Gaziantep, Kocaeli, Zonguldak, Muğla, Denizli, Samsun, Hatay, Erzurum, Aydın, Konya, Eskişehir ve Antalya'da siyasi gelişmelerle ilgili bilgilendirme amaçlı salon toplantıları düzenlenmiştir. MHP'de, mitingler kadar salon toplantıları da önemsenmektedir. Çünkü bu sayede partimizin yetkili kurullarında çalışan arkadaşlarımız, partililerimiz ve teşkilat mensuplarıyla yakından temasa gelmekte, sebep ve gerekçeleriyle birlikte MHP'nin tutumunu ayrıntılı olarak anlatma fırsatı bulunmaktadır. Toplantılar tertiplenirken bölgesel şartlar doğrultusunda en geniş kalabalıklara ulaşılması esası dikkate alınmaktadır." dedi.
Semih Yalçın, "Salon toplantılarının önümüzdeki günlerde de sürdürülmesi ve toplam 40 büyük ilde gerçekleştirilmesi hedeflenmektedir. İlk etapta Adana, Tekirdağ, Elazığ, Nevşehir, Kayseri, Sakarya, Çorum, Bartın, Manisa, Giresun, Uşak, Ordu, Burdur, Niğde ve Tokat'ta kapalı salon toplantıları düzenlenecektir. Söz konusu toplantılardan Adana ve Çorum'daki 4 Mart'ta; Tekirdağ ve Sakarya'daki 5 Mart'ta; Nevşehir, Elazığ, Manisa, Kütahya ve Tokat'taki 11 Mart'ta; Bartın'daki 12 Mart'ta; Düzce'deki 17 Mart'ta; Kayseri'deki 18 Mart'ta; Isparta'daki 24 Mart'ta; Amasya ve Burdur'daki 25 Mart'ta; Ordu'daki de 26 Mart'ta yapılacaktır. Giresun, Uşak, Aksaray, Kahramanmaraş ve Kastamonu illerinde düzenlenecek kapalı salon toplantılarının tarihi ise önümüzdeki günlerde netleşecek ve kamuoyuyla paylaşılacaktır. Kampanya sürecinde partimizin bazı illerde düzenleyeceği mitinglerin yer ve tarihleri de belirlenmiştir. Buna göre; 18 Mart'ta Elazığ'da, 24 Mart'ta Bursa'da, 25 Mart'ta Kayseri'de, 26 Mart'ta Erzurum'da, 1 Nisan'da Sakarya'da, 2 Nisan'da Ordu'da, 7 Nisan'da Afyon'da, 8 Nisan'da Antalya'da, 9 Nisan'da ise İstanbul'da açık hava toplantıları düzenlenecektir. Ayrıca merhum Başbuğumuz Alpaslan Türkeş'in vefatının seneyi devriyesi olan 4 Nisan 20117 tarihinde Ankara'da anma toplantısı düzenlenecektir." dedi.
Semih Yalçın, "Kampanya çalışmaları afişlerle, broşürlerle, kitapçıklarla desteklenecektir. Kampanya süresince çalınmak üzere 3 adet müzik parçası da bestelenmiştir. Bu parçalar: 'Türkiye İçin Evet', 'Yeminim Var', 'Şimdi Evet Haydi Türkiye' adlı bestelerdir. Daha önce de kamuoyuna açıklandığı üzere MHP'nin kampanya sırasında kullanacağı ana slogan, "Bu ülke için bir yeminimiz var, vazgeçilemez." Olacaktır. Bu cümlede ifadesini bulan ruh, Milliyetçi-Ülkücü Hareketin yaklaşık elli yıl önce aziz Türk milletine verdiği sözün bugüne yansımasıdır. MHP, yemininde hânis olmaz yani sözünden dönmez. Milliyetçi Ülkücü Hareketin geleneksel yemininde "Kavgamız; son nefer, son nefes, son damla kana kadardır." cümlesi yer almaktadır. Milliyetçi Hareket Partisi mensupları da son neferine, son nefesine, kanının son damlasına kadar Türk milletinin bekası Türk devletinin bütünlüğü uğrunda mücadelesini sürdürecektir." dedi.
Semih Yalçın, "Referandumda sadece bir sistem, bir yönetim tarzı değişikliği oylanmayacaktır. Türk milleti varlığına içeriden ve dışarıdan yönelen tehdide karşı Milli Ruh'la cevap verecektir. 7 Ağustos 2016'da Yenikapı'da vücuda gelen millî mutabakat zemini, aslında sadece özlenen bir tablonun meydanlara aksetmesinden ibaret değildir.
Yenikapı Ruhu, 15 Temmuz 2016'da birlik ve bütünlüğümüzü hedef alan bölücü kalkışmaya Türk milletinin; sivili, askeri, polisi, işçisi, memuru, genci, yaşlısı, erkeği, kadını, sağcısı, solcusu, milliyetçisi, devrimcisi, Sünni'si ve Alevi'siyle verdiği ezici karşılığın siyaset platformunda tecessüm etmesidir. Orada milletimizin varlığına kasteden şer odaklarına, iş birlikçilere, bağımsızlığımıza, birlik ve beraberliğimize saldıran düşmanlarımıza karşı millî dayanışma hamlesiyle cevap verilmiştir. Türk milleti; zor günlerde daima her türlü kişisel endişeyi ve çıkarı, her türlü inanç ve itikat farklılığını, her değişik bakış açısını bir tarafa bırakmış, tarihî bir tesanüt içine girerek zor günleri aşmayı bilmiştir. 16 Nisan'da yapılacak referandum da 15 Temmuz ve sonrasında fedakâr, cefakâr ve kahraman Türk milletinin sergilediği olağanüstü millî mutabakatın sandığa yansıması olacaktır" dedi.
Semih Yalçın, "MHP'nin referandumda 'Evet' diyeceğinin açıklanmasının, bazı çevrelerce kasıtlı olarak AKP iktidarına destek vermek olarak kamuoyuna yansıtılması gayretleri sürmektedir. Bu iddialar; gerçeği setretmek, doğruları örtmek için kurgulanmış yalanlardır. Gerçek şudur: MHP'nin Anayasa değişikliğine “Evet.ö demesinin iki ana sebebi vardır. Biri, MHP'nin 48 yıllık mücadelesinde milletin bekası için bütün varlığını ortaya koyacağına dair ettiği yemin, diğeri de 15 Temmuz'da ortaya çıkan diriliş ve silkiniş hamlesiyle 7 Ağustos'ta billurlaşan Yenikapı Ruhu'nun sürdürülmesi zaruretidir. 15 Temmuz'da Cumhuriyet tarihinin en büyük badiresinin atlatıldığı, milletçe yıkımdan dönüldüğü unutulmamalıdır. Bu konuyu hamaset edebiyatına kurban vererek yeniden rehavete kapılanlar da siyasi çıkarları uğruna yakın tehdidi inkâr edenler de vebal altındadır. Bu gibiler; sadece birlik ve beraberlik ruhuna zarar vermekle kalmamakta, aynı zamanda düşmanlarımızın yeniden toparlanarak Türkiye'yi parçalamak üzere saldırıya geçmesine kapı aralamaktadır. Ne yazık ki 15 Temmuz'da ve 7 Ağustos'ta oluşan millî tesanüt ve mutabakat ruhunu baltalamaya yönelik gayretlerin lokomotifi, Cumhuriyet'i kuran parti olan ana muhalefet partisidir. 15 Temmuz gecesi CHP milletvekillerinin TBMM'de gösterdiği yürekli çıkışı parti yönetimi sürdürememiştir. Yenikapı'da minnet rica, çarnaçar boy gösteren CHP'nin Genel Başkanı, aradan çok geçmeden çark ederek kendini mağduriyet edebiyatının fettan kollarında bulmuştur. CHP, sinesinde husule geldiği Birinci TBMM'nin millî tesanüt ve mutabakata dayalı ruhundan 1938 yılı sonrasında süratle uzaklaşmıştır. Atatürk öldükten sonra ulus devlet sürecini tamamlamak üzere bilim ve eğitimde atılan adımlar tersyüz edilmiş, Batı kültürünün değerlerine yönelen, halkın kıymet hükümleri ve inançlarından uzaklaşan politikalara yönelinmiştir. Yıllarca kendi değerlerine yabancı, halktan kopuk nesiller yetiştirilmiştir. Bugünkü CHP'nin zihniyeti, 1938 sonrasının 'gerçek tek adam' yönetiminin kalıntıları ve tortusu üzerine kurulmuştur. Millî mutabakat, dayanışma ruhu gibi değer ve prensiplerle CHP'nin doku uyuşmazlığının sebebi budur. 15 Temmuz sonrasında yaşanan olağanüstü hadiseler bile CHP'yi kendine getirememiş, doping etkisi yapmamıştır. Çünkü CHP özünü yitirmiş, aslından çoktan kopmuştur.CHP'nin, sözde milletin bekası için hayır kampanyası yürütmesi ise tamamen saptırma ve mugalatadan ibarettir. CHP, geçirdiği başkalaşımın bir sonucu olarak yerini tayin etmiştir" dedi.
Semih Yalçın, "Hayır kampanyası, 15 Temmuz'u ve 7 Ağustos'u inkârdır. 15 Temmuz'da yaşanan bölücü kalkışmanın yarattığı travmayı ve sonuçlarını görmezden gelmektir.
Hayır kampanyası, bölücülerin ekmeğine katık hazırlamak, Kandil'e azık yollamak, FETÖ'ye enerji üretmektir. CHP'nin başını çektiği çevrelerle bunlara iştirak eden sermayesi ve sayısı mahdut müzmin muhalifler de referandum kampanyası dolayısıyla MHP aleyhtarlığı üzerinden 'Hayır' propagandası yürütmektedir. MHP tabanının; 15 Temmuz'un acı gerçeklerini, verilen şehitleri ve atlatılan büyük badireyi unuttuğunu, suyun uyuyup düşmanın uyumadığını; FETÖ'nün, PKK'nın, DEAŞ'ın ve bilumum bölücülük taşeronlarının pusuda beklediğini aklından çıkardığını zanneden bu aymaz ve gafiller yanılmaktadır. MHP seçmeni uyanık, müteyakkız; rengini belli etmek üzere hazır ve nazırdır. Partimizin "Millet için, devlet için, cumhuriyet için, Türkiye için evet" sloganı tabanımızda karşılığını bulacaktır. MHP mensupları sandığa gittiklerinde 'Elbette evet, millet için evet, ilelebet devlet.' düsturuyla hareket edecek ve oylarını buna göre kullanacaklardır." dedi.