CHP’nin son dönemlerde en çok yıldızı parlayan isimlerinin başında gelen ve son yerel seçimlerde İstanbul’daki oy artışının önemli aktörlerinden Gürsel Tekin artık Ankara’da.
İstanbul İl Başkanlığı’nı bırakan, ardından CHP Merkez Yürütme Kurulu üyeliğine seçilen Tekin’le Ankara turu yaptık. Tekin bir “İstanbullu” gözüyle Başkent’i değerlendirdi.
İstanbul’da yıllarca süren siyasi hayatınıza, Ankara’da devam edeceksiniz. Nerede yaşayacaksınız Ankara’da?Net planlanmış bir yer yok, şimdilik otelde kalıyorum. Ama yakın zamanda Güniz Sokak’ta doktor bir yeğenim var onun yanına yerleşeceğim. Aileyi buraya getiremiyorum, çocukların okulu var. Zaten Ankara’da da çok duramayacağım. Türkiye’yi dolaşacağım. Referandum için bana verilen bölgeler, Şırnak, Hakkari’ye gideceğim, Orta Anadolu’yu gezeceğim. CHP’nin dokusunun zayıf olduğu her bölgeyi karış karış gezmek istiyorum.
Ankara’yı ne kadar biliyorsunuz Nasıl görünüyor İstanbul’dan Ankara?Ankara’ya genelde kongreler ve kurultaylar için geliyordum. İlk kez ikamet etmiş olacağım. Siyasi partilerin, büyükelçiliklerin kısaca Türkiye’nin gözünün olduğu bir kenttir. Genel tabirle memur kentidir. Her ne kadar Sayın Başbakan hakaret etse de. Sayın Başbakan hala belediye başkanlığından kurtulmuş değil. Köylüye, çiftçiye, hakaret ediyor en sonunda Kemal Bey’e laf yetiştireceğim diye tüm memurlara hakaret etti. Sonra döndü ‘CHP’nin memuru’ dedi ama kırdı döktü. Ankaralı memurlarımız hiç üzülmesin, ne kadar onurlu bir görev yaptıkları aşikardır.
Gökçek İstanbul’a da kötülük yaptıBelediyecilik yönünden nasıl buluyorsunuz Ankara’yı?Belediyeciliği bilen biri olarak hem iyi hem kötü taraflarını söyleyeyim. İyi tarafları her ne kadar eksik olsa da kentsel dönüşüm hızlı oldu. Planlama doğru mu, değil ama hızlı oldu. İkincisi çevre düzenlemesi ve yeşil alanlar... Ama genel anlamda şehircilik açısından Türkiye’nin her yerinde olduğu gibi rant hastalığı Ankara’da da var. Kent bir bütündür, bir bütün olarak ele almazsanız, her şeyi seçime endeksli yaparsanız, kente en büyük kötülüğü yapmış olursunuz. Dünyada bu planlar 300 yıllık, asgari 100 yıllık yapılıyor.
İstanbul’da bu konuda ve ulaşım konusunda dev sempozyumlar yaptırmış birisi olarak bunu söylüyorum. Maalesef İstanbul da Ankara’yı ulaşım konusunda örnek aldı. Ortadan bir viyadük, alt geçitler, üst geçitler... Muhakkak yapılmalıdır ama kentin ortasında ulaşım sorununu böyle çözemezsiniz. Melih Bey Ankara’ya kötülük yaptı, yetmedi. Bir de İstanbul’a bunu bulaştırdı. İstanbul’da ‘Yedi tepe, yedi tünel’ dediler,
trafik problemi bitiyor dediler. ‘Yapmayın, etmeyin’ dedik, dinletemedik. ‘O parayı metroya harcayın’ dedik dinlemediler. Ulaşım ve trafik konusunda tek çözüm metrodur.
Ankara’yı daha iyi gezeceğim, o zaman daha net veriler ortaya koyarım. Ama Ankara’daki rant hastalığını kısa sürede gözledim. Her tarafta plansız alışveriş merkezleri var. Yani alışveriş merkezi dünyada yok mu, yapacaksın ama dünyanın gelişmiş ülkelerinde kentin ana merkezlerinde alışveriş merkezlerini bu kadar sırt sırta göremezsiniz. Hem kentin dokusunu bozacaksın, hem de küçük esnafı öldüreceksin, olmaz öyle şey.
Burada misafirim damarıma basmayın
Melih Bey CHP’yle çok uğraşıyor. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?Gökçek’in siyaset üslubunu hiç beğenmiyorum. Alışılagelmiş bir siyaset örneği değil. Kamu adına görev yapan bir kişinin şantajla siyaset yapmaması gerekir. Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu’yla ilgili ortaya attığı konulara bir bakın...
Ey insaf et Melih Bey, Türkiye’de o kooperatife benzer bir çok yurttaşın kooparatif dairesi var. Yani mütevazı, emekli, Anadolu insanları kendi maaşlarıyla, birikimleriyle yazın bir ay tatil yapabilmek için bir yer alamazlar mı? Havuz nerede, sitenin ortasında. Gökçek’in abartması önemli değil ama medyamız bunu ciddiye alıyor.
İkincisi, ‘Kemal Bey SSK Genel Müdürüyken bir ihalede artış olmuş’ dedi. Melih Bey sen de biliyorsun, bunlar genel müdürün tasarrufunda değildir, o günkü yasalara göre yapılır. Allah aşkına eğer ihaleler sorgulanacaksa, sizin yatacak yeriniz yok. Kimin ihalesini sorguluyorsunuz?
Uzmanlarla görüşüyorum. İstanbul yılda 40-50 milyar dolar imar rantı yaratıyor. Ankara’da da en az 3-5 milyar dolar imar rantı yaratılıyor. Bu rant Ankaralının cebine giriyorsa, ulaşıma, kent gelişimine harcanıyorsa sorun yok. Ama sen 15 yıldır bir metre metro döşemediysen cevap ver kardeşim bu rant nereye gidiyor? Bu devasa binalar, rezidanslar, kuleler kimlere ait? Şimdi bizi konuşturmasınlar, Ankara’da misafirim, damarıma basmasınlar. Yavuz hırsız ev sahibini bastırmasın. Kemal Bey’in veremeyeceği hiç bir hesap yoktur. Türk toplumu çok iyi biliyor Kemal Bey’i. Allah’tan korkun. Belediye başkanlarının bireysel güçlenmesi CHP iktidarında son bulacak.
Nasıl olacak bu güçlenmenin son bulması?CHP’nin ilk yapacağı iş belediyeler yasasını değiştirmektir. Belediye yasası dünyanın hiç bir yerinde böylesi kullanılacak bir güce dönüşmez. Adeta imparator yetkileriyle donatılmışlardır. Başbakanlarda olmayan yetki belediye başkanlarında var. Ne yetkisi bu, rant yetkisi.
En çok AB referansını kullanan Başbakan değil mi? ‘Avrupa Ödüllü Başkentiz’ diyen Melih Bey değil mi? O zaman Avrupa’da hangi kriterler varsa uygulayın.
AKP gece ulaşımına karşıAnkara’da gece ulaşımı uzunca bir süre tartışıldı. Geç saatlerde toplu taşıma olmaması eleştirildi. İstanbul’u da düşünerek bir değerlendirme yapar mısınız?Şu anda AKP’nin politikalarından birisi bu. “Sosyal yaşamı ne kadar kısıtlarsak o kadar iyi” diye düşünüyorlar. Ankara’daki gibi İstanbul’da da aynı. Siz, Beyoğlu’na, İstiklal Caddesi’ne, Taksim’e bakmayın. İstanbul’un arka yüzüne baktığınızda öyle semtler var ki saat dokuzdan sonra her yer kapalı.
Benim doğduğum yerden örnek vereyim. İki kent de sanki Ardahan’ın bir köyü gibi. Sosyal yaşam yok. Gençlerin, kadınların gidebileceği alanlar çok kısıtlı.
Sinema, tiyatro imkanları yok denecek kadar az. AKP bunu çok iyi kullanıyor. İstanbul’da 350 bin nüfuslu, sineması olmayan ilçeler var. Bu Türkiye’nin sorunu. Ben doğduğumda Kars’ta, Ruslar’dan bize kalma sinema, tiyatro, balo salonları var. Nüfus 25 bindi. Şimdi nüfus 100 bin, ama bu salonların hiç biri yok.
Topbaş daha naifİstanbul Belediye Başkanı Kadir Topbaş’la, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek arasında bir kıyaslama yapar mısınız?
Kadir Bey başarısız bir belediye başkanı olsa da kişilik açısından daha naif bir insandır. Siyasal üslubu daha nezaketlidir, kabul etmek lazım. Melih Bey’in siyaset tarzını beğenmediğimi söylemiştim.
İstanbul’da ikamet etmiş birisi olarak, sizin için de ‘Ankara’nın en güzel tarafı İstanbul’a dönüşü’ mü?Hayır. Şairimiz her ne kadar öyle söylediyse de ben inanmıyorum. Ankara’da daha çok yeniyim. Bir-iki ay sonra izlenimlerimi daha net anlatırım. Ankara’nın dört bir yanını gezeceğim, Ankara’nın arka yüzünü de görmek istiyorum.
Meydanları tehlikeli buluyorlar
İstanbul’da da Ankara’da da kent meydanı açısından bir fakirlik var. Sizce bunun nedeni nedir?Meydanları tehlike arz eden yerler olarak görüyorlar. Meydansız kent, kel bir insana benzer. Uzaklara gitmeye gerek yok, Yunanistan’da, Bulgaristan’da, Rusya’da bir bakın bakalım meydanlara ne kadar önem veriliyor. Meydanlar özgürlük alanlarıdır, insanların kendilerini ifade edebilecekleri alanlardır. Bizimkiler bunları istemese de meydanların yok edilmesindeki asıl sebep yine aynı, rant. Meydanlar kentin ana merkezlerinde büyük rant alanları olarak görülüyor ve yok ediliyor. İstanbul’da biz yaşadık, görüyorum ki Ankara’da aynı şeyi var. Siyasi partilerin miting yapabilecekleri alanlar yok. İstanbul’da bir tane var. 15 milyonluk şehir, 10-15 seneye 25 milyon olacak. Ama tek meydan kalacak. Ankara’da da aynı tehlike var.