Metrelerce yüksekte dağcılık tutkusu mesleğe dönüştü

Güncelleme Tarihi:

Metrelerce yüksekte dağcılık tutkusu mesleğe dönüştü
Oluşturulma Tarihi: Ekim 13, 2011 00:00

Dağcılıkla uğraşan bir grup, kendilerine gelen bir teklifin ardından baraj yapımı, yüksek binaların montaj işi, rüzgar türbinlerinin tamir ve montajı gibi metrelerce yükseklikte yapılması gereken işleri profesyonel yöntemlerle gerçekleştiriyor.

Haberin Devamı

KUZEY Endüstriyel Dağcılık Genel Müdürü Ertuğrul Melikoğlu,  “yamaç güvenliği” olarak tanımlanan iş kolunda hizmet  verdiklerini, yamaç güvenliğinin yüksek eğimli bir kayalık yamacın altında yapı,  yerleşim, sanayi tesisi ya da korunması gereken herhangi bir şeyin üzerine düşme  tehlikesi olan kayaların engellenmesini sağladığını söyledi.
Türkiye’de lideriz
Bu konuda dünyada belkide tek örnek olan bir uygulamayı geçtiğimiz ay  bitirdiklerini ve aşağıdaki inşaatın üstüne düşme riski taşıyan 2 bin tonluk bir  kaya bloğunu, İstanbul Teknik Üniversitesinin hazırladığı bir projeyle yerden 400  metre yükseğe sabitlediklerini anlatan Melikoğlu, yaptıkları işle 2 bin tonluk  kayanın bir 100 yıl daha yerinde durmasını garanti edecek kadar  güçlendirdiklerini bildirdi.
Melikoğlu, yamaç güvenliği ve kaya düşmelerinin önlenmesi konusunda  Ortadoğu ve Türkiye’de lider bir konumda olduklarını ifade ederek, bu işe başlama  hikayesini şöyle anlattı:
Yükseklik engel değil
“Bizler dağcılık organizasyonları yapan bir firmaydık. Bir gün bize  Konya Ermenek Barajı’nı inşa eden firmadan, yamaç güvenliği ve yüksekte çalışma  konularında birlikte çalışma teklifi geldi. Birkaç ay için gittiğimiz bu sahada  5,5 yıl çalıştık. Ermenek Barajı yaklaşık 250 metre derinliğinde çok dar bir  kanyona inşa edilmiş sıra dışı bir yapıdır. Bu tür yüksek yapıların inşasında  mutlaka can kaybı yaşanması büyük olasılık dahilinde bir durum. Ancak bu baraj  inşaatı, yaptığımız çalışmalar sayesinde ilk defa kaya düşmesi ve yüksekte  çalışmadan kaynaklı bir can kaybı olmadan bitirilen bir inşaat oldu. Çünkü ilk  defa böyle kayalık bir yere baraj yaparken bu kadar yaygın ve etkili bir biçimde  dağcılık hizmeti kullanıldı.”
Kendileri için işin yapılacağı yerin yüksekliği ve eğiminin herhangi bir  engel teşkil etmediğini, nerede ve ne tür bir uygulama yapılması isteniyorsa  yüksek güvenlik altında bu uygulamayı gerçekleştirdiklerini, ancak bu uygulamanın  sportif dağcılıkla karıştırılmaması gerektiğini ifade eden Melikoğlu, şöyle  konuştu:
“Bizim sınırlarımız yok. Erişim zorluğu çekilen her yere çıktık ve o işi  yaptık. Yapamayacağımız şeylerle karşılaşacağımızı da düşünmüyoruz. Bizim yegane  sınırımız, insan güvenliğini garanti edemediğimiz yerlerdir. Yoğun bir radyasyon  ya da kimyasal tehlike söz konusuysa, çalışacağımız yerin yakınında emniyet  sistemimizi kuracağımız sağlam mesnetler bulunmuyorsa orası bizim için sorun  olabilir ama yükseklik ve eğim önemli değil, her türlü yüzeyde erişme ve  çalışmanın çözümü var.
2009 yılında Türkiye’nin 4. büyük barajı olan Boyabat Barajı’nda başlayan  son derece geniş kapsamlı yamaç güvenliği çalışmamızla bu sektördeki tüm  rekorları kırdık. Sadece bu inşaatı çevreleyen yamaçlarda güvenlik sağlama adına  yapılan işler, bugüne kadar Türkiye’de bu iş kolunda yapılan işlerin tamamından  fazladır. Ancak, bunların yanı sıra doğal görünüme de çok önem veriyoruz.  Yaptığımız uygulamalar, doğaya minimum müdahale ile büyük yapısal çözümler  gerektirmeden yapılabilmesi sayesinde son derece çevreci bir çalışma  biçimidir.”

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!