Güncelleme Tarihi:
Otizmin giderek yaygınlaştığına dikkat çeken Otizm Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Aydın Çayan, "Her 68 çocuktan birinde otizm görülüyor. Tedavi edici bir ilacı yok. Tek ilacı eğitim. Otizmde yoğunlaştırılmış bireysel eğitimle sonuç alınıyor. Otizmli çocukların ve ailelerinin büyük çoğunluğu ciddi sıkıntılar içinde yaşıyor ve otizmli bireylerin hayat boyu desteğe ihtiyacı var. Vakıf olarak herhangi bir kriter, üstün yetenek gözetmeksizin tüm otizmli çocuklara destek sağlıyoruz. Vakıf kurucularımızın tamamının çocukları otizmli. Bu nedenle bir farklılığımız var, kimseyi dışlamak istemiyoruz" diye konuştu.
ÇALIŞMA HAYATINA GEÇEMİYORLAR
Otizm Vakfı’nda özel eğitim, spor hareket eğitimi, iş ve mesleki eğitim ile sanat eğitimlerinin verildiğini anlatan Çayan, şöyle devam etti:
“Türkiye’de otizmde en büyük sınırlılık ve sıkıntı meslek edindirme noktasında yaşanıyor. Eğitimi bir şekilde çözülüyor. Fakat okul sonrası iş ve çalışma hayatına geçiş, sosyal yaşama sıra geldiğinde orada hiçbir şey yapılmıyor. Bu alan boş. Otizmli çocukların da yapabileceği işler mutlaka vardır. Yetenekleri, uğraşılmadığı ve üzerine düşülmediği için ortaya çıkmıyor belki de. Biz sadece görsel olan yetenekleri bilebiliyoruz. Başka becerebilecekleri, yapabilecekleri işler de vardır. Zaten en büyük isteğimiz de budur. Mutlaka çalışma yaşamına da girmeliler. Bizim çocuklarımız çok da dürüst iş yaparlar.”
‘YAŞAM KÖYÜ’ İSTİYORUZ
Çayan, çocukların ailelerinden bağımsız yaşamaya alışmalarının çok önemli olduğuna dikkat çekerek, "Otizm Vakfı olarak ana hedefimiz bir 'Yaşam köyü' kurulması. Burada çocuklar bizim yaşlılığımızdan ve ölümümüzden sonra kalabilmeli, mutlu olarak yaşayabilmeli. Fakat buraların iyi denetlenmesi, yasal düzenlemelerinin yapılması ve kaynağının oluşturulması gerekiyor. Devletin mutlaka bu sürecin içinde olması lazım" diye konuştu. Otizmli çocukların 3-5 günlük bırakılabileceği merkezlerin açılması ve yaygınlaştırılması gerektiğini aktaran Çayan, ailelerin acil işlerinde çocuklarını güvenle emanet edebilecekleri bu merkezlerin hayati önemde olduğunu ifade etti.