Güncelleme Tarihi:
İki odadan “100. Yıl Çarşısı ve Ulus’un geleceği anketle değil, bilimsel düşünceyle belirlenir” başlığıyla ortak yapılan açıklamada, 100. Yıl Çarşısı’nın sürecine dikkat çekilerek, önce yıkım ihalesine çıkıldığı, sonra yıkımın durdurulduğu, son olarak yapılan fikir yarışması sonucu da yapıyı yıkmadan yeniden işlevlendirecek üç projeye eşdeğer ödül verildiği hatırlatıldı. Açıklamada özetle şu ifadelere yer verildi:
BİLİNMEYEN GÖRSELLERLE HALKA SORUYOR
“Tüm bu aşamalardan sonra belediyeden beklenen, ‘Yarışmayla Ankara’ diyerek 25 yıl sonra Ankara’ya yeniden yarışma kültürünü kazandırdığını övgüyle anlattığı halde, onlarca meslek insanının ve jüri üyelerinin emek verdiği, kamu kaynaklarının harcandığı projeleri belediyenin arşivine kaldırıp görmezden gelmesi değil, üretilen fikirlerin hayata geçirilmesini sağlaması ve sürece sahip çıkmasıdır. Maalesef ABB bunun yerine Ulus 100. Yıl Çarşısı’nın geleceğini anket yaparak belirlemeye çalışıyor. ‘Korunarak yeniden işlevlendirilmesi mi yoksa yıkılıp Ulus Kent Meydanı olması mı?’ diyerek, projesi nasıl elde edildiği bilinmeyen meydan görselleriyle kararı ‘halka soruyor.’
YIKIM MEŞRULAŞTIRILMAYA ÇALIŞILIYOR
Tüm bu süreci, yapının geçmişine ilişkin gerçekleri görünmez kılan, halka bilgi vermek yerine katılımı yalnız iki soruya indirgeyen, kurumun ve onlarca insanın emeğini ve yarışma için harcanan bütçeyi de hiçe sayan bu yaklaşımla, Gökçek döneminde başlayan Ulus 100. Yıl Çarşısı’nı yıkma ve meydan yapma fikrinin Yavaş döneminde de devam ettiği ortaya çıkıyor. Bu yolla açıkça 100. Yıl Çarşısı’nın yıkımı meşrulaştırılmaya çalışılıyor! Üstelik uzmanların görüşleri, meslek insanlarının fikirleri ve üretimleri halkın gözünde değersizleştiriliyor. Açılan ve sonuçlanan diğer yarışmaların akıbeti hakkında da güvensizlik yaratıyor. ABB’ye Ulus’un başkentin merkezi ve tarihi bir bölge olduğunu, bütüncül bir planlama çalışmasına ihtiyaç duyduğunu, bütünlüklü bir plan yokken atılacak her adımın bu değerleri tahrip edeceğini tekrar hatırlatırken, 100. Yıl Çarşısı’nın geleceğini, bilimsel yöntemlerin karşısında yıkımı da bir seçenek olarak sunan anketle tesis etme yaklaşımının katılımcılık olmadığını, söz konusu anket çalışmasının acilen durdurulması gerektiğini ısrarla vurguluyoruz.”