Meme kanserinde erken tanı için yeni destek
Güncelleme Tarihi:
Gamze KOLCU
Oluşturulma Tarihi: Şubat 26, 2009 00:00
Renk kodlarıyla doku sertliğinin tanımlanmasına olanak sağlayan elastografi yöntemi, meme kanserinin erken tanısına yeni bir destek sağlıyor, erken tanı imkanı arttırıyor.
Uygulamayı Ankara’da hayata geçiren Prof. Dr. Selma Tükel Erken, teşhisin kanser hastalığında her şeyden önemli olduğunu belirterek şunları söyledi:
"Ülkemizde meme görüntüleme konusunda eksikliklerimiz çok fazla. İyi film için gereken iyi cihaz sayısı, iyi filmleri değerlendirmek için yetişmiş kalifiye yorumcu sayısı henüz yeterli değil. Bu konuya ilgi her geçen gün artıyor. 15 bin kadına eğitim vermek amacıyla Türkiye’nin her yerinde seminerler düzenledik. Bu seminerler kadınlarımıza kanseri tanıtmak ve eğitim amaçlıydı. Böylece kadınlar bilinçlenecek ve zincirdeki etkileri artarak hastalık hakkında daha çok söz sahibi olabileceklerdi. Seminerler sonucunda 25 bin kadınımıza ulaştık. Çalışmalarımız halen devam ediyor. Kanser, biyopsi, insanları korkutan isimler. Öncelikle bunlardan korkmamaları için çaba sarfettik. Sonuçta, kitle lezyonlarının sadece yüzde 10’luk bir kısmı kötü huyludur. Meme yüzeysel bir organ olduğu için de erken tanı şansımız diğer organlardan daha fazladır."
3 yıl kazanmak mümkün
Radyolojik yöntemler ile kanserli dokunun ele gelmeden 3 yıl önce tespitinin yapılabildiğini söyleyen Tükel sözlerine şöyle devam etti:
"Öncelikle kadınların hastalığı kabullenmeleri gerekiyor. Kadın olmakla zaten yeterince risk taşıyoruz. Aslında hayatımızın kontrolü kendi elimizde. Bütün tetkikler yapılıp, kanserli doku saptanmadığında bile yıllık periyodlar ile kontroller devam ettirilmelidir. Çünkü bu hastalığın hiçbir garantisi yok. Kadın bu işin en önemli parçası ve hayata bağlılık çok önemli. Kadınların farkındalıklarını arttırmak amacıyla geçtiğimiz günlerde bir kitap yazdım. "Korkmuyorum" isimli kitabımda üç öykü içerisinde kadınlara meme kanseri hakkında bilgiler vererek ilgililer için radyolojik yöntemleri açıkladım.
"Ülkemizde meme görüntüleme konusunda eksikliklerimiz çok fazla. İyi film için gereken iyi cihaz sayısı, iyi filmleri değerlendirmek için yetişmiş kalifiye yorumcu sayısı henüz yeterli değil. Bu konuya ilgi her geçen gün artıyor. 15 bin kadına eğitim vermek amacıyla Türkiye’nin her yerinde seminerler düzenledik. Bu seminerler kadınlarımıza kanseri tanıtmak ve eğitim amaçlıydı. Böylece kadınlar bilinçlenecek ve zincirdeki etkileri artarak hastalık hakkında daha çok söz sahibi olabileceklerdi. Seminerler sonucunda 25 bin kadınımıza ulaştık. Çalışmalarımız halen devam ediyor. Kanser, biyopsi, insanları korkutan isimler. Öncelikle bunlardan korkmamaları için çaba sarfettik. Sonuçta, kitle lezyonlarının sadece yüzde 10’luk bir kısmı kötü huyludur. Meme yüzeysel bir organ olduğu için de erken tanı şansımız diğer organlardan daha fazladır."
3 yıl kazanmak mümkün
Radyolojik yöntemler ile kanserli dokunun ele gelmeden 3 yıl önce tespitinin yapılabildiğini söyleyen Tükel sözlerine şöyle devam etti:
"Öncelikle kadınların hastalığı kabullenmeleri gerekiyor. Kadın olmakla zaten yeterince risk taşıyoruz. Aslında hayatımızın kontrolü kendi elimizde. Bütün tetkikler yapılıp, kanserli doku saptanmadığında bile yıllık periyodlar ile kontroller devam ettirilmelidir. Çünkü bu hastalığın hiçbir garantisi yok. Kadın bu işin en önemli parçası ve hayata bağlılık çok önemli. Kadınların farkındalıklarını arttırmak amacıyla geçtiğimiz günlerde bir kitap yazdım. "Korkmuyorum" isimli kitabımda üç öykü içerisinde kadınlara meme kanseri hakkında bilgiler vererek ilgililer için radyolojik yöntemleri açıkladım.