Güncelleme Tarihi:
Ankara Müzik ve Güzel Sanatlar Üniversitesi İcra Sanatları Fakültesi Doktor Öğretim Üyesi Erberk Eryılmaz, ‘The MoonArk’ projesi kapsamında 4 Mayıs’ta Ay’a gönderilecek kapsülde yer alacak ‘Ay mıydı, gün müydü yüzü?’ türküsünü besteledi. Proje, gelecekte Dünya’daki yaşamın sona ermesi ve Dünya’ya ait kültürün saklanması amacıyla Amerika’da Carnegie Mellon Üniversitesi tarafından geliştirildi. Erberk Eryılmaz, projeyi ve müziğe bakışını Hürriyet Ankara’ya anlattı.
* 15 yıllık Amerika serüveninin ardından tekrar Ankara’ya döndünüz. Dönüşünüzün nedeni ne oldu?
Üniversiteye kadar Hacettepe Üniversitesi Ankara Devlet Konservatuarı’nda eğitim aldım. Sonrasında üniversite için Amerika’ya gitmiştim. 2020 yılında Türkiye’ye döndüm çünkü Ankara Müzik ve Güzel Sanatlar Üniversitesi’nin misyon ve vizyonu beni çok etkiledi, bu misyon ve vizyona katkıda bulunmak istedim. Üniversitemizin müziğe çoğulcu bakan felsefesine müzik üzerine dünyada fikir ve sanat üreten kurumların ihtiyacı olduğunu düşünüyorum. Umarım üniversitemizin kaliteli eğitimine ben ve çalışma arkadaşlarımız daha fazla katkıda bulunuruz ve bu muhteşem kültürü barındıran coğrafyaya, ülke gençliğimize yakışır bir eğitim sunarız.
* ‘The MoonArk’ projesi kapsamında Ay’a gönderilecek kapsülde besteniz yer alacak. Bu projeden bahsedebilir misiniz? Siz nasıl dahil oldunuz?
Yüksek lisans ve sanatta yeterlik diplomalarımı aldığım Carnegie Mellon Üniversitesi Dünya’da ilk 30’da kabul edilen bilimin ve sanatın çeşitli alanlarında öncü bir üniversite. Benim için orada eğitim almak büyük bir şanstı. Bir gün müzik okulumuzun dekanı Ay’a sanat eserleri gönderileceğini ve bunun için yazılacak yeni eserlerin değerlendirileceğini belirttiği bir e-posta gönderdi. E-posta’ya inanmakta güçlük çektim ve tabii bunun parçası olmam gerektiğini, hemen çalışmam gerektiğini düşündüm.
HER NOTASINI BİN KERE DÜŞÜNÜYORSUNUZ
* Bu besteyi yaparken ne hayal ettiniz?
Bu benim hayatımda yazmakta en zorlandığım müzik oldu diyebilirim. Ay’a gitme ihtimali olan bir müziğin her notasını bin kere düşünüyorsunuz. Başta tematik olarak nasıl kendime bir yol çizebilirim diye düşündüm ve aklıma “Mecnunum Leylamı Gördüm” türküsü geldi. 19. yüzyılda Sivaslı Ozan İzzet tarafından bestelendiği tahmin edilen bu eseri, Aşık Ali İzzet Özkan da, Âşık Veysel de muhteşem icralarıyla günümüze taşımışlar. Bu eserde ozan, Ay, Güneş, Zühre Yıldızı (Venüs) gibi uzaydaki ögeleri dünyevi güzelliği tarif etmek için kullanmış. Bu müzikte de hedefim bu muhteşem türküden yola çıkarak, o derinliğinde dolaşan bir müzik üretmek oldu. Ay’a gidecek materyaldeki yer sınırı sebebiyle, müziğin de en fazla 3 dakika olması gerekiyordu. 2 dakika 58 saniyede bu türkü ile başlayan ve dinleyiciyi ufak bir yolculuğa çıkartmayı amaçlayan bir müzik yazdım.
AY’A GÖNDERİYOR OLABİLMEK RÜYA GİBİ
* Türkçe’miz sizin sayenizde Ay’a gidecek, bu sizin için ne ifade ediyor?
Müziği kurgularken en çok önem verdiğim konulardan bir tanesi sazın sesinin, bir tanesi de Türkçe’mizin bu kayıtta yer almasıydı. Sembolik bir durum da olsa benim için değeri çok büyük. Müzikte bu amaçla yıllar sonra Ankara Müzik ve Güzel Sanatlar Üniversitesi’nde buluştuğumuz ve beraber bestecilik alanında çalıştığımız hoca arkadaşım Önder Özkoç da sazı ve sesiyle katkıda bulundu. Müzikte bulunan diğer icracılar da Amerika’da beraber çalıştığım müzisyen dostlarımdı. Hep beraber Anadolu kültüründen yola çıkan bir müziği her gece yüzüne baktığımız, nesiller boyunca üzerine hayal kurduğumuz Ay’a gönderiyor olabilmek benim için rüya gibi. Böyle bir projenin parçası olduğum için çok mutluyum.
KÜLTÜRÜN HATIRLANMASI İÇİN YAPILIYOR
* ‘The MoonArk’ projesinden bahsedebilir misiniz? Neden yapılıyor ve başka ne gibi çalışmalar kapsülde yer alıyor?
‘The MoonArk’ bir zaman kapsülü. Burada amaçlanan, gelecekte Dünya’daki yaşamın sona ermesi ile farklı bir yere taşınacak olan insanlığın, Dünya’daki kültürü Ay’a bırakılacak felsefik mini bir müze ile hatırlaması. Carnegie Mellon Üniversitesi’nde bilim ve gelecek üzerine çalışan akademisyenlerin öngörüsü ile kültürü var eden sanatın birleştiği akıl almaz bir proje. Bu mini bir müzede Ay üzerine yazılmış şiirler, müzikler ve resimler ve aynı zamanda bir keçi DNA’sı, nehir suyu, okyanus suyu, değerli taşlardan örnekler ve haritalar bulunuyor.
* Kapsülün Ay’a ne zaman gönderilmesi planlanıyor?
The MoonArk’ın NASA’nın takvimine göre 4 Mayıs’ta gönderileceği açıklandı. Bu anı heyecanla bekliyoruz.
TEK TİPLEŞMİŞ MÜZİK EĞİTİMİ
* Bir Türk besteci olarak hedefleriniz neler, gelecekte nasıl bir müzik dünyası
olacağını düşünüyorsunuz?
Bu zaman kapsülünde gördüğünüz gibi Dünya’daki kültürel zenginliğin geleceğe aktarılması hedefleniyor, ancak günümüz müzik eğitiminde biz tek tipleşmeyi görüyoruz her alanda. Avrupa merkezci ve tek tipleşmiş günümüz müzik eğitiminin Dünya’daki kültürel zenginliğin en büyük düşmanlarından biri olduğunu düşünüyorum. Ben insanlar her yemeği tatsın, her kokuyu duysun, her müziği dinlesin, kısa ömrümüz renklerle dolsun diye hayal ediyorum. Niye sadece sömürgeci dünya düzeninden kalma kültürel dayatma içine hapsolalım ki? Bach’tan Ligeti’ye Avrupa temelli müziğe ne kadar değer veriyorsak, Âşık Veysel’e de, Kore geleneksel müziğine de, Beatles’a da o kadar değer verelim. Anlamaya, öğrenmeye çalışalım. Kendi coğrafyamızın kültürünü temele aldığımız ve Dünya’daki sanata kapsayıcı bir şekilde bakarak çıkarımlar elde etmemiz durumunda Dünya’yı daha fazla zenginleştireceğimize ve ancak bu şekilde müziğimizin hayatta kalacağını düşünüyorum.
TÜRKÜDEN İKİ DÖRTLÜK
Mecnunum Leylamı Gördüm
Bir kerece baktı geçti
Ne sordum ne de söyledi
Kaşlarını yıktı geçti
Soramadım bir çift sözü
Ay mıydı gün müydü yüzü
Sandım ki Zühre yıldızı
Şavkı beni yaktı geçti