Güncelleme Tarihi:
Ankara Kent Konseyi’nin (AKK) Genel Kurulu, dün gerçekleştirildi. Bin 153 delegenin katıldığı genel kurulda, bin 147 oyla başkanlığa yeniden Halil İbrahim Yılmaz seçildi. Altınpark ANFA Fuar ve Kongre Merkezi’nde gerçekleşen genel kurul toplantısına Ankara Büyükşehir Belediye(ABB) Başkanı Mansur Yavaş, AKK’nın bileşeni dernekler, STK’lar, akademisyenler, sanatçı ve siyasetçiler katıldı. AKK’nın ilk genel kurulunun 2 yıl önce 200 kişinin katılımıyla yapıldığını hatırlatan Başkan Yavaş, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“O günden sonra Ankara için söz hakkı olan ve gerçekten iyi niyetle söz söylemek isteyen herkesin başvurusu kabul edildi. 200 kişiyle başlayan kuruluş kısa sürede 600 üyeye ulaştı. Bugün ise burada binin üzerinde üyesiyle toplanan Ankara Kent Konseyi, artık Türkiye’nin en fazla üyesi bulunan kent konseyidir. Bu başarı kişilerin ve siyasetin değil, kentlimizin ve tüm hemşerilerimizin ortak başarısıdır. Kent Konseyi kavramını bilmeyen, anlamayanların yersiz itirazlarının moralinizi bozmaması gerektiğinin altını çizerek ifade ediyorum. Çünkü ortada tamamen gönüllülüğe dayalı inanılmaz bir değer üretimi var ve bu üretim Türkiye’nin her köşesinden büyük bir ilgiyle takip ediliyor.
KENT KONSEYİNİN YAPTIRIMI OLMALI
Eskiden de kent konseyi vardı, eskiden de yaptığı çalışmalar vardı. Kent konseyleriyle ilgili şu anki mevcut yapıya göre benim bir itirazım var. Kent konseylerinin mutlaka bir yaptırımı olması lazım. Burada alınan kararların belediye tarafından uygulanmasının zorunluluğu olması lazım. Belediye başkanının kendi takdirine kalıyor. Son derece yanlış. Ben birlikte yönetme arzusunda olmasaydım, sizin aklınıza ihtiyacım olmasaydı bu kent konseyinin önerilerinin hiçbirini Belediye Meclisi’ne götürmezdim. Sizlerin aklına ihtiyacım olduğunu biliyorum. Sizlerin yol göstermesine ihtiyacımız olduğunu biliyorum. Bunun için de sizlerin bir araya gelmesini Ankara için çalışmasını çok çok değerli buluyorum. Bu nedenle yaptığınız çalışmalar için hepinize şükranlarımı sunuyorum. Ankara Kent Konseyi’nde tek bir siyasi parti ve anlayıştan değil her görüşten insanın bir araya geldiğini, farklılıkların zenginlik olarak görüldüğünü biliyor ve bundan mutluluk duyuyorum.