Güncelleme Tarihi:
CHP Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Mansur Yavaş, yerel seçimlere 15 gün kala Ankara Hürriyet’in sorularını yanıtladı. Ankara’daki seçim yarışının iki parti arasında geçtiğini belirten Mansur Yavaş, rakibi Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek için, “İbre bana döndü. Şu anda iki puan öndeyiz. En az yüzde 51 oy alacağız. Melih Bey’in oyu yüzde 38’in altına düşecek” dedi.
Başkent yerel siyasetinde son günlerde yaşanan olaylarla ilgili, “Ankara’da siyaset kirli” değerlendirmesinde bulunan Yavaş, Gökçek’in aleyhinde provokasyon yaptığını söyledi: “Eğer inanıyorsa, bu yaptıklarının hiç birini kul hakkı olarak kendisine helal etmiyorum. Varsa benim de ona karşı yaptığım bir şey, o da bana helal etmesin.” Gökçek’in seçim propagandasını da eleştiren Yavaş, “Melih Gökçek kendi propagandasını, Sayın Başbakan’ın arkasına saklanarak yapıyor. ‘AK Parti’ye oy verin’ diyor, ‘Bana oy verin’ bile diyemiyor” ifadelerini kullandı.
- Seçim günü yaklaştı. Ankara’da hararetli bir seçim süreci yaşanırken, bazı tatsız hadiseler de meydana geliyor. Ne görüyor, ne düşünüyorsunuz?
- Ankara’da siyaset kirli. Aleyhimde gazeteler dağıtılıyor. Yapmak istedikten sonra bunu herkes yapabilir. Mesela; Hüseyin Aygün’le benim fotoğrafımı koyup, ‘Yol arkadaşı’ diyor. O zaman ‘Abdullah Öcalan’dan tutun herkes de sizin yol arkadaşınız’ diyerek mi seçim yarışına girmem lazım. Böyle belden aşağı siyasetle iş yapan, bir gün kendi başına böyle bir durum geldiğinde ne yapacak? Bakın biz herkesi gerginliklerden uzak durmaya devam ediyorken, en güzel cevabın sandıkta verileceğini söylerken hala utanmadan Kızılay’daki çıkan olaylara otobüslerle insan taşıdığımız iftiraları atılıyor. Üstelik bu asılsız iddialar da manşetlere taşınarak servis ediliyor. Ankaralılar, artık bu kirli siyasete inanmıyor.
- Peki son yaşanan yumruklama olayı...
- Güleyim mi ağlayayım mı bilemedim. 70’ine merdiven dayamış bir belediye başkanının hali komik. Oraya sadece Beyaz TV gelmiş. ‘Yemin ediyorum Beyaz TV ile bir alakamız yok’ diyor. O’nun yeminine de inanılmaz hale geldi. Ve adam üstünü başını yırtarken keyifle anlatıyor. Artık şaşırmış, çünkü o keyifle gülümserken üstünü başını yırtan adam ‘5 yıldır biz bittik, öldük, öldürdü bizi bu adam’ diyor. Aslında bunları kendisine (Melih Gökçek’e) söylüyor. Bu olayı izah etmekte güçlük çekiyorum. 199 halk otobüsünden 12’sini kandırabilmiş tehditle demek ki. Olay bu. Kötü bir şey söylemiş olsam hepsi gelirdi. Maalesef bu olaylar seçime kadar yaşanacak. Biz bu provokasyonlara alet olmayacağız. Hakkımda çıkardığı yalan yanlış gazeteler ve kirli siyasetle ilgili kendisine ahireti hatırlatmak istiyorum. Eğer inanıyorsa, bu yaptıklarının hiç birini kul hakkı olarak kendisine helal etmiyorum. Varsa benim de ona karşı yaptığım bir şey o da bana helal etmesin.
‘BANA OY VERİN’ DİYEMİYOR
- Türkiye’de yerel seçim, genel seçim havasında gidiyor. Bu süreci nasıl değerlendiriyorsunuz?
- Melih Gökçek kendi propagandasını, Sayın Başbakan’ın arkasına saklanarak yapıyor. ‘AK Parti’ye oy verin’ diyor, ‘Bana oy verin’ bile diyemiyor. İnsanların kendi şahsına oy vermeyeceğini biliyor. Dolayısıyla hep genel seçim havasına sokmaya çalışıyor. Ben insanlarımızın anlaması adına sürekli olarak, yerel seçim olduğunu hatırlatmaya çalışıyorum. 30 Mart’ta ne hükümet düşecek, ne de başka bir şey olacak. Melih Gökçek devam mı edecek yoksa işine son mu verilecek? Aslında olay bu kadar basit. Bunun dışına çıkmamamız gerekiyor.
20 YILLIK BAŞKAN, HALKIN İÇİNDE GEZEMİYOR
- Melih Gökçek sizin için, ‘CHP’nin adayı’ söylemini kullanıyor. Sizi nasıl etkiliyor?
- Kendince artık çaresi yok, yapacağı bir şey kalmadı. Ben neysem oyum. Hiçbir zaman inkar etmedim. Seçimi kazandıktan sonra rozeti çıkaracağım, benim partim Ankara olacak. O alışmış, AK Parti’nin belediye başkanı ve AK Parti’ye oy vermeyen herkes ona göre hasım. 20 yıllık belediye başkanının halkın içinde gezebilmesi lazım. Melih Bey ise seçim otobüsünden aşağıya inmiyor. Ben buna belediyecilik filan demiyorum. Böyle siyaset istiyorsa, bıraksın belediye başkanlığını, gitsin milletvekili olsun, ne yaparsa yapsın. Ancak bir belediye başkanının böyle davranması normal değil. Dünyanın hiçbir yerinde de örneğini bulamazsınız. Tarih bu durumu kötü örnek olarak anacak. Şimdiye kadar Sayın Başbakan’ın müdahale etmesi gerekirdi Gökçek’e.
OYUNLARA TENEZZÜL EDERSE ALTINDA KALACAK
- Adaylar sandığa sahip çıkma çağrılarında bulunuyor. Bu konuda en çok görüş bildirenlerden biri de Melih Gökçek. Siz ne düşünüyorsunuz?
- Kendileri 12 yıldır iktidar ve iktidarın belediye başkanı olduğunu da her fırsatta söylüyor. Böyle bir şey varsa tedbir alsın. Ancak bunu Melih Gökçek söylüyorsa, bunun altından bir şey çıkabilir. Belki de kendi yaptıracaklarını anlatıyor, ‘Ben söylemiştim’ diyebilmek için. Göreceğiz ama fırsat vermeyeceğiz. Geçen seçimden tecrübe kazandık, yanlışa pabuç bırakmayacağız. Eğer kendisi bu tür oyunlara tenezzül ederse, bu kez altında kalacak. Avukatlar ve gönüllü ordusuyla birlikte parti olarak işin üzerindeyiz.
- Ankara’da seçimi kazanmanın alt sınırı nedir?
- Yüzde 45 ile 50 arasında olacağını düşünüyorum. Çünkü seçim ikili sisteme doğru gidiyor. Biz de en az yüzde 51 oy alacağız.
MELİH BEY HOPLAYIP DURUYOR AMA NASIL İNDİRDİĞİMİ GÖRECEK
-Melih Gökçek’in yüksek oy aldığı Keçiören, Altındağ ve Sincan gibi ilçeleri nasıl görüyorsunuz?
- Bir yandan imar rantıyla birilerini zengin ediyor. Maddi durumu iyi olmayan kesime de kömür yardımı yaparak, ‘Susun, bununla yetinin’ deniliyor. Olay bu. Sonra yardım yaptıkları insanlardan ulaşım ve su parasında yüksek rakamlara yapılan yardım geri alınıyor. Bu yüzden Melih Bey hoplayıp duruyor, ‘Ulaşımı indiremez, suyu indiremez’ diye. Seçildikten sonra nasıl indirdiğimi görecek. Belediyenin dış borcu belli değil. İç borcunu da Melih Bey saklıyor. Sürekli bankalardan kredi çekiyor. Bununla da yatırım yapacağım diye uğraşıyor. Sadece 2013 yılında aldığı para 633.5 milyon lira. Amacı seçime girerken çalışıyor gözükmek. Yazık, çok yazık.
- Peki başkan olmanız durumunda siz nasıl yöneteceksiniz?
- Kentteki bütün rant belediyenin kasasına girecek. Otoparklardan yılda 100 milyon lira gelir bekliyorum, bu şu anda birilerinin cebine gidiyor. Bu işi belediye yapsın, İstanbul’da belediye yapıyor. Hafriyat konusunda da 70 milyon lira Ankaraspor’un, Keçiörengücü’nün cebine giriyor. Böyle belediye yönetimi olmaz. İmar rantları da dahil bütün para belediye kasasına girecek. Onun için borçtan, dertten korkmuyorum. Her şeyden evvel masrafları kısarak başlayacağız. Mesela yurt dışından ağaç ithal etmeyeceğiz. Tek bir ağaç 3 bin 800 liraya Ankara’ya mal oluyor, belediye ise bunu 8 bin 500 liradan alıyor. Günah değil mi, bunların hepsi yetim hakkı. Bu tür harcamaları da kuruşu kuruşuna inceleyeceğiz.
600 KADINI GECE YARISI PAVYON DENETİMİNE GÖNDERDİ
- Belediyenin mevcut daire başkanları, şirket müdürleri gibi bunlardan aklınızın yattığı ve başarılı bulduklarınızla devam etmeyi düşünüyor musunuz?
Kimseye karşı peşin hükmümüz yok. ‘Belediye çalışanlarının hepsi işten atılacak’ diye bir iddia var. Biz, belediye personelinin parti militanı gibi kullanılmasını ortadan kaldıracağız. Kendisi geçmiş dönemlerde 600 memura yapmadığını bırakmadı. Kadınları gece yarısı pavyon denetimine gönderdi. Yaklaşık bin işçiyi işten attı. Karşınızdakine bir şey söylerken, kendiniz sabıkalı olmayacaksınız.
- Son olarak, Melih Bey sizin Ankapark’ı yıkacağınızı söylüyor. Gerçekten yıkacak mısınız?
- Yıkacağız demedim. Yıkacağım tek şey Melih Gökçek ve yönetim anlayışı. Mamak’ta hastane yokken kentin ortasına kapı diye yapılan ucubeleri Ankaralılara soracağım, ‘istemiyoruz’ yanıtını alırsam, isteyen dış ilçelere göndereceğim. Ankapark konusunda ise ben hep yerini eleştiriyorum. Ankara’nın ortasında bu iş olmaz.