Makam aracımda bile haciz vardı

ETİMESGUT Belediye Başkanı Enver Demirel, bir dönem ara verdiği Etimesgut’ta ikinci dönemini değerlendirdi. Projelerini anlattı, geçmiş dönemi çok ağır bir dille eleştirdi: “Miras yedi bir anlayışla Etimesgut’un parasını hoyratça harcamışlar”
1999-2004 arası Etimesgut Belediye Başkanlığı yapan, 2004’te kaybettiği seçimin hemen ardından, 5 yıl sonraki seçimlere hazırlanan ve 29 Mart seçimlerinde “emanetini” geri alan Etimesgut Belediye Başkanı Enver Demirel geride kalan bir yılı ve gelecek planlarını Ankara Hürriyet’e anlattı:
2004’te bıraktığımız, 2009’da yeniden devraldığımız belediye arasında dağlar kadar fark var. Bırakın gelişmesini bıraktığımız gibi bulamadık. Bıraktığımız belediyemizde paramız ve kaynaklarımız vardı. Güçlü bir Etimesgut Belediyesi vardı. Hizmet götürebilen, kaynaklarını yerinde kullanan, ürettiği kaynaklarla hizmetini arttıran bir yönetim vardı. Ancak 2004 yerel seçimleri öncesi bir partinin lehine esen rüzgarın etkisiyle kaybettik. Yüzde 10 oy arttırmamıza rağmen seçimi kaybetmiştik.
Kaybedip sokağa indim
İlçemi çok seviyorum ve seçimi kaybettim diye doğduğum, büyüdüğüm yeri terk edecek değilim. Kaybettiğimin haftasında sokağa indim.  Sonrasında adaylığımız açıkladı, çalışmaya başladık. 2009’da yeniden halkımız bizi göreve layık gördü.
Söylemeden geçemeyeceğim, 1999-2004’te çok iyi çalışmıştık. Vatandaşımız da bunu biliyordu. Ama o dönemi, ‘Başkanım kusura bakma. Vaatler çok. Sen şurada bir dur’ dediler diye yorumluyorum. Vaatler yerine gelmeyince de görevi yeniden bize verdiler.,
Ekonomik yapısı bozulmuş,  mali durumu hiç hoş olmayan, hizmet üretmekte bitap düşmüş bir belediye devraldık. Kaynakları yok edilmiş, gayrimenkulleri kalmamış bir tabloyla geri aldık.
Öyle ki makam aracı bile hacizliydi. 34 milyon TL borç vardı. Düzgün bir ekonomik planlamayla o borcu bitirme noktasına geldik. 1-2 aya tamamen bitecek.
Belediyenin gelirlerini ciddi denetime aldık. Eğer gelirlerinizi denetim altına almazsanız, elinizde ne var ne yok görmezsiniz, ne yapacağınızı bilemezsiniz. Biz şu anda bunu başarmış durumdayız. Önümüzdeki dönemde kaynakları doğru harcayarak projeleri hayata geçireceğiz.
Bir yıl yalnızca borç ödemesiyle geçmedi. 29 Mart yerel seçim öncesi Etipark İş Merkezi’yle ilgili iddialar söz konusuydu. İş merkezini belediyemize kazandırdık.
Bir de Simgekent projesi vardı, 982 konutluk. Bu projeyle ilgili değişik söylentiler kamuoyunda gezmekteydi. Yüklenici firmalarla oturduk konuştuk. Belediye ve hak sahipleriyle konuşup 245 olan daire sayımızı 285’e çıkardık.
Mirasyedi devri kapattık
Temizlik ihalesinin fahiş fiyatla verildiğini iddia etmiştik. Bu sene yüzde 40’a varan tasarrufla ihaleyi gerçekleştirdik. Park Bahçeler Müdürlüğü’ndeki ihaleyi de yüzde 50 tasarrufla yaptık. Bir de şimdiki adıyla Yıldırım Beyazıt Parkı var. Nam-ı değer yürüyen park. Heyelan bölgesi raporuna rağmen inatla neredeyse 3 milyon TL harcayarak bu parkı yapmışlar. O kadar para boşa gitti.
Vatandaşın takdiri var
Geçmişte para biraz kolay harcanmış. Mirasyedi evladın babası öldükten sonra mal bırakan ve bunun kıymetini bilmeyen bir anlayış içinde harcanmış. Neyse ki buna bir son verdik. Bir yılda birçok sosyal, kültürel icraatlar gerçekleştirdik. Güzel şeyler olacak. Elvankent’e kongre ve kültür merkezi kuruyoruz. Atakent’te sosyal tesis kuruyoruz. Yol, kaldırım, çöp, park gibi rutin belediye hizmetlerimizde vatandaşın da takdir ettiği düzelme var.�
Bu bir yıllık dönem tabiri caiz ise yüzüstü düşmüş belediyenin önce dizlerinin üzerinde durduğu ardından da yürümeye başladığı bir dönem oldu.”

Demirel: Kaybettim

ETİMESGUT Belediye Başkanı Demirel, geride kalan bir yılın ardından kendisini en çok üzen ve mutlu eden olayı şöyle anlattı:
“Etimesgut’ta 15 civarı çeteleşmiş genç vardı. Bunlar 18 yaşını doldurduktan sonra kaldıkları yurtla ilişkileri kesilmiş, 25-30 yaşına gelmişler. Şehirde, parklarda, bahçelerde, terör estiriliyorlardı. Bunun sonu yok diyerek bunları topladım. “Gelin devlet size el açıyor. Siz düzelin ben de size iş ve kalacak yer bulacağım’ sözü verdim. Sadakat gösterirseniz, Biz artık toplumun içinde varız topluma karışacağız derseniz’ gerekeni yapacağımı söyledim.
Kalacak yer ve iş verdim, terliklerine kadar aldım. Bunları 6-7 ay takip ettim. Toplumun eleştirilerine rağmen, birini kazanırsam umuduyla elimden geleni yaptım. Ama ne yazık ki bunlar gelip belediyeye sopalarla, bıçaklarla saldırdılar. Uzattığımız eli bıraktılar. Tüm tenkitlere karşın onları kurtarma mücadelesini kaybettim. Şimdi ne yapıyorlar bilmiyorum. Orada başarısız olmanın, onları topluma kazandıramamanın üzüntüsünü yaşıyorum.
Memnun olduğum birçok konu var. Toplu bir nikah töreni yaptık. 20 civarı genci evlendirdik. Bizi ziyadesiyle sevindirdi. Festivali tekrar Etimesgut’a kazandırdık. Atmosferin yeniden yaşanması çok sevindirdi. En önemlisi de halkımızın bize bakış açısı. Toplumun sağında ve solunda hangi düşünceden olursa olsun insanlarımız bizi takip ediyor. Vatandaşımız bağrına basıyor, samimiyetime güveniyor.”

Çekişmenin zararı Ankara’ya

“GÖKÇEK ile CHP’liler arasında sürekli bir çatışma var. Siz bu çatışmanın neresindesiniz?”  sorusunu Demirel şöyle yanıtladı:
“Melih Bey’le, CHP’lilerin arasındaki çekişme konusuna girmek istemiyorum. Ama şunu söyleyebilirim, üzerinden siyaset yapılan konular Ankara’nın meselesi. Yani çözümsüzlükten Ankaralı zarar görüyor. Bizim açımızdan baktığımızda, biz seçimlerin 29 Mart’ın öncesinde kalmasını istiyoruz. Neticesinde seçimler yapıldı, vatandaş karar verdi. Herkes saygı duyacak. Ben de değişik propagandalarda bulundum, benim aleyhime konuşuldu. Ama bu siyasetin gereğiydi ve seçimden sonra bitti. En azından ben olaya böyle bakıyorum. Vatandaş yetkilendireceği insanları yetkilendirdi. Artık, Ankaralı hizmet beklemektedir. Büyükşehir Belediye Meclisi’nde de, Etimesgut’ta da bu anlayışla çalışıyoruz.
Büyükşehir Belediyesi Grup Başkanvekilimiz ve Başkan Yardımcım Hamit Bey de Ankara ve Ankaralının menfaatine konulardasöz alıyor.
Muhalefet partisinden olan belediyelere, Büyükşehir Belediyesi ve Hükümet “muhalefet” gözüyle bakmamalı. Çünkü ortak paydamız hizmet. Tavrımız Ankara’dan yanadır. Tavrımız  birlik ve beraberliktendir. Çekişmeden kavgadan yana değiliz. Birileri kavgadan hoşlanabilir, bundan nemalanabilir. Ama biz kesinlikle bu işlerin içinde olmayacağız. Büyükşehir Belediyesi’yle el ele olmak istiyoruz.Hükümetimizin bakanlıklarıyla el ele vermek istiyoruz. İnsanımıza hizmet etmek istiyoruz. Tekrar altını çizmek istiyorum. Seçimlerde siyasetin gereği neyse çıkıp yapılır. Ama seçimin ardından, temiz bir sayfa için siyaset bırakılmalıdır.”

Kararlar oybirliğiyle alınıyor

ETİMESGUT Belediyesi’ni MHP’li Demirel’in yönetmesine rağmen Etimesgut Belediye Meclisi’nde AKP’li üyeler çoğunlukta bulunuyor. Bu durumu değerlendiren Demirel uyum içinde çalıştıklarını belirterek şunları söyledi:
Meclis’te MHP’li 12 arkadaşımız var. Üyelerin 16’sı AKP’li 9’u CHP’li. Büyükşehir Belediyesi yönetimi de, Hükümet de  AKP’de. Bunlar bizim görevimizi yapmamıza engel değil. Biz işimizi yapıyoruz. Muhalefette olmak şu an için dezavantaj olmadı. İleride ne olur bilemem. Sonuçta ilçe belediyelerinin şartları malum. Yine de Ankara’daki büyük metropoller arasında biz iyi bir yere geldik. Şu an iktidar partisine mensup olan bir çok metropole göre iyi durumdayız. Herkes işine bakmalı. Biz işimizi iyi yapmaya çalışıyoruz. Şartlarımız ağır da olsa, ekonomik darboğaz da olsa, işsizlik en yüksek noktada olsa görevimizi layıkıyla yapmaya çalışıyoruz. Böylesi karanlık bir tabloda hizmet üretmek kolay değil. Şartlar zor da olsa imkansızlıklar da olsa, bizde görev aşkıyla direnmeye, vatandaş için çalışmaya devam ediyoruz. Meclisimizde çoğunluk olup olmamamız önemli değil. Kararları oy birliğiyle aldık. Bundan sonra da öyle olacağı kanısındayız”

Yılmaz’la ilgili yorum yapmadı

“İHALEYE fesat karıştırdıkları” iddiasıyla başlatılan operasyonda tutuklanan Etimesgut eski Belediye Başkanı Serhat Kemal Yılmaz’la ilgili yorum yapmak istemediğini belirten Demirel, “Olay şu anda yargıda. Yargıya intikal etmiş bir olay konusunda yorum yapmam doğru olmaz. Ancak bizim de üzerine gittiğimiz bir takım yolsuzluk iddiaları var. Yargı sürecinin tamamlanmasının ardından konuşmak daha doğru olur. Herkes yaptığı hatanın bedelini ödemelidir” dedi.