Mahyalar kandille yakılırdı

Güncelleme Tarihi:

Oluşturulma Tarihi: Eylül 17, 2008 19:54

RAMAZAN ayının gelmesiyle göze çarpan en büyük değişiklik kuşkusuz mahyalar.

Türkiye dışında diğer Müslüman ülkelerde bulunmayan mahya geleneği, ramazana renk katıyor. İlk mahyanın ne zaman kurulduğu tam bilinmiyor. Bir kaynağa göre mahya, 2. Selim döneminde (1566-1574), bir diğerine göre ise 1617 yılında Sultanahmet Camisi’nde ilk kez kullanıldı.İlk mahya ustası da Fatih Camisi müezzini Hafız Kefevi olarak biliniyor. Bu alanda en büyük usta ise iki tekne arasına mahya kuran Süleymaniye Camisi mahyacısı Abdüllatif Efendi kabul ediliyor. Mahya, özellikle Ramazan ayında birden fazla minaresi olan camilerin iki minaresi arasına konulan ışıklı yazı.Osmanlı döneminde yağ kandilleri ile yapılan mahyalar, günümüzde elektrik ampulleri ile yapılıyor. Eskiden mahyacılık, büyük bir ustalık isteyen gerçek bir sanat dalıydı. Bu alanda yetişmiş büyük ustalar, yerlerini alacak olan çıraklara işin bütün inceliklerini öğretirlerdi. Mahya kurmak için, caminin en az iki minareli olması gerekir. Eskiden böyle büyük camilerde, iki minare arasına ip veya teller gerilir, mahya ustası da, genellikle zeytinyağ doldurulmuş kandilleri veya mumlu fenerleri ipin üzerine dizerek istediği dinî yazıyı yazar, hatta resimler yapardı.Bütün ramazan boyu bu kandiller, rüzgára rağmen geceleri pırıl pırıl yanardı. Camilerin elektrikle aydınlatılmaya başlamasından sonra, mahyacılık kolaylaştı ve ayrı bir sanat olmaktan çıktı. Kandil yerine renkli elektrik ampulleriyle ve yeni yazıyla mahya kurma geleneği bugün hálá sürdürülüyor.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!