Güncelleme Tarihi:
"İSTİFA EDEN İL BAŞKANLARIMIZ OLDU. İSTİŞARE YOLU İLE İSTİFA YOLUNU TERCİH ETTİLER. BİRİLERİNİN BAŞKA ANLAMLAR ÇIKARMASI DA DOĞRU DEĞİLDİR"
"'ADALET KURULTAYI'NI BUNDAN SONRAKİ SÜREÇTE 'ATLET KURULTAYI' İLE ÖZDEŞLEŞTİRMEK DE SANIRIM BAŞARILI OLMAYAN BİR HALKLA İLİŞKİLER FAALİYETİDİR. BİR SİYASETÇİNİN ATLETLE FOTOĞRAF ÇEKTİRMESİ BAŞKA BİR ŞEYDİR. BU VATANDAŞTAN, HALKTAN BİRİSİ OLMAK DEMEK DEĞİLDİR. HALKTAN BİRİSİ OLMAK ÖNCELİKLE HALKIN YER SOFRASINA DİZ KIRIP OTURABİLMEKTİR. TARTIŞMANIN FAZLA UZATILMASINDAN YANA DEĞİLİZ"
"SAYIN MERKEL'İN AÇIKLAMALARIYLA INTERPOL İLGİLİ ŞAHSI SERBEST BIRAKIYOR"
Hakime TORUN / ANKARA (DHA) - AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Mahir Ünal, Ak Parti'den 12 il başkanının istifasını sunmasına ve istifaların devamının gelip gelemeyeceğine ilişkin bir soru üzerine, "İstifa eden il başkanlarımız oldu. İstişare yolu ile istifa yolunu tercih ettiler. Bu arkadaşlarımızın hepsi onurlu bir şekilde görevlerini yapmışlardır. Birilerinin başka anlamlar çıkarması da doğru değildir. İstişareler devam ediyor. Teşkilatlarda nöbet değişimi ve yenilenme sürecinin bir parçasıdır. Arkadaşlarımız ile ilgili herhangi bir disiplin suçu yada bir itham asla söz konusu değil. Nöbet değişimidir. Önümüzdeki günlerde de bu süreç devam edecektir" dedi.
Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Mahir Ünal, MKYK'da ele alınan konular ile gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.
"İSTİFA EDEN İL BAŞKANLARIMIZ OLDU. İSTİŞARE YOLU İLE İSTİFA YOLUNU TERCİH ETTİLER"
Ak Parti'den istifa eden il başkanlarına ilişkin Ünal, "İstifa eden il başkanlarımız oldu. İstişare yolu ile istifa yolunu tercih ettiler. Bu arkadaşlarımızın hepsi onurlu bir şekilde görevlerini yapmışlardır. Özellikle karşılıklı yapılan görüşmelerde bu kararı kendileri almıştır. Bu arkadaşlarımız zor bir süreçte 15 Temmuz gibi bir süreçte illerinde il başkanlığı yapmış bu süreci başarı ile tamamlamışlardır. Arkadaşlarımıza teşekkür ediyoruz. Bu istifalar normal 15 yıl içerisinde Ak Parti'nin yenilenme ve bayrak değişimi sürecinin bir parçasıdır. Şu kadarını söyleyeyim son 2 yıl içerisinde 200'e yakın Ak Parti il başkanını değiştirmiştir. 20'ye yakın il başkanını değiştirmiştir. Bu bir nöbet değişimi ve bayrak yarışıdır. Birilerinin başka anlamlar çıkarması da doğru değildir" diye konuştu.
"NÖBET DEĞİŞİMİDİR.İSTİŞARELER DEVAM EDİYOR. BU SÜREÇ DEVAM EDECEKTİR"
Ak Parti'den 12 il başkanının istifasını sunmasına ve istifaların devamının gelip gelemeyeceğine ilişkin bir soruya Ünal, "İstişareler devam ediyor. Teşkilatlarda nöbet değişimi ve yenilenme sürecinin bir parçasıdır. Bundan sonraki süreçte de istişare yolu ile Ak Parti kendi iç disiplini olan ve kendi iç disiplini içerisinde görev değişikliklerini sözünü ettiğimiz istişare kanalı ile sürdüren bu arkadaşlarımızın da bugün burada il başkanı olarak görev yapan yarın başka yerde görevler alacaklardır. Her birimiz Ak parti hikayesinde her zaman bir nefer olarak çalıştık. Arkadaşlarımız ile ilgili herhangi bir disiplin suçu yada bir itham asla söz konusu değil. Nöbet değişimidir. Önümüzdeki günlerde de bu süreç devam edecektir" diye yanıt verdi.
"'ADALET KURULTAYI'NI BUNDAN SONRAKİ SÜREÇTE 'ATLET KURULTAYI' İLE ÖZDEŞLEŞTİRMEK BAŞARILI DEĞİL"
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun dün akşam canlı yayında atletli fotoğrafına ilişkin "Ben adalet" diyorum "O atlet diyor" şeklindeki açıklamaları ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin "Siyaset iç çamaşırı seviyesine indirgenmemeli" şeklindeki açıklamalarını değerlendirmesi istenen Ünal şu ifadeleri kullandı: "Dikkat çekici bir halkla ilişkiler faaliyeti olarak değerlendiriyorum. Daha önceki yürüyüş ile bir bağlantı kurulup önümüzdeki kurultaya dönük de bir algı düzenlemesi aslında. Ama başarılı bir halkla ilişkiler faaliyeti değil. Çünkü 'Adalet Kurultayı'nı bundan sonraki süreçte 'Atlet kurultayı' ile özdeşleştirmek de sanırım başarılı olmayan bir halkla ilişkiler faaliyetidir.
HALKTAN BİRİSİ OLMAK ÖNCELİKLE HALKIN YER SOFRASINA DİZ KIRIP OTURABİLMEKTİR
Sayın Genel Başkanın ataletle oturmasında herhangi bir sakınca söz konusu değil. Sakınca olarak gördüğümüz şey; bir siyasetçinin atletle fotoğraf çektirmesi başka bir şeydir. Bu vatandaştan, halktan birisi olmak demek değildir. Halktan birisi olmak öncelikle halkın yer sofrasına diz kırıp oturabilmektir. Ayakkabı ile eve girmek demek değildir. Yoksa atlet ile otururken haberim yokmuş gibi çek kıvamında bir poz vermenin bir tasarım olduğunu bu tasarımdan dolayı da duyulan rahatsızlığın farklı kesimler tarafından dile getirilmesidir bu.
BU TARTIŞMANIN FAZLA UZATILMASINDAN YANA DEĞİLİZ
Bu tartışmanın fazla uzatılmasından yana değiliz. Dünkü yayını ben de dikkatle izledim. Ama maalesef f her seferinde sayın Kılıçdaroğlu'nun kullandığı dil ve Türkiye'ye dönük ifadeleri bizi hayal kırıklığına uğratıyor.
SİZ DEVLETİN BİR HUKUKİ TASARRUFUNU REHİN ALMAK OLARAK DEĞERLENDİRİYORSANIZ
Siz devletin bir hukuki tasarrufunu rehin almak olarak değerlendiriyorsanız HDP, PKK'nın dili ile konuşuyorsanız Selahattin Demirtaş size sorulduğunda bu durum ile ilgili verdiğiniz cevap Demirtaş'ın bu süreçte bir ses efekti olduğunu göz ardı edip o ses efektinin arkasındaki asıl sesin Kandil olduğunu ve Kandil'den gelen sese cevap verir gibi cevap veriyorsanız burada bir sorun var demektir.
KANDİL'İN SESİ İLE KONUŞACAKSINIZ SONRA DA HUKUK DEVLETİ GEREĞİNİ YAPTIĞINDA BAŞKA ANLAMLAR ÇIKARACAKSINIZ
Demirtaş kendi sesi, siyaseti ile konuşsaydı bugün HDP'nin bu durumda olması söz konusu değildi. Bir taraftan Kandil'in sesi ile konuşacaksınız sonra da hukuk devleti bunun gereğini yaptığında buradan başka anlamlar çıkaracaksınız.
KANDİL'İN CHP'YE DUYDUĞU BU İLGİYE DE SANIRIM CHP'NİN BİR CEVAP VERMESİ GEREKİR
Ana muhalefet de şuna cevap vermelidir; Kandil'in CHP'ye duyduğu bu ilgiye de sanırım CHP'nin bir cevap vermesi gerekir diye düşünüyorum."
"MERKEL'İN AÇIKLAMALARIYLA INTERPOL İLGİLİ ŞAHSI SERBEST BIRAKIYOR"
Ünal, bir soru üzerine Almanya Cumhurbaşkanı Angela Merkel'in açıklamalarına ilişkin şu değerlendirmeyi yaptı: "Söz konusu kişi bir adi suçlu. Akhanlı işyeri sahibini öldürmek ve soygun gibi adi suçları işlemiş birisinden bahsediyoruz. 2013 yılından beri Kırmızı bültenle aranan bir şahıs. Daha sonra 2017'de gözaltına alınıyor ve Sayın Merkel'in açıklamalarıyla Interpol ilgili şahsı serbest bırakıyor. Türkiye'nin bir suçlu ile ilgili talepte bulunması normal. Burada meselenin ne Türkiye'yle ne de Almanya'yla bir alakası yok Interpol'un Merkel'in açıklamalarından sonra serbest bırakmasıdır. Biz Almanya'yla bir sorun yaşamıyoruz. Alman halkı ile bir sorumunuz yok. Biz Almanya'yla ilişkilerimizin gerilmesini, oradaki vatandaşlarımızın meşakkat çekmesini asla istemeyiz.
TÜRKİYE KENDİSİNİ SAVUNMA ANLAMINDA BİRKAÇ ŞEY SÖYLÜYORSA YADIRGANMAMALI
Bugün eğer alman siyasetçiler, Erdoğan, Türkiye karşıtlığını kendi iç siyasetlerinin bir malzemesi haline getiriyorlarsa bunun üzerinden de bir gerilim inşa ediyorlarsa buna karşılık Türkiye kendisini savunma anlamında birkaç şey söylüyorsa yadırganmamalı. Sadece son iki yılda Almanya'nın Türkiye'ye dönük yani Can Dündar'la başlayan, ondan sonraki süreçte hayır kampanyası yürütmesine kadar 50'nin üzerinde konu var. Bütün bunlar olurken Cumhurbaşkanımız demiş ki, 'Bu Türkiye karşıtlığına karşı sessiz kalmayın. İç siyaset malzemesi yapan siyasetçilere sandıkta ders verin.' Son derece demokratik bir dil kullanmış.Türkiye bu kadar saldırıyı hak etmiyor."
"MÜCADELE BAŞLADIKTAN SONRA KILIÇDAROĞLU'NUN CHP'Sİ TUHAF BİR ŞEKİLDE BU YAPIYA KALKAN OLMUŞTUR"
Ünal, "CHP, 'Öngörülen fakat önlenmeyen' darbe söylemine evirdi. Dolayısıyla CHP'de gelişme var. Bunun bir darbe olduğunu öncelikle kabullendi. Sayın Kılıçdaroğlu'na ve CHP'ye şunu söylemek istiyorum; 17-25 Aralık'tan sonra devlet, FETÖ ile ciddi bir mücadeleye girişmiştir. Bu süreçte kimler göz altıları engellemek için kalkan oluyordu? Gerçek darbeciler yargılanıyor. Tehdit görülmeye başlandığı andan itibaren devlet bu yapı ile mücadeleye başlamıştır. Ancak devlet bu mücadeleye başladıktan sonra Kılıçdaroğlu'nun CHP'si tuhaf bir şekilde bu yapıya kalkan olmuştur" dedi.
"DÜNE KADAR 'EN İYİ ÜLKÜCÜ BİZİZ' BUGÜN, 'EN İYİ MERKEZ SAĞ BİZİZ' DİYORLAR YARIN NE DİYECEKLERİNİ BİLMİYORUZ"
Koray Aydın'ın 2019'da kendi oluşumlarının Meral Akşeneri' cumhurbaşkanı adayı göstereceği yönündeki açıklamalarını değerlendirmesi istenen Ünal şöyle konuştu: "Siyasetin gündemi kıymetlidir. Bunlar düne kadar 'En iyi Ülkücü biziz' diyorlardı. Bugün, 'En iyi merkez sağ biziz' diyorlar. Yarın ne diyeceklerini kimlerle ittifak kuracaklarını bilmiyoruz. Bunlar bakalım parti olarak kurulsunlar bakacağız göreceğiz.
FETÖ TARAFINDAN HİMAYESİNE ALINDIĞINI AÇIKLADIĞIN BİR YAPIYA DAHİL OLDUYSAN BİR ŞEY DEĞİŞTİ
Şu anda bizim bu hareketle ilgili değerlendirmeler yapmamız henüz daha çok erken. Hele hele sözünü ettiğiniz katılımın öncesinde Koray Aydın'ın açıklamaları vardı. Daha önce FETÖ tarafından himayesine alındığını açıkladığın bir yapıya dahil olduysan bir şey değişti ki bu yapıya dahil oldun. O değişen şey nedir? Bu konuda kamuoyunu da bilgilendirmesi gerekir."