Güncelleme Tarihi:
Gölbaşı Belediyesi’nin desteğiyle bu yıl kurulan ‘Sevgi Çiçeği Kadın Kooperatifi’nde Osmanlı’dan bu yana gelen mutfak kültürü ve unutulmaya yüz tutmuş el sanatları yaşatılıyor. Gölbaşılı kadınlar, özellikle Hallaçlı baklavasını dünyaya tanıtmak istiyor.
Hürriyet Ankara, üreterek kent ekonomisine ve istihdama katkı sunan kadın kooperatiflerini okurlarıyla buluşturmaya devam ediyor. Yedinci hafta konuğumuz Sevgi Çiçeği Kadın Kooperatifi oldu. Kooperatifin Başkanı Selma Coşan, çalışmalarını anlattı.
ÖNCE EĞİTİM SONRA ÜRETİM
Kooperatifinizin çıkış hikâyesi nasıl oldu? Sevgi Çiçeği adının özel bir anlamı var mı?
Kooperatifimiz 2022 yılı Şubat ayında kuruldu. Oldukça yeniyiz. 7 asıl ve 7 yedek üyemiz bulunmakta. Kooperatifi oluşturma fikri önceden beri aklımdaydı. Gölbaşı’nda kadınlar için neler yapabiliriz diye araştırırken burada bir kooperatifin olmadığını gördüm. Göl kenarında satış yapan kadınlarımız vardı, onlarla görüşmeler yaptık. Kooperatifimizde ilk önce kadınlara eğitim verip daha sonrasında üretime teşvik ediyoruz. Sevgi Çiçeği’ne gelecek olursak bu çiçek sadece Gölbaşı’nda yetişiyor, endemik bir tür. Kooperatifimizin adı da buradan geliyor.
EL SANATLARINI YAŞATACAK
Kooperatifte hangi ürünler ortaya çıkıyor? Ne gibi eğitimler veriyorsunuz?
Özellikle unutulmaya yüz tutmuş el sanatlarımız mevcut. İğne oyası, filografi gibi... Mevcut olan sanatlarımızı canlandırmaya, yaşatmaya çalışıyoruz. Aşçılık da dahil birçok alanda kurslarımız mevcut. Bunlar belgeli ve sertifikalı kurslar. İlerleyen dönemlerde e-ticarete geçmeyi düşünüyoruz.
ÇOCUKLARIN EĞİTİMİNE KATKI
Kooperatifin kadınların hayatına yansıması nasıl?
Her şeyden evvel olan özgüvenleri giderek artıyor. Ben de ‘bunu yapabiliyorum, başarabiliyorum’ diyerek çok güzel ürünler ortaya çıkarıyorlar. Özellikle giyim dersinde 300-500 TL’ye aldıkları bir kıyafeti kendileri tasarlayıp 50-100 liraya maliyet ettiklerinde fazlasıyla mutlu oluyorlar. Geri kalan parayla çocuklarının okul masrafını karşılayan çok.
İMECE USULÜ HÂKİM
İleriye dönük proje ve çalışmalarınız var mı?
Gölbaşı’na has olan ürünlerimiz var. Lavantamızın kokusunun ulaşmadığı yer yok. Yakın zamanda gerçekleştirmeyi düşündüğümüz birkaç proje var. Özellikle gıdaya yönelik. Hallaçlı Mahallemizin kendine has bir baklavası var. Adı Hallaçlı Baklavası. Şimdi bunu da üretime katmayı planlıyoruz.
KOOPERATİFLEŞMEK KÜLTÜRÜ YAŞATMAK
Elif Nilgün Okursoy (Milli Şef): Gölbaşı’nda çok güzel bir kitlenin olduğunun farkına vardık. Aşçılık kursumuza yoğun bir talep var. Şimdi 16 günlük eğitimlerle aşçılık eğitimini vermekteyiz. Yaklaşık 500’e yakın katılımcımız var. Kooperatifimizin en büyük özelliği sürdürülebilir olması. Bizim amacımız 1-2 aylık dokunuş değil gerçekten marka olmak. Kadınlarımız mutfağına sahip çıkıyor. Ninelerimizin, atalarımızın, kültürüne, geleneğine sahip çıkıyor. Biz tüm bunlara destek olmazsak maalesef o güzel kültürümüz yok olmaya yüz tutar. Kooperatifleşmek aslında kadınların elini tutmak, kültürümüzü yaşatmak demek. Kadınlarımızın çok büyük bir potansiyelinin gücünün olduğunu biliyoruz. Kadın isterse her şeyi başarır.
DÜNYALAR BENİM OLDU
Tuğba Aydoğan: Gölbaşı’na taşındıktan sonra ‘ben niye evde oturuyorum’ dedim. Çocuğum üçüncü sınıfa gidiyor. Bir gün ona yardımcı olamadığımı hissettim. Kendime şunu dedim ‘ben niye yapamıyorum, ben çocuğuma yardımcı olamıyorsam ne anlamı var.’ Kendimi kötü hissettim ve açıktan ortaokul, liseyi bitirdim. Daha sonrasında sosyal medyada kooperatifi gördüm ve hemen başvurdum. Kabul edilince dünyalar benim oldu. Kendime olan güvenim geldi.
BOŞ VAKİT YOK BOŞA HARCANAN VAKİT VAR
Hatice Gülsün: Sosyal medya üzerinden yemek siparişleri alıyordum yani bu işin mutfağındaydım zaten. Fakat sadece kendi evimde yapıyordum. Şefimizin bir lafı var ‘aşçılık sadece yemek yapmak değil.’ Kadınlar evde televizyon başında vakit geçirmek yerine hayata karışsınlar. Kesinlikle boş vakit yoktur boşa harcanan vakit vardır.
HAFTAYA: Ayaş Akkaya Tarımsal Kalkınma Kooperatifi