Güncelleme Tarihi:
Çocukluğunda başlayan futbol aşkını hiç kaybetmeyen yazar Necdet Özkazancı, son kitabı Taşradan Futbol Hikayeleri’nde, Ankara’nın kenar mahallelerindeki futbol sevgisini kaleme aldı.
“Anılarımın taraftarıyım” diyerek futbolseverliğin önemine dikkat çeken Özkazancı, kitabında ayrıca çocukluğunun ve gençliğinin geçtiği Polatlı’daki mahalli takımların maçlarında yaşanan hikayeleri de okuyucuyla buluşturdu.
Mahallelerarası futbol karşılaşmalarını, taraftarların üstten bagajlı, uzun burunlu otobüsler, minibüsler ve traktörlerle maçları izlemeye geldiği o yılları Ankara Hürriyet’e anlatan Özkazancı, “Polatlıspor, Malıköy, Esentepespor, Gülverenspor, Kayaşspor, Altınokspor, Çalışkanlar Spor Kulübü ve daha onlarca mahalli takımın karşılaşmaları, köylerarası turnuvaların kıyasıya rekabeti daha da önemlisi futbolun en saf halini, anılarımdan yola çıkarak kaleme aldım” dedi. “Yalnızca falanca futbol takımının değil, anılarımın taraftarıyım” ifadesini kullanan Özkazancı, kitabında yer alan hikayeleri ve günümüzde futbolun nasıl endüstriyel bir hale geldiğini şu sözlerle anlattı:
YIRTIK, PIRTIK TOPLAR
Futbola olan merakım, Polatlı’da geçen çocukluk ve gençlik yıllarımda başladı. Mahallenin çocuklarıyla kendi aramızda yaptığımız mahalle maçları, yırtık pırtın meşin ya da plastik toplar, futbol oynamaktan parçalanan ayakkabılar futbol tutkumun en güzel anıları arasında yer alıyor. Polatlı’da o yıllarda sadece Polatlıspor ve mahallelerin kurmuş olduğu küçük takımlar vardı.
ÜSTTEN BAGAJLI OTOBÜSLER
Hemen hemen her yıl mahallelerarası ya da köylerarası turnuvalar düzenlenirdi. Özellikle köylerarası futbol turnuvaları çok renkli olurdu ve köylerden gelen takımlar karşılaşmaların yapılacağı alana geldiğinde coşku doruğa çıkardı. Taraftarlar üstten bagajlı, burunlu otobüsler, minibüsler hatta traktörlerle alana gelir, gönül verdiği, yürekten inandığı mahallesinin takımına destek verirdi.
TOPRAK SAHADA FİNAL MAÇI
“Bir günde dört karşılaşmaya sahne olan toprak sahalarda final maçları ise, kıyasıya rekabete sahne olurdu. Polatlı’daki köy maçlarında o yılların ünlü sayılabilecek futbolcuları da forma giyerdi. Bunlardan birisi Paşa Hüseyin adıyla anılan Hüseyin Çelik’ti. Paşa Hüseyin o yıllarda hemen hemen tüm köylerarası karşılaşmada, Kargalı Köyü’nün takımında oynadı. Paşa Hüseyin, Gençlerbirliği’nde ve Adanademirspor’da forma giydi. Adanademirspor’dan ise, Fenerbahçe’ye transfer oldu ve iki sezon bu takımın formasını taşıdı. Hüseyin, Fenerbahçe’de oynarken bile köy maçlarına gelir bu karşılaşmalarda ter dökerdi.”
FUTBOL ENDÜSTRİYELLEŞTİ
“O yıllarda insanlar şehirlerinin, mahallelerinin ve köylerinin takımlarına gönülden inanır ve destek verirdi. Paşa Hüseyin gibi daha niceleri bizlere futbolu sevdiren etmenler arasındaydı. Şimdilerde ise, taraftalık kavramı futbolseverliğin önüne geçti. Üç büyükler olarak anılan Fenerbahçe, Galatasaray ve Beşiktaş fanatizmi, Anadolu takımlarını bitme noktasına getirdi. Günümüzde taraftalık kavramı futbolseverliğin önüne geçti. Takımseverlik ise, körü körüne bağlılığa yol açtı. İnsanlar sporda kaybetmenin de kazanmanın da olabileceğini unuttu. Endüstriyel bir hal alan, transferlerini günlerce konuşulduğu futbol, en saf halinden tamamen uzaklaştı.”
KAYBEDENLERİN HİKAYESİ
“Futbol üzerine yazılan düşünsel ve bilimsel yapıtları hariç tutarsak, genellikle zenginlik, güç ve başarı öykülerinin işlendiği ve rağbet gördüğü futbol aleminde bir de kaybedenler ve hikayesi yazılmayanlar var” diyen Özkazancı, “İşte ben de özel bir mesaj verme kaygısı gütmeksizin, günlük rastlantılar ve yaşadığımız anıların da yardımıyla onların ve futbolun saf halinin hikayelerini yazmaya ve paylaşmaya çalıştım” diye konuştu.
POLATLI’YA DÖNMEK EN BÜYÜK HAYALİM
“Ait olduğum yer” dediği Polatlı’ya dönmenin en büyük hayali olduğunun altını çizen Özkazancı, “Polatlıspor, Gençlerbirliği, Ankaragücü ve mahallemin takımı Esentepespor’un, Polatlı’dayken izlemeye doyamadığım köy ve mahalle takımlarının hepsinin kalbimde özel bir yeri var. Anadolu takımlarının hakettiği değeri yeniden bulması için herkese görev düşüyor. Statların sadece büyük takımlar maça geldiğinde dolması hem üzüntü veriyor hem de Türk futbolunun geldiği noktayı gözler önüne seriyor” şeklinde konuştu.
ÖZKAZANCI KİMDİR
Özkazancı, 1956 yılında Polatlı’da doğdu. İlkokul, ortaokul ve lise eğitimini Polatlı’da tamamladı. 1978 yılında Ankara İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi’nden mezun oldu. İki yıl Polatlı’nın Ilıca Köyü’nde vekil öğretmenlik yaptı. Daha sonra Sanayi ve Ticaret Bakanlığı’nda kooperatifler kontrolörü ve genel müdür yardımcısı olarak çalıştı. 2003 yılında Gençlerbirliği taraftar sitelerinden Alkaralar’da, Gençlerbirliği maçlarıyla ilgili anı-öykü tarzında yazılar yazmaya başladı. 2004’te bu yazıları Yenilsen De Yensen De kitapta toplayıp, okumak isteyen taraftar arkadaşlarına ve futbolseverlere hediye etti. 2006’da emekli oldu. Özkazancı, halen Ankara’da yaşıyor.