LÖSEV Erişkine de kapısını açtı
Güncelleme Tarihi:
Son yıllarda çocukların yanı sıra lösemi hastalığına yakalanan erişkinlerin sayısının artması LÖSEV’i harekete geçirdi. LÖSEV, bu amaçlar erişkinlere de hizmet edecek olan Hayat Bağı Evleri projesini hayata geçirdi.
LÖSEMİLİ Çocuklar Vakfı (LÖSEV) erişkinlere de hizmet verecek olan Hayat Bağı Evleri projesinin tanıtımını yaptı. Projeyle ilgili bilgi veren LÖSEV Genel Koordinatörü Hülya Ünver, son bir yıldır yetişkin hastalara da kapılarını açtıklarını belirterek, “Şimdilik çok daha sınırlı hizmet verebiliyor olsak da yetişkin hastalarımız için neler yapabiliriz noktasında bir araya geldik” dedi.
Erişkin kanser hastaları ile neden ilgilenmeye başladıklarına ilişkin ise Ünver, şu bilgileri verdi:
Her yıl 150 bin hasta
“Sayıları çığ gibi artan, her yıl 150 bin yeni hastanın eklendiği ‘Bizi yalnız bırakmayın, biz de LÖSEV’in yardımlarından faydalanmak istiyoruz’ diye seslenen çocuk, erişkin hastalar varken; bizler de açıkçası bu kadar büyük bir örgüt olarak farklı hizmetler sunmamız gerektiğini düşündük.”
LÖSEV, yeni projesi “Hayat Bağı Evleri” ile erişkin kanser hastalarını, tedavi aralarında evlerinden dışarı çıkarıp moral vererek yaşamla buluşturmayı amaçlıyor. “Hayat Bağı Evleri”nde her türlü bakım hizmeti (cilt ve saç bakımı, makyaj, masaj) yapılacak ayrıca seminerler, toplantılar düzenlenecek.
Panel de düzenlendi
“Hayat Bağı Evleri”nin tanıtımının ardından “Kanser Hastalığını Nasıl Yendik” konulu panel düzenlendi. Panelde, Prof. Dr. Fatma Ulutan, lösemiyi nasıl yendiğini anlattı. Lösemiye yakalandığı süreçte yaşadıklarından bahseden Prof. Dr. Ulutan, yakınlarından gördüğü desteğin önemini vurgulayarak, “size ihtiyacımız var”, “sizi seviyoruz” sözlerinin kendisini hayata bağladığını söyledi. Ulutan, lösemi hastalarının tedavi sürecinde litrelerce kana ihtiyacı olduğunu ifade ederek, kan bağışının önemine işaret etti.
İnanmak gerekiyor
Kanserle mücadelenin bir savaş olduğunu belirten Ulutan, hastanın bu savaşı kazanacağına inanması gerektiğini ifade etti. Ulutan, hastalığı sırasında günlük tuttuğunu, fotoğraflar çektirdiğini belirterek “Yaşadıklarını bir kitapla paylaşmak istediğini” söyledi. Panelde, Prof. Dr. Deniz Yamaç ve Doç. Dr. Ülgen Okyayüz de birer konuşma yaptı.