Levye ile camları kırıp ev soydular

Güncelleme Tarihi:

Levye ile camları kırıp ev soydular
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 23, 2008 00:00

DİKMEN İlker’de bir evin mutfak penceresini levye ile kırıp soygun yaptılar. 1. Cadde 155. Sokak’ta 9 nolu binanın kot altı katında oturan Aytekin Ailesi, gece saat 23:00 sıralarında evlerine geldiklerinde şok oldular. Çünkü evleri soyulmuştu. Mağdurlardan Özlem Aytekin, Sen de Yolla’ya konuştu:

"Akşam saat 19:00 civarı akrabama gittik. Gece 23:00 sıralarında gelip eve girdik, heryer dağılmıştı. Mutfağın penceresi açıktı. Baktık levyeyle kırıp girmişler. Hemen polisi aradık. Geldiler tutanak tuttular. Parmak izi alalım mı diye sordular. Biz de istemedik. Yeni aldığımız bilgisayar, LCD Monitör, Dijital Fotoğraf Makinası, çocuğun altın kolyesini, bazı çamaşırları almışlar. Parfümeri çantamı bile içinde laptop var sanıp çalmışlar. Bilgisayarın taksidini yeni ödemeye başlamıştık. Maddi durumu iyi insanlar değiliz, yakalanır mı bilimez. İnşallah yakalanır ama, çaldıklarını alabilir miyiz bilmiyorum. Çok üzgünüz."

Bekir Kılıç/DİKMEN

Cebinizde 100 Euro ile yola çıkmayın

ALMANYA
’dan Türkiye’ye gelişte yol boyunca Sırp ve Bulgaristan Polisi ve gümrük görevlilerince soyulan gurbetçilerimiz ancak Türkiye’ye girince rahatlıyor.

Eskiden bizde de yaygın olan ve ’Çorba parası’ adı altında yol boyunca alınan rüşvet, Almanya Türkiye hattında gurbetçilerimizin belini büküyor. Bir gurbetçimiz olanları şöyle anlatıyor:

"Özellikle Sırbistan ve Bulgaristan sınırları içerisinde rüşvet vermeden yol alabilmek adeta mümkün değil. Durum öyle bir hal almış ki, cebinden 100’lük Euro çıkarırsan yandın demektir. Onu karşıdaki Devlet (!) görevlisine vermeden kurtuluşun yok demektir. 15 - 20 kilometre gittikten sonra aynı manzara, aynı soygun."

Türk ve ilgili devletlerin yetkilileri konuya çözüm getirmediğinden vatandaş en az zararla kurtulmanın çarelerini de kendisi yaratıyor. Nasıl mı?

"Sırbistan ve Bulgaristan’dan geçişler gece vaktinde yapılıyor ve cebe destelerce 5 Euro’luk banknotlar yerleştiriliyor. 100 Eurolar saklanıyor. Ne kadar az para kaptırılırsa kar sayılıyor." Anlaşıldığı kadarı ile durum hakikaten çok sıkıntı verici olup devletler katında ele alınması gereken bir konu, çünkü vatandaşımızın yemeden içmeden biriktirdiği paralar, yollarda kendilerinden zorla alınıyor.

Mahmut Baytemir/100. YIL

Batıkent hırsızların rekor deneme tahtası haline geldi

BATIKENT hırsızlık konusunda rekora doymuyor. Ama kimin umurunda..? Kardelen mahallesi Detça-2 sitesindeki bir eve gündüz saat 15:00 de 3 kişi girdi, aynı sitenin bahçelerinden mangal, masa, şezlonglar çalındı.

Yine Kardelen Mahallesi Haritacılar sitesinden bir gecede tam 16 su sayacı sökülüp götürüldü. En son da Uğur Mumcu Mahallesi Detça-1 sitesinde 2 gecede tam ev 10 soyuldu.

Hem de içinde insanların olduğu evlerde var. Artık Batıkent hırsızların rekor kırma yeri oldu dersek abartmış olmayız sanırım. Zira protez bacaklı hırsızlar bile Batıkent’i tercih ediyor.

Bir sene önce bir haber yapmıştım "Güneş batınca yaşamın durduğu semt Batıkent" diye. Sanırım bunun da etkisi büyük. Çünkü ortalık kararınca Batıkent’te yaşam biter. İnsanların gezip dolaşacağı, oturup çay içeceği, gülüp eğleneceği yaşam alanları bulmanız pek mümkün olmaz. Geceleri in cin top oynar, hırsızlar da alkış tutar. Ne diyelim boşuna demiyoruz BatıkENT diye...

Sevgiler saygılar...

Since1954/BATIKENT

Kene’Siz hayvanat bahçesine hoşgeldiniz

ANKARALILAR hafta sonu Hayvanat Bahçesini gezmek için geldiler, girişte asılı "Kene İlaçlaması Yapılmakta" yazısını görünce rahatladılar.

Hafta sonu Hayvanat Bahçesinin girişinde kuyruklar oluştu. Ankaralılar girişte asılı "Periyodik Olarak Kene İlaçlaması Yapılmakta" yazısını görünce üzerlerndeki tedirginliği atıp rahat rahat gezdiler.

Engellisiyle, engelsiziyle çoluk çocuğunu alıp gelen Ankaralılar, hayvanat bahçesini gezdiler. İçerde 7,50 YTL karşılığında faytonla gezebiliyorsunuz. Yapay gölde çocuklar bota binebiliyor.

Giriş ücretleri: Tam 4.00 YTL, öğrenci 2.00 YTL. Arabanızla giderseniz büyük bir park alanı var.

Park ücreti ise 3,00 YTL.

Haber: Bekir KILIÇ

Baş ağrısız bir hayata merhaba

POLATLI’da yaşayan 19 yaşındaki Hasan Özil, beyin damarları tıkalı olduğu için beş yıldan beri baş ağrısı nedeniyle çeşitli doktorlara hastanelere gitti.

Doktorların bazıları "Boynunda eğrilik var, boyun fıtığı var, psikolojik" dediler. Ameliyat olursa hayati risk bulunduğunu söylediler. Sağlığı için şifa arayan Özil, son olarak Polatlı Duatepe Devlet Hastanesi Beyin Cerrahisi’nden Doktor Kazım Yiğitkanlı’ya ameliyat oldu.

Yapılan işlemde kırk dakika süren ameliyat ile beyne giden damar yolları temizlendi, beyne pompa takıldı. Beyinden mideye hortum takılarak beyninde oluşan sıvı mideye akıtılıyor. Sağlığına kavuşan Özil, tüm hastanenin doktor, hemşireleri ve personeline teşekkür etti.

Mahir Yavaş/POLATLI

Sadece ağaç istiyoruz

BURASI Çankaya Belediyesi Karapınar Mahallesi’nda bulunan Sağlık Ocağı. Binanın etrafında bugüne kadar hiçbir çevre düzenlemesi yapılmadı. Sağlık Ocağı’nın çevresi, belediyemiz tarafından en kısa zamanda düzeltilip, ağaçlandırılarak düzgün bir görünüme kavuşturulmalıdır.

İncila/DİKMEN

Sağlık ocağında bir doktor bir klima

KEÇİÖREN Şefkat mahallesi bir yıldır sağlık ocağı sıkıntısı çekiyor. Emel Sokak’taki Şefkat Sağlık Ocağı’nın doktarları geçen yıl Kamil Ocak mahallesine açılan yeni sağlık ocağına aktarılınca, bu sağlık ocağında bir doktor kaldı. Bu durumda bile Sağlık Ocağı bir yıl boyunca günün her saatinde onlarca kişi ağırladı.

Ancak Sağlık Ocağı’nın çok küçük olması nedeniyle sağlık bulmaya giden insanlar adeta hasta olarak geri döndüler. Öyleki Sağlık Ocağı’nda yalnızca bir klima var ve o da doktorun odasında. Kısacası bu sağlık ocağı ve tek doktor mahalle sakinlerine yetmiyor. Sağlık Bakanlığı’nı göreve çağırıyoruz

H. İbrahim Gültekin/KEÇİÖREN

Sen de Yolla yaşama yön veriyor

MAYIS 2008 Ayında Sen de Yolla Sitesinde yayınlanan haberimiz ve haberimize bağlı olarak yaptığımız temennimiz hayata geçiyor. İşte basının, işte Sen de Yolla’nın gücü.

Mayıs ayı başlarında Sende Yolla Sitemizde yayınlanan haberimizde şöyle demiştik:

"Türk Silahlı Kuvvetleri hayatın her alanında milletine öncü ve örnek olmaya devam ediyor. Yurdumuza eğitimde, sağlıkta ve her sahada teknolojinin kullanımında tüm yenilikler ilk önce TSK’da başlıyor. Milletinin gururu Türk Silahlı Kuvvetleri teknolojiyi her alanda kullanıyor. Güneydoğuda ve diğer görev yerlerinde yaralanan veya sakat kalan mehmetçiklerin rehabilite edildiği TSK Rehabilitasyon Merkezine ait otobüs de bunun bir örneği. Tekerlekli sandalyeye ihtiyaç duyan Mehmetçiklerin naklinde kullanılan otobüs, özel donanımı ile onlara büyük kolaylık sağlıyor. Otobüsün içinden dışarı doğru açılan asansör yardımıyla dışarı çıkabilen hastalar istedikleri yere gidip işlerini kendi başlarına takip edebiliyorlar.

Temenni etmiştik

Bu araç umarım toplu taşım hizmetini yürüten Belediyelere örnek teşkil eder ve belli güzergahlara bu donanımlı araç seferleri tahsis ederler. Evinden dışarı çıkamayan engelliler de özgürce dolaşırlar."

20 Temmuz tarihli Hürriyet Gazetesi Ankara Ekinde Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin 21 Temmuz’dan itibaren belirli güzergahlarda asansörlü özel otobüslerle hizmet verileceğine dair haberi yayınlandı.

Bu kararın alınması ve uygulamaya konulmasında haberimizin ufacık da olsa bir katkısı varsa ne mutlu bizlere.

Mahmut Baytemir/100. YIL

Her zaman böyle olsa

KAPANMASI nedeniyle tüm ürünlerde yüzde 50 indirim yapan İndeks Kitabevi’ne rağbet çok. Görülen o ki kitap ucuz olsa milletimiz daha çok okuyacak ayrıca korsana da ilgi göstermeyecek.

Biz de son günlerinde bu kitabevinden alışveriş yaptık ve içerideki kalabalığı gördük. Her kitabevinin fiyatları böyle olsa şüphesiz toplumumuz çok daha ileri gidecektir. Ayrıca korsan satışlara da tek çözüm fiyatları düşürmektir.

Bu konuda Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Milli Eğitim Bakanlığı’nın ortaklaşa bir proje gerçekleştirmesi dileğimiz.

H. İbrahim Gültekin/KIZILAY

Her zaman umutları var

BİZ insanlar arpayı gördükçe şımarırız. Hep daha fazlasını isteriz bazı şeylerin... Doymak bilmeyiz.Peki güvercinler? Güvercinler, çevredeki onca zelzeleye rağmen biz insanlara yaklaşmaya çalışıyor, onlara uzatacağımız birkaç kırıntı için. Bir yerden kovalanınca başka bir yerde umut arıyor güvercinler... Karınları doyunca gitmiyorlar bizim mekánımızdan. Çünkü ertesi gün için artık bir umudu oluyor güvercinlerin. Sabır etmek ve ümit etmek yaşamın en kıymetli yanı. Güvercinler içinde bizim içinde...

Haber Kutusu/ETLİK

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!