Kutsal doğum anına fotoğrafla tanıklık

Güncelleme Tarihi:

Kutsal doğum anına fotoğrafla tanıklık
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 04, 2009 00:00

Günümüzün popüler mesleği haline gelen doğum fotoğrafçılığı, halen bazı kesimlerde tabu olarak görülüyor. Doğum fotoğrafları çekmeye hobi olarak başlayan Şule Erdem, yaşam fotoğrafı olarak da adlandırdığı doğum fotoğrafçılığının kendisi için nasıl tutku haline geldiğini Ankara Hürriyet’e anlattı.

YAPTIĞI bütün işlerde ana başlığının ’kadın’ olduğunu belirten Erdem kadına dair her şeyi görüntülemenin kendisine büyük keyif verdiğini belirtti. Doğum fotoğrafçılığına hobi olarak başladığını anlatan ve çevresindekilerin takdiriyle profesyonel bir mesleğe dönüştüğünü belirten Erdem çalışmalarını şöyle anlattı:

"Doğum fotoğrafları çekmeye başlamam tamamen tesadüf oldu. Fotoğraf çekmek, en büyük hobilerimden birisiydi. Benim doğum fotoğrafçılığım, kendi arkadaşlarımın doğumlarına girerek başladı. Sonra baktim ki hakikaten benim için meslek haline dönüşmüş. Bazı hastanelerin doğum fotoğrafı çekimlerini yasakladığını duyunca çok üzüldüm. Bana etik gelmemekle beraber, bu yasaklamaların tecrübelerle sabit olduğunu da düşünüyorum. Her ne olursa olsun bu çok ciddi bir iş. Önemli bir ameliyata şahit oluyorsunuz ve çalıştığınız o kurumun bütün fiziki yapısını bilmek zorundasınız. Fakat çözüm doğum fotoğrafçılığını yasaklamak olmamalı. Aksi durumların önüne geçmek için yapılması gereken tek şey, her hastanenin sadece bir tane doğum fotoğrafçısıyla anlaşması ve bu konuda bir sirkülasyon olmaması. Böyle bir durumda ameliyat esnasında ortaya çıkabilecek riskler minimize edilecek ve korkular yerini keyifli anlara bırakacak."

Erkekler çok önyargılı

Doğum fotoğrafçılığının zorluklarına da değinen Erdem İstanbul’da bu mesleğin daha revaçta olduğunu belirterek şunları söyledi:

"Bu meslekte ne yazık ki sosyal ve ekonomik durum çok önemli. Doğum fotoğrafçılığı fikrinin insanların zihinlerinde oturması için ciddi çaba göstermek gerekiyor. İstanbul, Ankara’ya oranla bu konuyla ilgili soru işaretlerinden bir nebze de olsa kurtulmuş durumda. Özellikle erkekler önyargılı yaklaşıyor, gereksiz olduğunu düşünüyorlar. Fakat onların düşündüğünün aksine çok keyifli sonuçlar ortaya çıkıyor. Zorluklarına değinmek gerekirse en büyük sorunu zaman darlığından dolayı yaşıyorum. An fotoğraflarında her saniye çok değerli. Yaşanan bu anların tekrarlarının olmama ihtimalini düşünerek hareket etmek zorundayız. Bu konuda en büyük avantajı tecrübe ile sağlıyorum. Her doğumda ilk tecrübemmiş gibi heyecanlanıyorum ve Tanrı’nın varlığına bir kez daha inanıyorum."

"Gelin Anı" fotoğrafları

GELİNLERİN
en mutlu günlerinde de yanlarında olarak, bu anları ölümsüzleştiren Erdem "Gelin Anı" fotoğrafçılığı hakkında şunları söyledi:

"En keyif aldığım anları "Gelin Anı" fotoğraflarını çekerken yaşıyorum. Gelinlerin düğmesinden, saç tokasına; ayakkabısından makyajına kadar bütün hazırlık aşamalarını, o anlarda yaşanılan telaşı ve heyecanı görüntülüyorum. Bir defasında kot pantolon üzerinde duvakla koşuşturan gelinin, o hallerini ölümsüz kılmıştım. En eğlendiğim anlardan birisi olmuştu. Yıllar sonra dönüp bakıldığında tebessümle hatırlanacak keyifli anlara şahit olmak ve o anları ölümsüzleştirmek büyük mutluluk."
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!