Güncelleme Tarihi:
Ankara Motosikletli Kuryeler Sosyal Yardımlaşma ve Eğitim Derneği Genel Başkan Yardımcısı Ramazan Akpınar, motokuryelerin yaşadıkları kış kâbuslarını anlattı.
HIZ BASKISI CANIMIZDAN EDİYOR
“En önemli sıkıntılarımızdan biri ne yazık ki süre sıkıntısı. Bazı işverenler ve müşteriler bizi zamanla yarıştırıyor. Açıkcası, e-ticaret siteleri de bu yöntemi sık kullanıyor. Bu durum hem can güvenliğimizi riske atıyor hem de bizi diğer kurye çalışanı arkadaşlarımızla rekabete zorluyor. Süre konusundaki sıkıntılarımız genellikle iki yönlü baş gösteriyor. Biri işveren tarafından, diğeri de siparişini götürdüğümüz müşteri tarafından. Bir yemeğin yapılış aşaması bile nereden baksanız 30 dakikayı bulabiliyor ama bizlerden 10 dakikada müşteriye teslim etmemiz bekleniyor. Kışın dışarıda dondurucu soğuklar oluyor ama müşteri paketini sıcak istiyor. Şöyle bir düşündüğünüzde, dışarıda biz soğuktan donuyoruz, paket nasıl sıcak kalsın? Sorunlarımız bir değil, bin tane. 10- 20 dakikada paket yetiştireceğim kaygısı bizleri canımızdan bile edebiliyor. İnsanlardan birazcık empati ve anlayış bekliyoruz.
KAPASİTEMİZİ FAZLASIYLA AŞIYORUZ
Pandemiyle birlikte, tüketim anlayışımız da değişti, daha çok online siparişler vermeye başladık. Ayrıca market alışverişlerinin e-ticarete kaymasıyla birlikte iş yükümüzde de bir artış oldu. Motorlarımıza, alabileceğimiz miktardan fazla yük almamız da yine kaza yapmamıza sebep oluyor. Bir kuryenin motoruna alabileceği maksimum ağırlık 10 kilogramdır. Bu ağırlığın üstüne çıktığımız zaman, dengemizi kaybedip yolda savrulabiliyoruz. Bazen 2-3 damacana siparişi oluyor, birini arka kutuya diğerlerini de mecburen önümüze koymak durumunda kalıyoruz. Kar ve buzlanma olduğunda iki tekeri bırakın, dört tekerin bile yolda ilerleme durumu pek mümkün değilken, bizden ekstra bir performans bekleniyor.
DAR SOKAKLAR İMTİHAN OLUYOR
Kış ayları geldiği zaman tedirginliğimiz iki kat artıyor. Ankara’nın genel olarak sokakları dar. Yoğun bir kar yağışı olduğunda insanlar rahat çıkabilmek için arabalarını otoparka koymuyor, yol kenarlarına park ediyor. Kar küreme araçları da sokak çok dar olduğunda ve arabalar yol kenarında durduğunda yola giriş yapamıyor. Böyle zamanlarda her zamankinden daha da zor anlar yaşıyoruz, dar ve buzlu sokaklar âdeta imtihanımız oluyor. Lodos, fırtına, tipi hem görüş alanımızı etkiliyor hem de dengede durmamızı. Kısaca, mesleğimizin ne gecesi var ne gündüzü ne yazı var ne kışı. Her şartta çalışmak durumundayız. Yüz felci, zatürre, romatizma en çok karşılaştığımız hastalıklar arasında yer alıyor. Otomobilin bile çıkamadığı sokaklara sipariş ulaştırmaya çalışıyoruz.”
KALDIRIMA ÇIKMAYI ONAYLAMIYORUZ
Günümüzün çoğunluğu trafikte geçiyor ve trafikteki insanların büyük bir kısmı genellikle bizi yok sayıyor. Kuryelere karşı tahammülsüz oluyor. Elbette bizim de hatalarımız oluyor fakat bunun çözümü kesinlikle şiddet ve şiddet dili kullanmak değil. Trafikte yol verilmediğinde bazen siparişe yetişmek için kaldırıma çıkan kurye arkadaşlarımız oluyor, bu durumu asla onaylamıyoruz bizler de birer yayayız ama öyle zamanlar oluyor ki hem yol verilmiyor hem süre sıkıntısı oluyor ve kurye son çare olarak buna başvuruyor. Yani kaldırıma çıkmaya mecbur bırakılıyoruz.”