Güncelleme Tarihi:
Bahar DEMİREL / ANKARA, (DHA) - BAŞBAKAN Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş, HDP eş genel başkanları ve milletvekillerinin tutuklanmasıyla ilgili "3 milletvekili firari durumdaydı. Nihat Akdoğan, Hakkari girişinde polisler tarafından yakalandı. Bu sürecin Anayasa'ya aykırı olduğunu iddia etmek TBMM'nin iradesine saygısızlıktır. Anayasa'ya uygundur hatta Anayasa değişikliğiyle ortaya koyulan Anayasa'nın emrinin gereğidir" dedi.
FIRAT KALKANI AÇIKLAMASI: EL BAB'A YAKLAŞIK 12 KİLOMETRE KADAR GELİNDİ
Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş, Bakanlar Kurulu toplantısının ardından düzenlediği basın toplantısında konuştu. Fırat Kalkanı harekatı kapsamında, El Bab'a 12 kilometre kadar gelindiğini açıklayan Kurtulmuş, "Fırat Kalkanı operasyonu Suriye'de önemli bir operasyondur. 75'inci güne gelinmiştir. 173 köy DEAŞ'tan temizlenmiştir. El Bab'a yaklaşık 12 kilometre mesafeye kadar gelinmiştir. Son günlerde Türkiye'nin sınır bölgesine yapmış olduğu askeri sevkiyat, Türkiye'nin olası tedbirleri çerçevesinde atılmış olan bir adımdır. Onun için Rakka'nın, tamamı Arap olan bir kentin, Arap olmayan unsurlar tarafından ele geçirilmesi ve onlar tarafından yönetilmesinin, herhangi bir şekilde bölge barışına katkıda bulunmayacağını ifade etmek isteriz" diye konuştu.
DİYARBAKIR SALDIRISIYLA İLGİLİ AÇIKLAMA: TAK TARAFINDAN YAPILDIĞI AÇIK
Diyarbakır'da Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğü binasına bomba yüklü araçla düzenlenen saldırıya ilişkin konuşan Kurtulmuş, "Uluslararası bir ajans saldırıyı DAEŞ'e bağladı. Bu işin TAK tarafından yapıldığı açıktır. Daha olayın dumanları tüterken, bombaların dumanları çıkarken, uluslararası bir haber ajansının bu meseleyi PKK'nın üzerinden alıp, PKK'nın yükünü hafifletme yolundaki çabalarını da anlamak mümkün değildir" ifadelerini kullandı.
"NİHAT AKDOĞAN, HAKKARİ GİRİŞİNDE POLİSLER TARAFINDAN YAKALANDI"
HDP eş genel başkanları ve milletvekillerinin tutuklanmasını değerlendiren Kurtulmuş, firari olan HDP Hakkari Milletvekili Nihat Akdoğan'ın da yakalandığını belirterek, şu açıklamalarda bulundu: "3 milletvekili firari durumdaydı. Bunlardan 2 tanesi yurt dışında firariydi. Bir tanesi Nihat Akdoğan, az evvel Hakkari girişinde polisler tarafından yakalandı. Şu anda 2 kişi firari durumdadır. Ortada açık bir şekilde TBMM tarafından verilen, Anayasa değişikliği dolayısıyla alınan bir karar var. HDP'liler ifade vermekten kaçındılar ve ifadeleri vermedikleri için böyle bir sürecin önü açılmış oldu. Bu sürecin Anayasa'ya aykırı olduğunu iddia etmek TBMM'nin iradesine saygısızlıktır. Bu anayasal bir süreçtir. Anayasal süreç, mahkemeler tarafından devam ediyor. Bu, Anayasa'ya uygundur. Hatta Anayasa değişikliğiyle ortaya koyulan Anayasa'nın emrinin gereğidir. İlgili mahkemeler bunları yapmıştır. Ne karar verirler, siyaseten bu bizim bileceğimiz, karışacağımız iş değildir. Ortada siyaseten olan herhangi bir şey yoktur. Yakalanma süreci de tutuklanması süreci ve bundan sonraki süreç de yüzde yüz hukuki bir süreçtir. Bu hukuki süreçlere herkesin saygı göstermesini temenni ederiz"
"ÜMİT EDERİZ PARLAMENTO ÇALIŞMALARINA KATILIRLAR"
HDP'nin TBMM'deki yasama faaliyetlerine katılmama kararını eleştiren Kurtulmuş, "HDP'li milletvekilleri bundan sonra parlamento çalışmalarına katılırlar mı katılmazlar mı, bu kendi bilecekleri iştir. Ama kendilerine şu tavsiyede bulunmayı isteriz. Sizler halkın oyuyla seçildiniz. Milletin iradesiyle parlamentoya gelenlerin milletin iradesine saygı göstermesi lazım. Parlamento çalışmalarına devam edilmesi, kendilerine oy veren vatandaşların talebidir. Ümit ederiz ki bu talepleri göz önünde bulundururlar ve parlamento çalışmalarına katılırlar" dedi.
"MESELE HDP'NİN TÜZEL KİŞİLİĞİYLE İLGİLİ DEĞİL"
Tutuklamaların HDP'nin tüzel kişiliğine yapılmış bir işlemiş gibi anlatılmasını doğru bulmadıklarını belirten Kurtulmuş, "Mesele HDP'nin tüzel kişiliğiyle ilgili değildir. Biz partilerin kapatılmasını doğru bulmayız. HDP'nin tüzel kişiliğiyle ilgili en ufak bir şey yoktur. HDP milletvekillerinin bir kısmıyla ilgili mahkemelerin yürüttüğü çalışmalar çerçevesinde gözaltı talepleri olmuş ve bunlar yerine getirilmiştir. Her bir kişiyle ilgili dosya da ayrı devam edecektir. Dolayısıyla bu HDP'nin tüzel kişiliğiyle ilgili mesele değildir" ifadelerini kullandı.
RAKKA OPERASYONU AÇIKLAMASI: MEŞRUİYET ELİ SİLAHLI TERÖR GRUPLARIYLA SAĞLANMAZ
Hükümet Sözcüsü Kurtulmuş, açıklamalarının ardından gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını da yanıtladı. Dün başladığı duyurulan Rakka operasyonunun detayları sorulan Kurtulmuş, şöyle konuştu: "Rakka operasyonu, uzun süre alacak olan bir operasyondur. Rakka ya da Musul operasyonun önemli çizgilerden biri meşruiyet olmalıdır. Meşruiyet eli silahlı terör gruplarıyla sağlanmaz. Meşruiyet, meşru devlet yönetimlerinin sağladığı şekilde temin edilir. Amerikalıların uluslararası siyaset bakımından meşruiyet meselesinin ne kadar önemli olduğunu göreceklerini zannediyorum. Biz ortak çalışmalara devam ediyoruz. Rakka'da da Arap olmayan unsurların atacağı her adımın Amerika'nın da aleyhine olacağını söylüyoruz. Bölge barışının da aleyhine olacağını söylüyoruz. Bu yol çıkmaz, yanlış bir yoldur. Meşruiyet üzerinden sürdürülecek bir uluslararası operasyon DEAŞ'ı sona erdirebilecek yegane operasyon türüdür"
"YENİ BİR SEÇİMİ GEREKTİRECEK GELİŞMENİN OLMAYACAĞI KANAATİNDEYİM"
HDP'lilerin yasama faaliyetlerine katılmaması nedeniyle vekilliklerinin düşeceği ve bu durumda ara seçimin gündeme geleceği yönündeki yorumlar hakkında görüşü sorulan Kurtulmuş, şu ifadeleri kullandı: "Böyle bir süreç ben şahsen öngörmüyorum. HDP milletvekillerinin çalışmalara katılmasını temenni ederiz. Bunun HDP siyasetine bir katkısı olmaz. Böyle bir partinin halkın oylarıyla seçilerek, parlamentoya gelmiş olması, Türkiye'de bazı sorunların aşılması için bir imkandır. Ama terörle aranıza mesafe koyun. Çukur siyasetinin yanında durmayın. Dağın gölgesinde kalmayın. Ben yeni bir seçimi gerektirecek bir gelişmenin olmayacağı kanaatindeyim"
CHP'NİN PARTİ MECLİSİ BİLDİRİSİNE TEPKİ: KEŞKE BÖYLE BİR METNİ KALEME ALMASALARDI
CHP'nin Parti Meclisi bildirisinde yer alan hükümete yönelik eleştirileri nasıl değerlendirdiği sorulan Kurtulmuş, "Tavsiyeleri, eleştirileri varsa bunları dinlemeye hazır olduğumuzu ifade etmek istiyorum. Ancak neredeyse ölümün kıyısından dönmüş bir siyasi heyete başta Sayın Cumhurbaşkanı'mız olmak üzere 'Bu örgütlerle iş birliği halinde hareket ediyorsunuz' demek haksızlıkların en büyüğü olsa gerektir. Eğer 15 Temmuz akşamı bu hain çete mensupları kendi amaçlarına ulaşmış olsalardı Cumhurbaşkanı'mız belki bizler hayatta olmayacaktık ama Sayın Kılıçdaroğlu ve CHP'li arkadaşlarımız da bilsinler ki onlar da böyle bir bildiriyi yazacak zemin bulmayacaktı. Dolayısıyla hep beraber bu anti demokratik, vatan ve millet düşmanı unsurlara karşı mücadele etmek hepimizin vazifesidir. Keşke böyle bir metni kaleme almasalardı" diye konuştu.
KANSER İLAÇLARIYLA İLGİLİ AÇIKLAMA: HÜKÜMETİMİZ GEREKLİ ÇALIŞMALARI YAPAR
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın kanser ilaçlarının ücretsiz olması gerektiğiyle ilgili açıklaması üzerinden, bu konuda bir çalışma yapılıp yapılmayacağı sorulan Kurtulmuş, "Sayın Cumhurbaşkanı'mızın bu talebi son derece insani bir talebin dile getirilmesidir. Hükümetimiz, ilgili bakanlıklar gerekli çalışmaları yapar. Son zamanlarda iyice artan kanser hastalığıyla mücadele çerçevesinde, kanser hastası olan vatandaşlarımızın ücretsiz ilaçlarına kavuşması mümkün olur" dedi.
CUMHURİYET GAZETESİ'NE OPERASYON AÇIKLAMASI: SİYASİ SÜREÇLERLE HİÇBİR İLGİSİ YOK
CHP'nin Parti Meclisi bildirisindeki Cumhuriyet Gazetesi'ne yönelik operasyon üzerinden hükümet eleştirisi de sorulan Kurtulmuş, "Devam eden dava, bir yargı sürecidir. Bu yargı sürecinin siyasi süreçlerle hiçbir ilgisi yoktur. Ortadaki suçlamalar, onlara karşı yapılacak savunmalar, bunlar çerçevesinde mahkeme süreci devam edecektir" diye yanıt verdi.
"DEMOGRAFİYİ DEĞİŞTİRECEK OPERASYON YAPILMAYACAĞINI ÜMİT EDİYORUZ"
Rakka'da PYD/YPG'nin yönetime el koyması halinde Türkiye'nin tavrının ne olacağının sorulması üzerine Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, şu açıklamalarda bulundu: "Bölgede demografiyi değiştirecek bir operasyon yapılmayacağını ümit ediyoruz. PYD ya da YPG'ye, onların duruşlarına karşı olduğumuz için bunu söylemiyoruz. Rakka'nın geleceği için bunu söylüyoruz. Suriye ve Irak'ta barışın temin edilmesi için böyle olması gerektiğini söylüyoruz. Meşru olmayan unsurlar üzerinden yürütülecek bir operasyonun ne kadar ağır bir bedel ortaya çıkaracağını biliyoruz. Bir terör örgütünün yaptığı işgallerden böyle halkı bu kadar zarar görmüşken, başka bir terör örgütünün yapacağı işgallerin ne zararlar vereceğini tahmin etmek zor değildir. Türkiye, bütün sonuçlarına karşı hazırlıklıdır"