Kurtulmuş: İsrail 26 Haziran'daki görüşmede belli bir noktaya gelinmiştir

Güncelleme Tarihi:

Kurtulmuş: İsrail 26 Hazirandaki görüşmede belli bir noktaya gelinmiştir
Oluşturulma Tarihi: Haziran 27, 2016 13:36

Kurtulmuş: İsrail 26 Haziran'daki görüşmede belli bir noktaya gelinmiştir

Haberin Devamı

Bahar DEMİREL/ ANKARA, (DHA)- BAŞBAKAN Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş, İsrail ile ilişkilerin normalleşme süreciyle ilgili Başbakan Binali Yıldırım'ın bugün saat 13.00'te düzenleyeceği basın toplantısında açıklamalarda bulunacağını duyurarak, "Herhalde Türkiye'de gündemi belirleyecek konulardan birisi İsrail'le ilişkilerimizin normalleşme sürecinde gelinen noktadır. Bu çerçevede 26 Haziran'da görüşmede belli bir noktaya gelinmiştir. İsrail'le ilişkilerin normalleşmesi konusunda adımları, takvimleri Sayın Başbakanı'mız saat 13.00'te yapacağı toplantıda gelinen noktayı anlatacaktır. Bundan daha fazla bir şey söylemeyeceğim" dedi.
Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş, 65'inci Hükümet'in 6'ncı Bakanlar Kurulu devam ederken, basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. Kurtulmuş, İngiltere'nin Avrupa Birliği'nden (AB) ayrılma kararı ile ilgili değerlendirmede bulunarak, "Bu kararın İngiliz halkı için hayırlı olmasını temenni ederiz. AB için ve dünya dengeleri bakımından da hayırlı sonuçlar doğurmasını temenni ederiz. Bu karara saygı duymak hepimizin üzerine düşen sorumluluktur. Bu kararın hiç şüphesiz hem İngiltere ile ilgili etkileri olacak hem Avrupa kıtasına ve AB'nin kurumsal kimliğine etkileri olacak, hem de hiç şüphesiz Avrupa ile yakın ilişkileri olan ve AB adaylık sürecinde de uzun yıllardır sürecin içerisinde bulunan Türkiye'ye olan etkileri olacaktır. AB içerisindeki farklı siyasi kanatların şu ya da bu şekilde gündeme getirdiği konular üzerinden siyasi duruşları farklılaşmış ve siyasi farklılıklar da uygulamalara yansımıştır. İngiltere'deki bu referandum sonucu Avrupa'nın içerisinde var olan bu siyasi farklılıklardan sadece bir tanesinin yansıması şeklinde olarak görmenin faydalı olacağı kanaatindeyim. İngiltere'nin AB'den ayrılma süreci en az 2 yıl alacak olan süreçtir. Avrupa'nın bir kere daha üzerinde düşünmesi gereken konulardan birisi, bu karara zemin oluşturan Avrupa'da süratle yayılan ırkçılık, islam karşıtlığı, yabancı düşmanlığı karşısında ve özellikle aşırı sağ siyasi formların giderek daha keskin hale gelmesi konusunda Avrupa'nın gerçekten ciddi şekilde düşünmesi gerekiyor" ifadelerini kullandı.
"GEREKLİ ADIMLARIN AB TARAFINDAN ATILMASINI BEKLİYORUZ"
İngiltere'deki referandumdan AB'den ayrılma kararı çıkmasının Türkiye'nin AB'ye üyelik sürecine muhtemel etkileri hakkında konuşan Kurtulmuş, şunları kaydetti:
"Türkiye, coğrafi anlamda bir Avrupa ülkesi aynı zamanda da Avrupa ile ekonomik ilişkileri son derece yoğun olan bir ülke. Bu sürecin Türkiye'ye muhtemel etkileri ve bu etkilerin olabildiğince pozitif hale getirilmesi için elimizden gelen gayreti ortaya koyuyoruz. Ayrıca Türkiye'nin AB ile olan müzakereleri de şu aşamada kesintisiz devam etmektedir. Mali ve bütçesel yükümlülüklerle ilgili 33'üncü faslın açılmasıyla ilgili adım bu hafta perşembe günü Brüksel'de atılacaktır. İlgili bakanlar 12'nci Hükümetlerarası Toplantı'yı gerçekleştirerek bu faslın açılmasını sağlayacaklar. Ayrıca Türkiye'nin vize serbestisi konusunda üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirdiği, kalan 5 yükümlülüğün nasıl yerine getirileceğiyle ilgili de samimi olarak niyetini ortaya koyduğu açıktır. AB'nin özellikle son gelişme karşısında Türkiye'ye karşı çok daha duyarlı davranmasının AB'nin menfaatlerine olduğunu ifade etmek isterim. AB, Türkiye'nin vize serbestisi konusunda ve geri kabul anlaşması konusunda gösterdiği hassasiyetin farkında olması, farkındalar ama bunu çok iyi değerlendirmeleri, özellikle vize serbestisi konusunda mutabık kalınmış adımların atılması için sürecin başlanmasını talep ve temenni ediyoruz. Türkiye, birebir, anlaşmasına ilişkin her türlü yükümlülüğünü yerine getirmektedir. Ümit ederim ki İngiltere'deki seçimler sırasında görüldüğü gibi Avrupa ülkeleri kendi içlerindeki iç siyasi polemiklerin bir konusu olarak Türkiye'yi gündeme getirmezler. Kendileri siyasette birtakım zeminler kazanmak için Türkiye karşıtlığını hatta bazıları İslam karşıtlığını ve yabancı düşmanlığını politik bir kart olarak oynamaya kalkmazlar. Biz Avrupa ile şimdiye kadar olan görüşmelerimizde konuştuklarımızın arkasındayız. Bunların gerçekleşmesi için gerekli adımların AB tarafından atılmasını da bekliyoruz."
İKİ BAŞBAKANDAN 'EŞ ZAMANLI' AÇIKLAMA
İsrail'le normalleşme süreciyle ilgili Başbakan Binali Yıldırım'ın bugün saat 13.00'te düzenleyeceği basın toplantısında açıklamalarda bulunacağını duyuran Kurtulmuş, "Herhalde Türkiye'de gündemi belirleyecek konulardan birisi İsrail'le ilişkilerimizin normalleşme sürecinde gelinen noktadır. Bu çerçevede 26 Haziran'da görüşmede belli bir noktaya gelinmiştir. Bu gelinen nokta bugün saat 13.00'te karşılıklı olarak her iki başbakanın eş zamanlı yapacağı açıklamayla dünya kamuoyuna duyurulacaktır. Sayın Başbakan'ımızın 13.00'te yapacağı açıklama, İsrail'le ilişkilerin normalleştirilmesi konusunda gelinen noktanın kamuoyuyla paylaşılması için önemli olacaktır" dedi.
"RUSYA'YLA YUMUŞAMA TRENDİNİN HIZLANDIĞINI GÖRÜYORUZ"
Rusya ile yaşanan uçak krizinin ardından son günlerde ikili ilişkilerde yumuşama trendinin hızlandığını belirten Kurtulmuş, "Son zamanlarda ilişkilerimizin uçağın düşmesi vesilesiyle gergin olduğu Rusya ile ilişkilerimizde de yumuşama istikametinde atılan adımların özellikle Sayın Cumhurbaşkanı'mızın, Başbakanı'mızın ve Sayın Dışişleri Bakanı'nın mektupları sonrasında yumuşama trendinin hızlandığını görüyoruz. Rusya tarafından da ilişkilerin normale döndürülmesi gerektiğine ilişkin birtakım sinyallerin ortaya çıktığını görüyoruz. Bunlardan sadece bir tanesi Rusya'da faaliyet gösteren Türk şirketlerinin bu süre içerisinde askıya alınmış olan bazılarının Türk vatandaşı çalıştırma izninin tekrar verilmiş olduğunu da memnuniyetle ifade etmek isterim. Bu da ilişkilerin kısa süre içerisinde normalleşmesinin bir sinyali olarak görülmelidir diye ümit ediyorum" diye konuştu.
"BU KONULARIN HER BİRİ CİDDİ KONULAR"
Açıklamalarının ardından gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtlayan Kurtulmuş, Mardin'in Midyat, Van'ın Erciş ilçelerinin il olacağı yönünde basında yer alan haberlerin sorulması üzerine şöyle konuştu:
"Böyle bir konu Bakanlar Kurulu'muzun bugünkü toplantısında ya da başka bir toplantısında gündeme gelmiş değildir. Biz herhangi bir gazetedeki açıklamayı esas alarak onun üzerinden fikir beyan edemeyiz. Ülkeyi yönetiyoruz. Ciddi bir iş yapıyoruz. Ciddi olarak konuştuğumuz, etkilerinin, sonuçlarının ne olacağını tartıştığımız konuları kamuoyuyla paylaşıyoruz. Böyle bir konu gündeme gelmemiştir. Bu konuların her biri ciddi konulardır. Bunlar tartışıldığı zaman zaten gündeme gelir sizinle paylaşırız."
"BAŞBAKANIMIZ TOPLANTIDA GELİNEN NOKTAYI ANLATACAK"
İsrail'le ilişkilerin normalleşme sürecinde takvimsel sürecin nasıl işleyeceği sorulan Kurtulmuş, "İsrail'le ilişkilerin normalleşmesi konusunda adımları, takvimleri Sayın Başbakanı'mız saat 13.00'te yapacağı toplantıda gelinen noktayı anlatacaktır. Bundan daha fazla bir şey söylemeyeceğim" diye yanıt verdi.
"ÇALIŞMA BAKANLIĞIMIZ MÜZAKERELERİ YAPIYOR"
'Paralel yapı' ile mücadele kapsamında 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu'nda bazı değişiklerin olabileceği yönündeki yorumlar üzerinden konuyla ilgili bir çalışmanın olup olmadığı sorulan Kurtulmuş, "657 Sayılı Kanun ile ilgili değişiklikler zaten Çalışma Bakanlığı bünyesinde. Evet, özellikle paralel yapıyla mücadelede önemli ama onun ötesinde Türkiye'de öteden beri tartışılan devlet memurluğunun ya da kamu görevliliğinin daha aktif hale getirilmesiyle ilgili tartışmanın bir parçasıdır. Mevcut devlet memurlarımızın hiçbirisinin kazanılmış haklarında bir kayba neden olmadan Çalışma Bakanlığımız müzakereleri yapıyor. Olgunlaştığı zaman Bakanlar Kurulu'na gelir" ifadelerini kullandı.
"KİMSE TÜRKİYE'NİN TERÖRLE MÜCADELEDEN VAZGEÇMESİNİ İSTEYEMEZ"
Vize serbestisiyle ilgili bir soruyu yanıtlayan Hükümet Sözcüsü Kurtulmuş, gelinen son duruma ilişkin şu bilgileri paylaştı:
"Müzakereleri hızlandırıp yaz başında yani Haziran'ın 1'inde bunun olabilmesi için AB ile defaatle masaya oturuldu. Bir takvim, bir program oluşturuldu. Bunun karşılığında ortaya çıkan 72 maddelik bir yol haritası gerçekleşti. Bir kısmıyla ilgili yasalar çıktı. Geriye 5 tane madde kaldı. Türkiye oyunbozanlık, mızıkçılık yapmadı. 'Siz bize vize serbestisi vermiyorsanız biz de Geri Kabul Anlaşması'nda sözlerimizi geri alırız' demedi, hakkı olmasına rağmen. Türkiye bu kadar titizlikle verdiği sözleri yerine getirirken bu anlamda Geri Kabul Anlaşması'nın zorunlu olarak Türkiye'nin yapmak zorunda kaldığı adımları atarken, Avrupa son anda 'Tamam sizinle anlaşmıştık ama şu terörle mücadeleden vazgeçin' dedi. Türkiye'nin beka meselesi olan Türkiye'de güvenlik güçlerimizin büyük bir titizlikle oradaki sivil vatandaşlarımızın ölmemesi için olağanüstü gayret göstererek sürdürdüğü bu mücadele AB istiyor, diye akamete uğratılamaz. Bunu herkesin bilmesi lazım. Türkiye'nin böyle bir mücadele verdiği ortamda kimse Türkiye'nin terörle mücadeleden vazgeçmesini isteyemez."
"PKK TERÖRÜNÜN UZANTILARI AVRUPA ÜLKELERİNİ DE ETKİ ALTINA ALIR"
Vize serbestisi konusunda Türkiye'nin terörle mücadelesiyle ilgili AB'nin talebini eleştiren Kurtulmuş, "Avrupa'nın canlı bomba tehditleriyle Paris'inde, Belçikası'nda her yerde terör tehdidiyle karşı karşıya kalan Avrupa'nın terörle mücadelesinde en az bizim kadar hassas olması lazım. Eğer biz Türkiye'de terörle mücadelede bu gayretle, bu hassasiyetle mücadelemizi sürdürmezsek inanın ki PKK terörünün uzantıları ya da DAEŞ terörünün uzantıları Avrupa ülkelerini de etki altına alır, oralarda da kendi kötü emellerini gerçekleştirmek için adım atarlar."
"'BİZ BUNLARIN SIRTINI SIVAZLIYORUZ' DERLERSE YAPILAN MÜZAKERELERE SIĞMAZ"
Terörle mücadele kapsamında yürütülen operasyonlar üzerinden Avrupa'ya seslenen Kurtulmuş, terörle mücadelenin narkoterör boyutuna vurgu yaparak, şunları kaydetti: "Ayrıca meselenin bir başka yüzünün de narkoterör olduğunun altını çizmek isterim. Bugün Avrupa da batı ülkeleri de bütün dünya ülkeleri de maalesef küresel terör örgütlerinin narkotizme yani uyuşturucuya karşı ne büyük bir destek sağladığını, uyuşturucu baronlarıyla terör baronlarının nasıl kol kola hareket ettiklerini Afganistan örneğinden biliyorlar ve maalesef Türkiye'deki PKK örneklerinden biliyorlar. BM raporlarında Türkiye'deki PKK örgütünün bir takım yöneticilerinin nasıl uluslararası eroin ve esrar kaçaklığının bir parçası olduğunu herhalde Avrupalı meslektaşlarımız da biliyor. Dolayısıyla hem terörün kendisi hem terörün en önemli araçlarından birisi haline dönüş olan narkoterörü önlemek için herkes Türkiye'de PKK ile mücadelede iş birliği yapmak durumundadır. DAEŞ ile başka terör örgütleriyle mücadelemizde iş birliği yapmak durumundadırlar. Ama şunu derlerse ki 'Siz felanca örgütle mücadele ederken biz bu mücadeleyi destekleriz de şu felanca örgütle mücadele ederseniz bizim onlarla birtakım siyasi, istihbari, lojistik ilişkilerimiz var; hele hele biz bunların sırtını sıvazlıyor, bölgede etkin bir örgüt olmasını istiyoruz' derlerse bu dostluğa, yapılan müzakerelere sığmaz."
"DIŞİŞLERİ BAKANLIĞIMIZIN MÜZAHERETİNDE"
Alman milletvekillerinin İncirlik Üssü'nde konuşlandırılmış Alman askerlerini ziyaret etme konusunda Türkiye'den bir talebinin olup olmadığıyla ilgili bir soruyu ise Hükümet Sözcüsü Kurtulmuş, şöyle yanıtladı:
"Şu anda bize Dışişleri Bakanlığı'ndan intikal etmiş bir konu değildir. Eğer böyle bir siyasi ziyaret yapılmak isteniyorsa Dışişleri Bakanlığımızın müzaheretinde gerçekleştirilmesi gereken bir konudur."

 

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!