Küresel ısınmanın yeni konusu: ayılar ve arılar

Güncelleme Tarihi:

Küresel ısınmanın yeni konusu: ayılar ve arılar
Oluşturulma Tarihi: Nisan 08, 2007 00:00

Küresel ısınmanın etkisiyle erken gelen yalancı bahar ve ardından yaşanan dondurucu soğuklar başta arılar olmak üzere yabani hayatı olumsuz etkiledi. Şimdi bilim dünyası, küresel ısınmanın bu iki canlı üzerindeki etkisini tartışıyor.

Hacettepe Üniversitesi (HÜ) Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü öğretim üyesi ve HÜ Arı ve Arı Ürünleri Araştırma ve Uygulama Merkezi (HARÜM) Müdürü Prof. Dr. Kadriye Sorkun, küresel ısınmanın arılar üzerine etkilerini değerlendirdi.

"Küresel ısınma tüm dünyada ayılarla arıları vurdu" diyen Prof. Dr. Sorkun, arıların hayat döngüleri gereği sonbaharda kovanlarına çekildiklerini ve kovanda kendilerine bırakılan balı ve peteği tükettiklerini dile getirdi. Prof. Dr. Sorkun, şunları söyledi:

ARILAR ÖLDÜ

"Ancak havalar ısındığı zaman arılar, o kadar çalışkan ve hazır yememeye çalışan bir canlı ki hemen doğaya çıkar ve yiyeceğini aramaya başlar. Yiyeceğini bulana kadar da gider. Bir arı 5 kilometre gidebilir. Yaşanan iklim değişikliği ve öğle saatlerinde ısınan hava nedeniyle kovanlarından çıkan arılar, daha sonra sıcaklığın düşmesi nedeniyle kovanlarına geri dönemiyor. Bu nedenle pek çok arı kaybı yaşandı."

Türkiye’de son dönemde yaşanan arı ölümlerinin sadece küresel ısınmadan kaynaklanmadığına dikkat çeken Prof. Dr. Sorkun, "Türkiye’de çok çeşitli arı hastalıkları var. Bu hastalıklarla gerektiği gibi mücadele edilememesi de arı ölümlerine neden oluyor. Öte yandan arıcıların arıları iyi beslememesi de ölümlerine bir neden olarak karşımıza çıkıyor" diye konuştu.

BİTKİLER DE ETKİLENİYOR

Arı ölümlerinin neden olacağı olumsuzluklara da işaret eden Prof. Dr. Sorkun, şunları kaydetti:

"Bitkisel üretime muhtacız. Bitkisel üretim bolluğunda, bitkilerin tozlaşmasında ve döllenmesinde arılara çok büyük iş düşüyor. Arılar çiçeklerin üzerinde dolaşarak bitkilerin döllenmesine, meyve ve tohum tutmasına neden oluyor. Bu yıl bal ve meyve üretimi şu anda iyi görünmüyor. Ama umarız ki ilkbahar yağmurları iyi gider, elde kalan arılar ana arıları değiştirilerek tekrar sisteme dahil edilir. Ama koşullar böyle giderse, iklim kötü giderse, arıcılar kendine düşeni yapmazsa, hükümet kendine düşeni yapmazsa, üniversite kendine düşeni yapmazsa, bu ahenkte giderse, sanıyorum 100 yıl sonra bal belki de küçücük şişelerde satılan bir şey haline gelebilir. Ancak çok yakın bir gelecekte bu kadar ağır bir darbe olacağını düşünmüyorum."

EINSTEIN’IN KEHANETİ

Prof. Dr. Sorkun, ünlü bilimadamı Einstein’ın "Arılar yeryüzünden kaybolursa insanın 4 yıl ömrü kalır" sözlerine atıfta bulunarak, şunları söyledi:

"Arılar yeryüzünde çok uzun yıllardır var. Arılar hayatın önemi. İnsanlara tatlı olan balı sunuyorlar. Bunları yaparken de bitkisel üretime katkıda bulunuyorlar. Einstein bu sözü belki felsefi olarak söylemiştir. Arıları ön plana çıkarmak için söylemiştir. Arılar insanların beslenmesinde inanılmaz gayret gösteriyorlar, eğer bu hayatta arılar olmazsa dolaylı olarak insanlar da olmaz diye düşünmüş olabilir."

KIŞ UYKUSUNA YATANLAR

Yaban Hayatı Kurtarma ve Rehabilitasyon Derneği Başkanı Ahmet Kütükçü de küresel ısınmanın başta ayılar olmak üzere kış uykusuna yatan yabani hayvanlar üzerinde olumsuz etkilerinin bulunduğuna işaret etti.

"Kış uykusuna yatan ayı gibi yabani hayvanların erken uyanmaları ölümlerine bile neden olabiliyor" diyen Kütükçü, erken uyandıkları için gerekli besini bulamadıklarını ve çoğunun açlık tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu söyledi.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!