Uğur YILDIRIM
Oluşturulma Tarihi: Aralık 18, 2009 00:00
Turizm, Çevre ve Kent Muhabirleri Derneği (TURÇEV) ile Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın ortaklaşa düzenlediği “Haberden Yayına Kültür ve Turizm Muhabirliği Eğitim Programı” Bakan Günay’ın katıldığı toplantıyla başladı.
TURİZM Çevre ve Kent Gazetecileri Derneği (TURÇEV) ile Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın ortaklaşa düzenlediği “Haberden Yayına Kültür ve Turizm Muhabirliği Eğitim Programı” önceki gün Dedeman Otel’de başladı. Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay’ın açılışını yaptığı, kurumlarında kültür sanat muhabirliği yapan gazeteci ve televizyonculara yönelik program, medya temsilcilerinin “alan muhabirliği”ni tartıştığı workshop ile devam etti.
Kültür ve turizm alanında çalışan muhabirlerle bir eğitim çalışması başlattıklarını belirten Bakan Günay, bunun kamuda ilk defa yapılan bir çalışma olduğuna dikkat çekti. Bakanlığının değişik birimlerini kapsayan bir çalışmaya imza attıklarını aktaran Günay, “Çalışma, bilgilerin örtüşmesi sanıyorum ki
haber ve yorumların sağlıklı olması konusunda yarar sağlayacaktır” dedi.
Dünyada ilk 10’dayız
Kültür ve turizmin son yıllarda Türkiye’de çok öne çıkan konulardan birisi olduğunu vurgulayan Günay, “Turizmde Türkiye artık bir dünya markası ülke. Dünyanın ilk 10’u içinde 7-8. sıralarda yer alıyoruz. Gelen ziyaretçi sayısı itibarıyla 8-9 aralığında yer alıyoruz. Türkiye’nin tarihsel, kültürel, doğal özelliklerini daha öne çıkarıp bir marka düzeyine taşıyarak kalıcı ve sürekli kılmak istiyoruz” diye konuştu.
Alanda uzmanlaşma önemliKültür ve Turizm Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Özgür Özarslan da seminerin bir kaynaşma ve bilgilendirme günleri olduğunu ifade etti. Özarslan, turizm haberciliği ve turizm gazeteciliği alanında son dönemlerde bir ihtisaslaşma başladığını belirterek, turizm alanında ulusal ve uluslararası bütün bu gelişmelerin turizm gazeteciliğini ve haberciliğini kamu açısından son derecede önemli hale getirdiğini ifade etti.
Keyif veren söyleşiGENİŞ bir katılımla devam eden eğitim programının ikinci bölümünde medya temsilcilerinin “Türkiye’de Alan Gazeteciliğinin Önemi” konulu söyleşisi gerçekleşti. Doğan Tılıç’ın yönettiği programa TV 8 Program Yapımcısı Erkan Tan, Fox TV Ankara Temsilcisi Sedat Bozkurt, Cumhuriyet Gazetesi Yazarı Şefik Kahramankaptan, Ankara Hürriyet Yazıişleri Koordinatörü ve yazarı Yaşar Sökmensüer, Çocuk Edebiyatçılar Birliği Başkanı Erbay Kücet ve Sabah Gazetesi Bölge Ekler Koordinatörü Ersin Ramoğlu katıldı.
Muhabir yanlış algılanıyor
Alan gazeteciliğinin sıkıntılarından söz eden Sedat Bozkurt, muhabirlerin baktıkları alanlarla eşleştiğini ve eşleştirildiğini söyledi. Bozkurt, “Bazen siyasi partiye bakan bir muhabir o partinin savunucusu gibi, bazen de polis-adliye muhabiri polis gibi algılanabiliyor” dedi. Bozkurt, medyanın her zaman göz önünde bulunduğunu, insanların hayatlarını televizyon ve gazetelere göre yönlendirdiğini söyledi.
Stiller geliştirilmeli
Medyada geçmiş dönemlerde kültür ve turizm alanlarının “diğerleri” olarak adlandırıldığına dikkat çeken Yaşar Sökmensüer ise kültür ve sanat haberlerinin okunmasını sağlayabilecek sitillerin oluşması gerektiğine değindi. Sökmensüer sözlerini şöyle sürdürdü:
Ben kültür, turizm ve çevre habercilerinin eleştirel aklın yanı sıra, konularıyla ilgili donanımlarının yanı sıra, bir stili olması gerektiğine inanıyorum. “Stil her şeydir. Stil bir şey için yola çıktığımızda bizi ayırt edebilecek en önemli unsurdur. Bu anlamda stil kültürün okunabilir olması sanatın, turizmin, çevre sorunlarının okunabilir olmasını sağlayabilecek anahtar kavramlardan birisidir. Doğru, eleştirel akla sahip bir insan zaten stiliyle mutlaka varlığını gösterecektir. Bunun üzerine inşa ettiği şeyleri de okunabilir hale getirirse kültür, turizm ve çevre gazeteciliğinin hak ettiği yere geleceğine inanıyorum”
Müşavirle müsteşarı karıştıran varTurizmin Türkiye için bir ilaç olduğunu belirten Erkan Tan ise alan muhabirliğinin de medya sorunlarını çözmesi için bir ilaç olduğunu kaydetti. Alana hakim olan muhabirlerin işten çıkarmalardan daha az etkilendiğini vurgulayan Tan, yeni dönem muhabirlerin bilgi eksikliklerine de dikkat çekti. Tan, “Müşavir ile müsteşarı karıştıran muhabirler var. Hangi alana bakılıyorsa oranın tüm bilgileri bilinmek zorundadır” diye konuştu.