Köşk’te sinema oynatan emektar
Güncelleme Tarihi:
Özün YENİAY
Oluşturulma Tarihi: Mart 17, 2008 00:00
Ankara Film Festivali yönetiminin, Emek Ödülü’ne değer gördüğü Başkent’in 50 yıllık beyaz perde emekçisi Ramazan Çetin, 6.Cumhurbaşkanı Fahri Korutürk’ün görev süresinde Çankaya Köşkü’ne sinema makinesi kurduğu dönemi anlattı.
Ortaokula giderken ailesinin maddi durumu bozulunca 1956 yılında çalışmaya başlayan Ramazan Çetin 50 yıldır işini severek yapıyor.
Ulus Modern Çarşı’nın karşısında sinema makineleri satan bir dükkanda işe başlayan Çetin daha sonra Sanat Okulu Elektrik Bölümü mezunu. O yıllarda çalışmak zorunda kalan Çetin daha sonra bu mesleğin aşığı oldu. Çetin "Bu işi severek yapmak lazım. Kimisi bir kaç sene katlanıyor bu işe. Ben bir filmi sıkılmadan iki sene boyunca oynattım. Sinemayı, seyirciyi, kalabalığı seviyorum. Bu sayede 50 senedir bu işi yapıyorum" dedi.
Ödül alacağı duyulduktan sonra Türkiye’nin dört bir köşesinden kendisine tebrik telefonları yağdığını söyleyen Çetin, "Eskiden birisiyle görüşmek için ya telefon yazdırırdık ya da günler öncesinden randevu alırdık. Geçen gün bir canlı yayın varmış, yoğunluk nedeniyle gidemedim birden telefonum çaldı ve farkettim ki canlı yayındaymışım" diyerek teknolojinin gelişmesinden duyduğu memnuniyeti anlattı.
Para kabul etmedim
Sinemalarda sadece makinistlik değil aynı zamanda film setlerinde spot kurumlarında da yardımcı olan emektar makinist, Küçük Emrah, Ayşecik gibi dönemin küçük oyuncularını sahneye hazırlamış, mikrofon tutmuş. 50’li 60’lı yıllarda sinema setlerine emeğinin geçtiğini söyleyen Çetin "Ülke çapında beni bilmeyen yok. Dönemin cumhurbaşkanı Fahri Korutürk için Çankaya Köşkü’ne sinema makinesi kurdum. Sinema gösterileceği zaman ya da makinada arıza çıkınca beni evimden aldırır evime bıraktırırdı. Bana takım elbise, kravat vermişti. Para da vermek istedi; ama ben kabul etmedim. Kendisine de bu işi para için değil zevk için yaptığımı söyledim" dedi.
Ulus Modern Çarşı’nın karşısında sinema makineleri satan bir dükkanda işe başlayan Çetin daha sonra Sanat Okulu Elektrik Bölümü mezunu. O yıllarda çalışmak zorunda kalan Çetin daha sonra bu mesleğin aşığı oldu. Çetin "Bu işi severek yapmak lazım. Kimisi bir kaç sene katlanıyor bu işe. Ben bir filmi sıkılmadan iki sene boyunca oynattım. Sinemayı, seyirciyi, kalabalığı seviyorum. Bu sayede 50 senedir bu işi yapıyorum" dedi.
Ödül alacağı duyulduktan sonra Türkiye’nin dört bir köşesinden kendisine tebrik telefonları yağdığını söyleyen Çetin, "Eskiden birisiyle görüşmek için ya telefon yazdırırdık ya da günler öncesinden randevu alırdık. Geçen gün bir canlı yayın varmış, yoğunluk nedeniyle gidemedim birden telefonum çaldı ve farkettim ki canlı yayındaymışım" diyerek teknolojinin gelişmesinden duyduğu memnuniyeti anlattı.
Para kabul etmedim
Sinemalarda sadece makinistlik değil aynı zamanda film setlerinde spot kurumlarında da yardımcı olan emektar makinist, Küçük Emrah, Ayşecik gibi dönemin küçük oyuncularını sahneye hazırlamış, mikrofon tutmuş. 50’li 60’lı yıllarda sinema setlerine emeğinin geçtiğini söyleyen Çetin "Ülke çapında beni bilmeyen yok. Dönemin cumhurbaşkanı Fahri Korutürk için Çankaya Köşkü’ne sinema makinesi kurdum. Sinema gösterileceği zaman ya da makinada arıza çıkınca beni evimden aldırır evime bıraktırırdı. Bana takım elbise, kravat vermişti. Para da vermek istedi; ama ben kabul etmedim. Kendisine de bu işi para için değil zevk için yaptığımı söyledim" dedi.