Güncelleme Tarihi:
ANKARA, (DHA)- ALTINKÖY Açık Hava Müzesi, yok olmaya yüz tutan çok sayıda sanata ve birbirinden değerli zanaatkârlara ev sahipliği yapmaya devam ediyor. Her ay farklı yörelerden farklı sanatlara kapılarını açan Altınköy, bu hafta da Konyalı zanaatkârları ağırladı.
Konyalı zanaatkârlar, ney yapımından dival işi sim sırmaya, seramikten keçeciliğe kadar el emeği göz nuru çalışmalarını Altınköy’de sergiledi. Altınköy’ü oldukça beğenen zanaatkârların ortak görüşüyse bu tür yerlere her şehrin ihtiyaç duyduğunu yönünde.
BELEDİYECİLİK BAŞARISI
Ney ustası Ali Erol, tam 30 yıldır neyle uğraştığını dile getirdi. Ney yapımından bahseden Ali Usta, ana malzeme olan kamışın sıcak bölgelerden getirildiğine dikkat çekti. Toplanan kamışların yaklaşık 2 yıl boyunca kurumaya bırakıldığını belirten Ali Usta, bu süre zarfında kamışların ister istemez eğildiğini söyledi. Ali Usta, kamışların ısıtılarak düzeltildiğini ve 72 santimetrelik bir kamışa 9 boğum yerleştirildiğini kaydetti. Perde aralıklarının tespitinden sonra akor deliklerinin açıldığını aktaran Ali Usta, son aşama olarak enstrümanın susam yağıyla yağlandığını sözlerine ekledi. Ali Usta, Altınköy’e de övgüler yağdırdı. Altınköy’ü bir belediyecilik başarısı olarak yorumlayan Ali Usta: “Bu tür yerlere her şehrin ihtiyacı var” dedi.
ALTINKÖY MUTLAKA GÖRÜLMELİ
Dival işi sim sırma sanatıyla uğraşan bir diğer Konyalı zanaatkâr Özlem Erol ise hem yaptığı işi anlattı hem de Altınköy’e olan beğenisini şu sözlerle ortaya koydu: “Dival işi sim sırma sanatı unutulmaya yüz tutan bir sanat. Bu sanat zamanında Osmanlı saraylarında öğretiliyormuş. Altın suyuna batırılmış sim kullanıyorum. El becerisi isteyen bir sanat… Bir eserin yapımı 1 – 1,5 ay kadar sürebiliyor. Altınköy’e gelince… Burası gerçekten harika bir yer. Ve bildiğim kadarıyla Türkiye’de başka bir örneği yok. Arkadaşlarıma Altınköy’ü anlatıyorum. Burayı mutlaka gezmeleri gerektiğini söylüyorum. Buranın fotoğraflarını çekip sosyal medyada paylaşıyorum."
FOTOĞRAFLI