Konuşma bozuklukları okul başarısını etkiliyor
Güncelleme Tarihi:
Okullar yaz tatiline girdi. Ancak önümüzdeki yıl çocukları birinci sınıfa başlayacak olan ailelere bu tatilde büyük bir görev düşüyor.
Ankara Medipol Üniversitesi Dil ve Konuşma Terapisi Bölümü’nden Dr. Öğretim Üyesi Emel Arslan Sarımehmetoğlu, “Çocuklar okul öncesi dönemde kelimeleri söylerken bazı ses/harf hataları yapabilirler. Bu ses hatalarının okula başladığında var olması, çocuğun okul başarısını ve sosyal uyumu etkileyebilmektedir” uyarısında bulunuyor. Peki anne ve babaların ne yapması gerekiyor? Dr. Emel Arslan Sarımehmetoğlu, bu soruyu şöyle yanıtlıyor:
SOSYAL UYUMU DA ETKİLEYEBİLİR
“Okullar tatil oldu ve birinci sınıfa hazırlanacak çocuklarımız için okula hazırlık becerileri yönünden son hazırlık dönemleri. Bu becerilerin içinde dil ve konuşma gelişimi; iletişim ve okuma-yazma için temel oluşturduğundan önemli bir yerdedir. Çocukların birinci sınıfa başladığında, okul olgunluğuna ve yeterli konuşma gelişimine sahip olması, okula adaptasyonunu kolaylaştıracaktır. Çocuklar okul öncesi dönemde kelimeleri söylerken bazı ses/harf hataları yapabilirler. Bu ses hatalarının okula başladığında var olması, çocuğun okul başarısını ve sosyal uyumu etkileyebilmektedir. Bu durumun bazı belirtileri vardır. Çocuğunuz konuşuyor ancak ne söylediğini anlamakta zorlanıyor musunuz? Konuşma esnasında sesleri yanlış mı üretiyor? Konuşmasını aile dışındakiler anlayamıyor mu? Konuşmasının anlaşılırlığı yetersiz mi? Konuşmada sesi ve heceyi değiştiriyor/yutuyor mu? Bazı çocuklar sesleri, heceleri yanlış üretmekle birlikte belirli sesleri üretmekte güçlük çekmektedir. Örneğin: Arı yerine ayı, kapı yerine tapı demesi gibi.
AİLENİN GÖREVİ ROL MODEL OLMAK
Burada ailelere düşen görev, çocuğa doğru model olmaktır. En sık gözlenen hata ise ailenin de o hataya alışması ve hatta kendilerinin de benzer şekilde telaffuz etmeye başlamasıdır. Bazı çocuklarda bebeksi konuşma şeklinin ailelere sevimli görünmesi, çocukta olan harf hatalarını pekiştirebilmektedir. Dört yaşını geçmiş bir çocukta bebeksi bir konuşma gözleniyorsa, destek alınması önerilmektedir. Çünkü üç yaşındaki bir çocuğun konuşmasının yüzde 75’ini aile dışındakiler anlayabilmelidir. Dört yaşında ise konuşma anlaşılırlığının yüzde 100 olması beklenmektedir. Konuşurken yanlış telaffuz edilen sesler, okul öncesi dönemde arkadaşları arasında iletişim problemine ve sosyalleşme sıkıntısına sebep olabilmektedir. Peki ya okuma-yazma dönemi geldiğinde, sesleri yazarken ve okurken değiştirilmesine, okumaya geçmede güçlüğe, dolayısıyla akademik başarı için olumsuz bir etken haline dönüşebilmektedir. Bazı çocuklar arkadaşları tarafından olumsuz sözel yargılama yapılmasına maruz kalabilmektedir. İletişim yaşamınızın kalbi, konuşma da atar damarıdır. Konuşmamız yaşamımız için bu kadar önemliyken, konuşma bozukluğunun etkileri bir o kadar büyüktür.”