Güncelleme Tarihi:
Türk Diş Hekimleri Birliği Genel Başkan Vekili Dr. Serdar Sütçü, “Ağız kokusunun pek çok nedeni vardır. Ağız kuruluğu, diş çürükleri, asitli yiyecekler ve sigara ağız kokusunu en çok tetikleyen faktörlerdir” dedi.
Sütçü, ağız kokusunun yaş, cinsiyet, ırk ayrımı olmaksızın herkesi etkilediğini ve dünyada 2 milyar insanın bu sorunla karşı karşıya olduğunu belirtti. Ağız kokusunun geçici ve kalıcı olmak üzere iki şekilde görüldüğünü dile getiren Sütçü, geçici ağız kokusunun, yenilen gıdalarla oluştuğunu ve 24-72 saat içerisinde geçtiğini, kalıcı ağız kokusunun ise zamanla geçmediğini, uzun dönemli tedavi ve profesyonel dental eğitim gerektirdiğini söyledi.
Ağız kokusunun sosyal bir problem olmaktan çok dental ve medikal bir problem olduğuna dikkati çeken Sütçü, şunları söyledi:
C VİTAMİNİ YIKIMA UĞRUYOR
“Çalışmalar ağız kokusu problemlerinin yüzde 80’inin ağız kaynaklı olduğunu gösteriyor. Geriye kalan yüzde 20 ise, medikal sebeplerdir. Sigara, süt ürünleri ve asidik gıdalar ağız kokusuna neden olan sülfür üretimini arttıran maddeler. Sigara bir gıda ürünü olmamasına rağmen, sigara içmek ağız kurutmanın en hızlı yoludur. Sigara içildiğinde ağız ortamı oksijenden mahrum kalır, böylece anaerobik oluşumu artar ve ağız kokusu oluşur. Sigaranın bir diğer etki mekanizması ise, sigarada bulunan nikotinin C vitaminini yıkıma uğratmasıdır. C vitamini eksikliği, ağız kokusu oluşumundaki faktör veya kofaktörlerden biridir. Süt ürünleri de ağız kokusuna neden olan ürünlerin en bilinenidir. Süt dışında et, tavuk, balık da proteince zengindir ve anaerobik bakteriler bunu parçalayarak ağız kokusuna neden olan gazları oluşturur.
BAKTERİ ÜRETİMİNİ HIZLANIRIYOR
Şeker içeren mint, sakız ve şekerlemelerden kaçınılmalıdır. Anaerob bakteriler bu şekeri parçalayarak ağız kokusuna neden olan gazları oluşturur. Dikkat edilmesi gereken asidik gıdalar kahve, domates suyu, portakal, ananas ve greyfurt suyudur. Asitler bakteri üretimini hızlandırır. Tüm bu besinlerin dışında çiğ soğan ve sarımsakın kendileri sülfidli ürünlerdir.
Medikal sebepler nedeniyle kullanılan ilaçlar da ağız kuruluğuna sebep olabilir. Ayrıca akciğer iltihabı, şeker hastalığı, mide bağırsak hastalıkları ve böbrek yetmezliği gibi hastalıklar da kokuyu tetikler.”
Sütçü, hastanın ağız kokusunun tanısında aile üyeleri ve arkadaşlarının ağız kokusunu doğrulamasının genellikle güvenilir bir yol olduğunu bunun dışında çeşitli ölçme yöntemlerinin de bulunduğunu vurguladı.
DİŞ FIRÇASININ YARDIMCISI
Ağız temizliğinin, özellikle proteinden zengin gıdalar yendikten sonra yapmasının önemine değinen Sütçü, ağız kokusunun problemlerinin büyük bir kısmının, diş fırçalama, diş ipi kullanma, dil kazınması ve düzenli diş hekimi kontrolleriyle giderilebileceğini ifade etti. Sütçü, “Diş fırçası, ağız kokusuna karşı yapılan müdahalelerde, bakterileri diş yüzeyinden uzaklaştırılması en etkin yöntemdir fakat, dişeti ve tüm yüzeylere ulaşmada etkisizdir. Diş ipi, diş fırçasının mükemmel bir yardımcısıdır. Bakterilerin yaşayabileceği dişler arası bölgenin temizliğine katkısıyla ağız kokusuna ve plak uzaklaştırılmasına faydası vardır” dedi.