Kızının karaciğeri hayat verdi
Güncelleme Tarihi:
Fatih TEKECİ
Oluşturulma Tarihi: Ocak 01, 2012 00:00
Medicana Hastanesi’nde gerçekleştirilen başarılı ameliyatın ardından konuşan Sakar, “Bundan sonra bir nevi organ gönüllüsüyüm. Oy ister gibi organ isteyeceğim” dedi.
KONYA’nın Seydişehir ilçesinde uzun yıllar servis şoförlüğü yaparak üç çocuklu ailesinin geçimini sağlayan 58 yaşındaki Cavit Sakar, 2007 yılında en yakın arkadaşına kan vermek için gittiği hastanede “Hepatit C” hastası olduğunu öğrendi. Gayet sağlıklı görünen Cavit Sakar’da “Hepatit C” virüsü olduğunu gören doktorlar önce şaşkınlık yaşadı. Bir süre iğne ve ilaç tedavisi ile gözlem altında tutulan Sakar’ın vücudu bu önlemlere karşılık vermeyince doktorlar, yeni bir ilacın çıkacağını belirterek tedaviye 5 ay ara verdi.
Bu dönemde ise uzun süre kullandığı iğne ve ilaçlar nedeniyle Sakar’ın midesi zarar gördü. Midesi şişen ve yemek yemekte zorlanan Sakar’ın, Konya’da gittiği hastanede yemek borusunda “varis” olduğu tespit edildi. Karnındaki şişkinlik her geçen gün biraz daha artarak devam eden Sakar, su içemez duruma kadar geldiğinde ambulans eşliğinde hastaneye kaldırıldı. Yapılan tetkiklerin ardından “Hepatit C” ile başlayan Cavit Sakar’a bu kez “siroz” teşhisi kondu.
118 kiloya çıktı
Hastalıkla bir süre pençeleşen ve vücudunun su toplaması nedeniyle 70 kilogramdan 118 kilograma kadar çıkan Sakar, kımıldayamayacak duruma geldi. Vücuduna değen en küçük darbede su çıkan Sakar, kadavradan böbrek arayışına başladı ama siroz hastası Cavit Sakar’a uyan karaciğer bulunamadı. Yıllarca üç kızını büyütmek için çalışan Sakar’a önce küçük kızı karaciğerini vermek istedi. Küçük kızın karaciğeri de uymayınca hayata küsen baba Sakar’ın imdadına bu kez büyük kızı Mümine yetişti.
Kızından babaya hayat
Üç çocuk annesi 38 yaşındaki Mümine Nergiz, çok küçük yaşta çocuğu olmasına rağmen kendisine hayat veren ve büyüten babasına karaciğerini vermek istedi. Şanssızlık ve hastalıklarla boğuşan Sakar’a büyük kızının karaciğeri uydu. Doktorların yüzde 30 başarılı oluruz dediği Sakar, yüzde 1 ihtimal de olsa nakil işlemine girmek istediğini söyledi. Ankara Medicana Hastanesi’nde gerçekleştirilen başarılı operasyonun ardından Cavit Sakar sağlığına kavuştu. Yeni yıla yeni bir başlangıç yaptığını ve kızının kendisine “hayat” verdiğini ifade eden Sakar, şunları söyledi:
Alkol ve sigara tetikledi
“Benim bu hastalığa iten ve hastalığımı tetikleyen uzun yıllar kullandığım alkol ve sigara oldu. Vücudumun her gün biraz daha şişmesi zaman zaman beni ve ailemi korkuttu. Umudumu kestiğim anlar da oldu. İnsan hastalandığında daha iyi anlıyor. Kadavra arayışlarımız sırasında büyük bir sessizlik ortamı hakimdi. Türkiye’de insanlar organ bağışı yapmıyor. Benden bir parça olan ve ellerimde büyüyen kızımın karaciğerinin birgün bana yeniden hayat vereciğini hiç düşünmemiştim. Bu bambaşka bir duydu. Hatta baba olduğum gün duyduğum heyecan ve mutluluktan bile çok öte.
Oy ister gibi organ isteyecek
Yeni yıla kızımın verdiği yeni bir hayatla giriyorum. Ayağa kalktığım günden itibaren tüm enerjimi organ nakli konusuna dikkat çekmek için harcayacağım. Artık bir nevi organ gönüllüsüyüm diyebilirim. Önce Seydişehir ve Konya’da girmedik kahve, gitmedik köşe başı bırakmayacağım. Hatta seçim dönemlerinde oy isteyen siyasiler gibi aracımla çıkıp, ‘Organ bağışlayan, hayat kurtarın’ diye enerjimi harcayacağım. Bazen dini açıdan vermek istemeyen oluyor. Ancak inançlı insan öldüğünde bile bir başkasına yardım edebilen insandır.”
Hamile kadın gibiydi
Babasına böbreğini veren Mümine Nergiz, ayağa kalkmasının ardından küçük çocuklarını daha fazla yalnız bırakmamak amacıyla Konya’ya döndü. Hasta Cavit Sakar’ı 39 yıldır bir an olsun bırakmayan Menşure Sakar ise, “Eşim şişmeye başladığında çok korktuk. Bir hamile kadından daha büyük karnı vardı. Bu dünyüdü bir insanın parası, evi, arabası olmasın, yeterki hayırlı evlatları olsun. Üç çocuğuna rağmen karaciğerini veren kızım bizlere vefalı olmayı gösterdi. Medicana Hastanesi bizle çok özel olarak ilgilendi. Herkese minnattarım” dedi.
Karaciğer bekleyen nakilin 20 katı
MEDİCANA Hastanesi Cerrahi Bölümler Başkanı ve Organ Nakli Direktörü Prof. Dr. Sadık Ersöz, siroz hastası Cavit Sarkar’ın vücudundan 40 litre su aldıklarını belirterek, “Siroz hastalığının en belirgin etkilerinden biri vücudun su toplaması. Ancak 40 litre çok yüksek bir rakam. Ameliyat son derece başarılı geçti. Hastamızın sağlık durumu şu an gayet iyi. Herkesin hatta kendisinin bile umutsuz gördüğü bir hastanın yeniden sağlığına kavuşması ekibimi ve beni mutlu kıldı” dedi. Türkiye’de organ bağışı konusunda yanlış bir algı olduğunu da hatırlatan Ersöz, “Ülkemizde canlı verici daha fazla. Avrupa’da ise tam tersi. Organ bağışı yapmaktan çok beyin ölümü gerçekleşen bir hastanın organlarının bağışlanması gerekir. Burada hastanelere büyük görev düşüyor. İnsanlar organlarını bağışlıyorlar ancak beyin ölümü konusunda tam bilgi sahibi değiller. Bugün ülkemizde beyin ölümü gerçekleşen kişilerden yalnızca 4’te 1’inin organları bağışlanıyor. Bu nedenle Türkiye’de yılda 250-300 karaciğer nakli yapılırken bekleyen hasta sayısı bunun 20 katı oluyor” diye konuştu.
Bu dönemde ise uzun süre kullandığı iğne ve ilaçlar nedeniyle Sakar’ın midesi zarar gördü. Midesi şişen ve yemek yemekte zorlanan Sakar’ın, Konya’da gittiği hastanede yemek borusunda “varis” olduğu tespit edildi. Karnındaki şişkinlik her geçen gün biraz daha artarak devam eden Sakar, su içemez duruma kadar geldiğinde ambulans eşliğinde hastaneye kaldırıldı. Yapılan tetkiklerin ardından “Hepatit C” ile başlayan Cavit Sakar’a bu kez “siroz” teşhisi kondu.
118 kiloya çıktı
Hastalıkla bir süre pençeleşen ve vücudunun su toplaması nedeniyle 70 kilogramdan 118 kilograma kadar çıkan Sakar, kımıldayamayacak duruma geldi. Vücuduna değen en küçük darbede su çıkan Sakar, kadavradan böbrek arayışına başladı ama siroz hastası Cavit Sakar’a uyan karaciğer bulunamadı. Yıllarca üç kızını büyütmek için çalışan Sakar’a önce küçük kızı karaciğerini vermek istedi. Küçük kızın karaciğeri de uymayınca hayata küsen baba Sakar’ın imdadına bu kez büyük kızı Mümine yetişti.
Kızından babaya hayat
Üç çocuk annesi 38 yaşındaki Mümine Nergiz, çok küçük yaşta çocuğu olmasına rağmen kendisine hayat veren ve büyüten babasına karaciğerini vermek istedi. Şanssızlık ve hastalıklarla boğuşan Sakar’a büyük kızının karaciğeri uydu. Doktorların yüzde 30 başarılı oluruz dediği Sakar, yüzde 1 ihtimal de olsa nakil işlemine girmek istediğini söyledi. Ankara Medicana Hastanesi’nde gerçekleştirilen başarılı operasyonun ardından Cavit Sakar sağlığına kavuştu. Yeni yıla yeni bir başlangıç yaptığını ve kızının kendisine “hayat” verdiğini ifade eden Sakar, şunları söyledi:
Alkol ve sigara tetikledi
“Benim bu hastalığa iten ve hastalığımı tetikleyen uzun yıllar kullandığım alkol ve sigara oldu. Vücudumun her gün biraz daha şişmesi zaman zaman beni ve ailemi korkuttu. Umudumu kestiğim anlar da oldu. İnsan hastalandığında daha iyi anlıyor. Kadavra arayışlarımız sırasında büyük bir sessizlik ortamı hakimdi. Türkiye’de insanlar organ bağışı yapmıyor. Benden bir parça olan ve ellerimde büyüyen kızımın karaciğerinin birgün bana yeniden hayat vereciğini hiç düşünmemiştim. Bu bambaşka bir duydu. Hatta baba olduğum gün duyduğum heyecan ve mutluluktan bile çok öte.
Oy ister gibi organ isteyecek
Yeni yıla kızımın verdiği yeni bir hayatla giriyorum. Ayağa kalktığım günden itibaren tüm enerjimi organ nakli konusuna dikkat çekmek için harcayacağım. Artık bir nevi organ gönüllüsüyüm diyebilirim. Önce Seydişehir ve Konya’da girmedik kahve, gitmedik köşe başı bırakmayacağım. Hatta seçim dönemlerinde oy isteyen siyasiler gibi aracımla çıkıp, ‘Organ bağışlayan, hayat kurtarın’ diye enerjimi harcayacağım. Bazen dini açıdan vermek istemeyen oluyor. Ancak inançlı insan öldüğünde bile bir başkasına yardım edebilen insandır.”
Hamile kadın gibiydi
Babasına böbreğini veren Mümine Nergiz, ayağa kalkmasının ardından küçük çocuklarını daha fazla yalnız bırakmamak amacıyla Konya’ya döndü. Hasta Cavit Sakar’ı 39 yıldır bir an olsun bırakmayan Menşure Sakar ise, “Eşim şişmeye başladığında çok korktuk. Bir hamile kadından daha büyük karnı vardı. Bu dünyüdü bir insanın parası, evi, arabası olmasın, yeterki hayırlı evlatları olsun. Üç çocuğuna rağmen karaciğerini veren kızım bizlere vefalı olmayı gösterdi. Medicana Hastanesi bizle çok özel olarak ilgilendi. Herkese minnattarım” dedi.
Karaciğer bekleyen nakilin 20 katı
MEDİCANA Hastanesi Cerrahi Bölümler Başkanı ve Organ Nakli Direktörü Prof. Dr. Sadık Ersöz, siroz hastası Cavit Sarkar’ın vücudundan 40 litre su aldıklarını belirterek, “Siroz hastalığının en belirgin etkilerinden biri vücudun su toplaması. Ancak 40 litre çok yüksek bir rakam. Ameliyat son derece başarılı geçti. Hastamızın sağlık durumu şu an gayet iyi. Herkesin hatta kendisinin bile umutsuz gördüğü bir hastanın yeniden sağlığına kavuşması ekibimi ve beni mutlu kıldı” dedi. Türkiye’de organ bağışı konusunda yanlış bir algı olduğunu da hatırlatan Ersöz, “Ülkemizde canlı verici daha fazla. Avrupa’da ise tam tersi. Organ bağışı yapmaktan çok beyin ölümü gerçekleşen bir hastanın organlarının bağışlanması gerekir. Burada hastanelere büyük görev düşüyor. İnsanlar organlarını bağışlıyorlar ancak beyin ölümü konusunda tam bilgi sahibi değiller. Bugün ülkemizde beyin ölümü gerçekleşen kişilerden yalnızca 4’te 1’inin organları bağışlanıyor. Bu nedenle Türkiye’de yılda 250-300 karaciğer nakli yapılırken bekleyen hasta sayısı bunun 20 katı oluyor” diye konuştu.