Kira fiyatlarında düşüş yaşanabilir
Güncelleme Tarihi:
Kira artışında yüzde 25’lik sınırın kaldırılmasıyla beraber yaşanacak sürece ilişkin öngörü ve beklentilerini paylaşan Ankara Üniversitesi (AÜ) Uygulamalı Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Harun Tanrıvermiş, “Bugünden itibaren kiralık konut pazarının canlanabileceği öngörülmekte. Kira geliri yetersiz bulunması nedeniyle boşta tutulan konutların kiraya verilmesi ile birlikte kira fiyatlarında düşüş olabileceği tahmin edilmektedir” değerlendirmesinde bulundu. Ankara’ya ilişkin tahminlerini de paylaşan Prof. Dr. Tanrıvermiş, özetle şunları söyledi:
BOŞ KONUT VERGİSİ KATKI SAĞLAR
“Özellikle koronavirüs döneminde baş gösteren yüksek enflasyon, finansal problemler, fiyat artışları çok yüksek olduğu ve yeni konut üretimi piyasaya sunulamadığı için konut ve kira fiyatlarındaki artışı önlemek adına yeni bir düzenlemeye gidildi. 1 Temmuz 2024’e kadar olan süreç içerisinde, kira ücretindeki artış yüzde 25 ile sınırlandırılmıştı. Şimdi bu uygulama sona erdi. Kira fiyatlarının 12 aylık ortalama Tüketici Fiyat Endeksi’ne (TÜFE) göre belirlenmesi ve ev sahipleri ile kiracıların Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) her ay açıkladığı enflasyon verilerini takip etmesi, kira fiyatlarının serbest piyasa koşullarına göre belirlenmesini sağlayacaktır. Bu da arz-talep dengesinin kurulmasına olanak verecektir. 2 Temmuz 2024 sonrasında kiralık konut pazarının canlanabileceği tahmin edilmektedir. Kira geliri yetersiz bulunması nedeniyle boşta tutulan konutların kiraya verilmesi ile birlikte kira fiyatlarında düşüş olabileceği tahmin edilmektedir. Diğer yandan Temmuz 2024 sonrası dönemde yapılacak olan aşırı yüksek kira artışları sonucunda kiraların ödenememesi sorunu ortaya çıkabilecek ve mahkemelerde tahliye davalarında artış yaşanabilecektir. Bu sorunun çözümüne ise boş konut vergisinin olumlu katkısı olacaktır.”
AĞUSTOS-EYLÜL GİBİ HAREKETLENİR
Ankara’da kiralık konut piyasasına ilişkin değerlendirmelerde de bulunan Prof. Dr. Tanrıvermiş, “Başkentte 6 Şubat depremlerinden sonra kira fiyatlarında çok ciddi bir yükseliş meydana geldi. Kira fiyatlarında yaşanan artış, başkentin gözde semtlerinde Çankaya bölgesi, Ümitköy, Emekli, Bahçeli, Çayyolu gibi yerlerde enflasyonun çok üzerinde gerçekleşti. Türkiye, Cumhuriyet tarihinin en büyük depremi ile karşılaştı ve dolayısıyla Ankara güvenilir yerleşim yerlerinden biri olarak kabul edildiği için çok sayıda insan kentimize göç etti, bu da kira fiyatlarına yansıdı. Zamanla depremzedeler, kiralık konutları boşaltarak illerine geri dönmeye başladı. Ankara bir memur ve öğrenci kenti, şimdi tayini gerçekleşecek olan memurlarımız, üniversite kaydı yapacak olan öğrencilerimiz olacak. Dolayısıyla Ankara’da konut piyasasında ağustos-eylül ayı gibi bir hareketlenme olabilir. Fakat başkentte bundan sonrası için enflasyonun üzerinde, ciddi bir kira artış oranı beklemiyorum. Öte yandan, Ankara’da yeni proje sayısında da hatırı sayılır bir artış yaşanıyor” ifadelerini kullandı.
YEREL YÖNETİMLERE DE İŞ DÜŞÜYOR
Kira sınırlamalarının sona ermesinin olası olumsuz etkilerine karşı yeni düzenleme ve politikalar geliştirilebileceğini de dile getiren Prof. Dr. Tanrıvermiş, “Bu olası etkileri yönetmek için çeşitli önlemler alınabilir. Örneğin, düşük gelirli kiracılara devlet tarafından kira yardımı sağlanabilir. Gayrimenkul sahiplerine makul kira artışları karşılığında vergi teşvikleri sunulabilir. Ayrıca, uzun vadede konut üretimini artıracak politikalar ve teşvikler uygulanabilir. Kira artış sınırının kaldırılması konusundaki önemli bir husus, bu değişikliğin yerel yönetimler ve sosyal politikalar üzerindeki etkileridir. Yerel yönetimler, kira parasının kontrolsüz yükselmesiyle artan sosyal ve ekonomik sorunlarla başa çıkmak için ek kaynaklar ve politikalar geliştirmek zorunda kalabilir. Ayrıca, sosyal konut projelerine daha fazla yatırım yapma gerekliliği doğabilir. Özetle, kira artış sınırının kaldırılması çok yönlü etkiler doğurabilir” diye konuştu.