Kılıçdaroğlu: Yüreğin yetiyorsa bir Afrin şehidinin evinin bulunduğu sokaktan geç, 'Yaylalar'ı söyle

Güncelleme Tarihi:

Kılıçdaroğlu: Yüreğin yetiyorsa bir Afrin şehidinin evinin bulunduğu sokaktan geç, Yaylaları söyle
Oluşturulma Tarihi: Nisan 03, 2018 17:04

Kılıçdaroğlu: Yüreğin yetiyorsa bir Afrin şehidinin evinin bulunduğu sokaktan geç, 'Yaylalar'ı söyle

Haberin Devamı

Nursima KESKİN/ANKARA, (DHA) - CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 'Zeytin Dalı Harekatı'nda görev yapan askerlere moral ziyaretinde bulunmak için Hatay'a giden ünlüleri ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı eleştirdi. Kılıçdaroğlu, "Bu rezil adamlar ve onları oraya götüren adam sen, eğer yüreğin yetiyorsa bir Afrin şehidinin evinin bulunduğu sokaktan geç, 'Yaylalar' türküsünü söyle bakalım, gücün yetiyorsa ve ahlak kalmışsa" dedi.
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, partisinin TBMM'deki grup toplantısında konuştu. Çiflik Bank dolandırıcılığıyla ilgili Kılıçdaroğlu, "2006’da çiftçi kayıt sistemine kayıtlı olan çiftçi sayısı 2 milyon 761 bin kişiydi. 2018’de 2 milyon 124 bine düşmüş. 637 bin çiftçi kayıt sisteminden silinmiş. Ya icrada ya kentin varoşlarında aç susuz bekliyor ya da bir yerde taşeron işçisi olarak çalışıyorlar. İnekleri, yemleri ithal ediyorlar; ama tosuncuğu ihraç ediyorlar. Fakat bu ihracat bizim anladığımız anlamda ihracat değil. Araba ihraç edersin karşılığında döviz gelir; ama tosuncuk ihraç edince tosuncuk beraberinde paraları götürüyor. Siz 10 bin dolar gönderseniz MASAK onu hemen görür, tosuncuk milleti dolandırıyor, parayı götürüyor bunların haberi yok. Aslında var, seslerini çıkartmıyorlar. Neden? Malı götürsün. Bu hükümetin adı malı götüren, vurguncu hükümetidir. Ceplerini düşünenlerdir bunlar, o nedenle soygunculuk tam bunlara yakışır" diye konuştu.
‘SARAY BADEM UNU İLE BESLENİYOR’
Cumhurbaşkanlığı mutfağında badem unu kullanıldığını ileri süren CHP Lideri Kılıçdaroğlu, şunları söyledi: 
"Vatandaş aç. Yüz binlerce çocuğumuz yatağa aç giriyor; ama saray öyle değil. Saray neyle besleniyor biliyor musunuz? Badem unu. Neymiş efendim, kilo aldırmazmış. Kilosu 87 lira. Mercimek unu, kilosu 15 lira, bir kilo buğday 3 lira 75 kuruş. Vatandaşa diyor ki ‘Sen 3 lira 75 kuruşa beslen, ben 87 liralıkla besleneceğim; çünkü ben sarayda oturuyorum’ diyor. Senin sarayın da batsın ahlakın da batsın. Sarayın mutfağında şeker kullanılmıyormuş. Ne kullanıyormuş? En pahalı bal kullanılıyormuş. Beyefendi balla besleniyor. Siz niye sanıyorsunuz ki bu şeker fabrikaları satılıyor. Adamın şekerle ilgisi yok ki, şeker fabrikalarını satacak, balla beslenecek. Yarın saraydan birisi çıkar şunu söyleyebilir. ‘Ya millet aç ekmek bulamıyor’, yandan bir hanım çıkar der ki ‘Ekmek bulamıyorlarsa badem unlu kek bulsunlar’ diyecek. Bakın bunu söyleyecekler göreceksiniz. Vatandaşın derdini bilmiyorlar. İşsizlik, yoksulluk, evde huzur var mı bilmiyorlar. Oturmuşlar saraylarına besleniyorlar. Bir elleri yağda, bir elleri balda. Ahkam kesiyorlar ‘vatan millet Sakarya’ diye. Ya memleketi sattınız siz kardeşim. Üzümünü, buğdayını, peynirini sattınız.”
‘YÜREĞİN YETİYORA BİR AFRİN ŞEHİDİNİN EVİNİN BULUNDUĞU SOKAKTAN GEÇ’
CHP Lideri Kılıçdaroğlu, Türk Silahlı Kuvvetleri'nce (TSK) Afrin'deki terör örgütlerine yönelik sürdürülen 'Zeytin Dalı Harekatı'nda görevli askerlere moral ziyaretinde bulunmak için Hatay'a giden ünlüleri ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı şu sözlerle eleştirdi:
"Bir ülkenin sanatçıları dik ve onurlu durmak zorundadırlar. Bir ülkenin sanatçıları, egemen güce teslim olmazlar, hakkı, hukuk ve adaleti savunurlar. Zalimden değil; mazlumdan yana tavır alırlar ve mazlumun haklarını bütün baskılara rağmen korurlar. Bir ülkenin sanatçıları diktatörün karşısında asla ve asla boyun eğmezler. Asla inancı kimliği ne olursa olsun kimseyi ötekileştirmezler. Bir ülkenin sanatçıları savaşı değil, her zaman dünyanın her yerinde barışı savunurlar; çünkü Atatürk, ‘Zorunlu olmadıkça savaş cinayettir’ der. Bir ülkenin sanatçıları, bir ülkenin değer ve inançlarına saygı gösterirler. Eğer bir ülkede cumhurbaşkanlığı koltuğunu işgal eden zat, ettiği yemine sadık kalmıyorsa yani namusuna ve şerefine sahip çıkmıyorsa ona sanatçı sahip çıkamaz. Ne namus kaldı ne şeref kaldı. 'Sanatçı' denen vatandaş, onun yanında senin ne işin var? Afrin’de 52 şehidimiz var, yüzlerce yaralımız var. 52 şehidimiz daha kanı kurumadı. Toplanmışlar bir grup güruh; davul, zurna, klarnet, şarkılar, türküler. Bir ülkenin değeri vardır. Bakın, bırakın şehidi, bulunduğunuz apartmanda biri kişi hasta veya hayatını kaybetmişse televizyonu bile açmazsınız; komşunun acı gününde evde yemek yapar götürürsünüz. Ben merak ediyorum. Bu rezil adamlar ve onları oraya götüren adam sen, eğer yüreğin yetiyorsa bir Afrin şehidinin evinin bulunduğu sokaktan geç bir de 'Yaylalar' türküsünü söyle bakalım gücün yetiyorsa ve ahlak kalmışsa. Diyor ki ‘AK Parti üzerinde metal yorgunluğu vardı, Afrin’e gittik. Şehitler oldu, metal yorgunluğunu kaldırdık’. Bu milletin ferasetine ben güveniyorum. Türkiye’yi bu hale getiren ve bu cümleleri kullananlara ders verecek olan bu ülkenin kadınlarıdır. Şehidi veren, ağlayan, gözyaşı döken, 'Vatan sağ olsun' diyen sizsiniz; sefasını süren o zat. Ona o sefayı yaşatmayacak olanlar yine sizlersiniz."

FOTOĞRAFLI

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!