Güncelleme Tarihi:
Nursima ÖZONUR/ANKARA, (DHA)- CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Berat Albayrak, dış güçlerden saldırı olduğunu söylüyor. 'Yabancı bir ülkenin başkentinde planlandı. Başarılı olamadılar' diyor. Erdoğan'a sesleniyorum, Albayrak'a sesleniyorum: Eğer Türkiye Cumhuriyetine karşı bir ülke başkentinde operasyon düzenleniyorsa o ülkeyi bize açıklamak sizin görevlerinizden birisidir. Eğer açıklamazsanız yalan söylüyorsunuz" dedi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, TBMM'de partisinin grup toplantısında konuştu. Kemal Kılıçdaroğlu, Bülent Ecevit'in 12'nci ölüm yıl dönümünü anımsatarak, "Ecevit’in 12’nci ölüm yıl dönümünü andık. O bütün varlığını Türk halkına adamış bir kişidir. O ister Türkiye’de ister Türkiye dışında soydaş ve vatandaşlarımızı korumak için her türlü kararı yerine getiren bir kişidir. Çünkü o Atatürk’ün bütün ilkelerini içselleştirmiş bir kişidir. O Kıbrıs’a gidip barışı sağlayan liderdir. O milliyetçiliği ayrımcılık olarak görmedi, o milliyetçiliği kendi ülkesinin insanlarının çıkarını korumaktı. Onun milliyetçilik anlayışı Kıbrıs’taki Beşparmak Dağları'nda yazılıdır. Kimseye gitmedi, özür dilemedi, onlarla asla ve asla at pazarlığı yapmadı. Irak’ın ABD tarafından işgal edilmesine her zaman karşı çıktı" diye konuştu.
'BU HAKİMLERDE DİN VE VİCDAN YOK MU? '
Kemal Kılıçdaroğlu, bir uyuşturucu baronunun serbest bırakıldığını ancak CHP'li eski milletvekili Eren Erdem'in hala tutukluluğunun devam ettiğini söyledi. Kılıçdaroğlu, karar veren hakimleri eleştirerek şöyle konuştu:
"Adalet bütün dünyayı ayakta tutan temel kavramlardan birisidir. Ama biz kendi ülkemizde adaleti aramak zorundayız. Adaleti dağıtacak olanların yani hakimlerin adaleti yıpratmamaları için hukukun üstünlüğüne göre karar vermeleri gerekir. Adaleti dağıtan kişi kendi vicdanının ötesinde bir güce teslim olmuşsa adalet dağıtmaz gücün iradesini dağıtmış olur. Bir uyuşturucu baronu daha önce tutuklanmıştı Ergenekon-Balyoz döneminde gizli tanık oldu bu baron. Zekeriya Öz getirip şu ifadeleri ver demişti. Ve bu uyuşturucu baronu tekrar gözaltına alındı. Tutuklandı. Ama bir süre sonra yine serbest bıraktılar Niye, hakim diyor ki iktidar partisinde eski bir milletvekili sürekli aradı tahliye edilmesi için sürekli baskı yaptı ve devletin bu konuda duyarlı olduğunu söylüyor. Devletin kim olduğunu biliyorum. O devlet Ergenekon'u Balyoz'u yaratan devletti. Bugünkü iktidarın da o devlete hizmet ettiğini iyi biliyoruz. Gizli tanık neymiş devlet korkuyormuş. Hakim serbest bırakıyor. Savcı itiraz ediyor. Yeniden tutuklama kararı çıkıyor. Ne uyuşturucu baronu ne üç adamını buluyorsun. Sırra kadem bastılar. Böyle bir adaleti Türkiye’nin başına musallat eden kişi sarayda oturan kişidir. Yargı böyle bir açmazla karşı karşıya. Osman Kavala, 1 yıldır tek kişilik odada. İddianame yok. Bunun için acaba içerden birisinin telefon etmesi mi lazım ? Bu hakimlerde din ve vicdan yok mu? Hukukun üstünlüğü kavramı yok mu? Eren erdem aynı şekilde. Yurt dışına çıkacak diye tutukluyorlar. Eren Erdem içerde, uyuşturucu baronu dışarda. Bu mu adalet? Gizli tanık geldi. Eren Erdem aleyhinde ifade vermem istendi dedi. Avukatları tutukladılar. Berk’in Elvan’ın cenazesine katıldı diye bir öğrenci içerde. Arkasında Trump gibi Merkel gibi adam yok. İktidarda dayısı yok, parası yok. FETÖ borsasına verecek parası yok. 85 yaşında bir kadın içerde. Dışarı çıkarmıyorlar parası pulu yok. Akrabası yok. O da içerde. Bunlar adalet dediğimiz kavramı yıpratan olaylar. HSYK’nın kendisine gelmesi lazım."
'KATİLLERİN TÜRKİYE'DEN ÇIKMASINA İMKAN VERENLER CİNAYETİN ORTAĞIDIR'
Kemal Kılıçdaroğlu, Cemal Kaşıkçı cinayetini gerçekleştirenlerin yurt dışına nasıl çıktıklarını sorarak şöyle konuştu:
"Kaşıkçı cinayeti. Bu işi yapan bütün uzmanlar geldiler. Ellerini kollarını sallayarak yurt dışına çıktılar. Böylece siyasetin çöktüğü, siyasetin adalete gölge düşürdüğünü bir kez daha görmüş olduk. Bundan iktidar sahiplerinin haberi olacak bir iddiaya göre görüntü kayıtları olacak. Ama katillerin gitmesine izin verilecek. Niçin izin veriliyor. Hangi gerekçe ile izin veriliyor. Papaz nasıl yurt dışına gittiyse katiller de öyle gitti yurt dışına. Papaz uçtu beyfendi sarayda. Papaz hiç değilse katil değildi. 15 kişilik katil ordusu geldi iktidarın gözetiminde VIP’ten çıkıp gittiler. Erdoğan ve ekibi katilleri Suudi Kralın isteği üzerine serbest bıraktılar. Katillerin ellerini kollarını sallayarak Türkiye’den çıkmasına imkan verenler cinayetin ortağıdırlar. Olayı fazla deşelemesen diye yazı yasağı getirmişler. Sen dünya lideriydin. Nasıl bir lider. Oyuncak lider. Beni üzen Türkiye Cumhuriyeti'nin itibarını yerlerde süründürmendir. Şahsına birşey söylemiyorum. Elimizdeki bilgi ve belgelerin kopyalarını Suudilere verdik diyor. Faili belli. Cinayete ortak olanlar belli. 15 kişinin Türkiye’ye gelmesi talimatını veren kim? Elimizde başka bilgi belge var diyor. Henüz vermediği bilgilerde var. Ne demek sen bu cinayeti biliyordun, nasıl öldürüldüğünü biliyordun. Peki sen bu katilleri nasıl serbest bıraktın? Cumhurbaşkanı makamını niçin devre dışı tuttun? Kaşıkçı cinayeti için Türkiye neden seçildi? Neden İstanbul’a başvur dediler. Hangi gerekçeyle Türkiye’ye yönlendirdiler. Sen git öldür gazeteciyi, Erdoğan avuçlarının içinde biliyorlar. Teslim alınan sözde bir cumhurbaşkanı var, teslim alanlarda dünyanın egemen güçleri, yok edilmesi gereken gazeteci var. Yok edilmesi gereken yer de İstanbul. Eğer bir ülkeyi yöneten kişi egemen güçler tarafından teslim alınmışsa o ülkenin itibarı yerlerdedir. Atatürk’ün iki temel ilkesi vardır. Siyasal bağımsızlık, ekonomik bağımsızlık."
'O ÜLKEYE AÇIKLAMAZSANIZ YALAN SÖYLÜYORSUNUZ'
Kemal Kılıçdaroğlu, Türkiye'nin ekonomik bağımsızlığı olmadığını savunarak şöyle dedi:
"Türkiye’nin ekonomik bağımsızlığı birilerinin elinde. Tarıma bakın. Saman ithal eden bir ülke. Tükettiğimiz her şey Batı’dan geliyor. Et ithalatında dünya birincisiyiz. Sanayide aynı şekilde. Dışarıdan ham madde gelmese üretim yapamıyoruz. Borçlanarak büyümeyi hedef almışsanız egemen güçlerin tuzağındayken düşmüş olursunuz. Örnek; AK Partili kardeşlerim de dinlesinler. Faizin yükselmesini isteyen batının egemen güçleriydi. Yükselmesin diyen Erdoğan’dı. Faiz yükseldi onların beklentilerine uygun tam 3 kat yükselttiler. Türkiye’yi Batı'nın egemen güçleri mi yönetiyor sarayda oturan zat mı yönetiyor? Türkiye’nin ekonomik bağımsızlığı aşama aşama elinden alınıyor. Neden Suudi Büyükelçisi'ni Türkiye’ye çağırmıyor. Çağırmaz, neden para teslim aldılar. Berat Albayrak, dış güçlerden saldırı olduğunu söylüyor. Yabancı bir ülkenin başkentinde planlandı. Başarılı olamadılar diyor. Hemen derhal TBMM’de hangi ülkenin başkentinde bir mali operasyon yapılıyorsa bunu biz bilelim. Biz o ülkeye karşı ne yapılıyorsa hep birlikte mücadele edelim. Önergeyi verdiler grup başkanvekilleri. Gelsin açıklasın. Gizli oturum yapalım, kapalı olsun. O da reddedildi. Erdoğan’a sesleniyorum, Albayrak’a sesleniyorum: Eğer Türkiye Cumhuriyeti'ne karşı bir ülke başkentinde operasyon düzenleniyorsa o ülkeyi bize açıklamak sizin görevlerinizden birisidir. Eğer açıklamazsanız yalan söylüyorsunuz."
'AK PARTİ'YE OY VERİRSEN HARAMA ORTAK OLURSUN'
Kemal Kılıçdaroğlu, enflasyon artışına ilişkin şunları söyledi:
"Mutfakta yangın var gidin pazara ateş pahası. Maaşlar arttı mı? Hayır. Enflasyon geldi mutfakta yangın var, enflasyonla topyekun mücadele programı açıklıyoruz dediler, fiyatlarda yüzde 10 indirim diye açıklama yaptılar sonuç, sonuç yok fiyatlar yükseliyor. Zabıtalar elinde telsiz, sonuç hikaye. Toptancıları, halıcıları, tüccarları suçladılar hal yasası çıkartacaklar hepsi hikaye sonra, valilere görev verdiler, fiyat artışlarını kontrol edin diye sonuç hepsi hikaye. Dolar düştü fiyatlar aynen devam. Enflasyon rakamını açıklayan bürokratı aldılar önümüzdeki ay enflasyon düşmedi. Satarak memleketi yönettiler. Borçlandılar, egemen güçler borçlandırdılar. Türkiye’yi bunlar değil başkaları yönetiyor. AK Parti demek pahalılık demek, sen de yanıyorsun AK Parti'ye oy vermeyen de yanıyor. Enflasyon demektir, enflasyonu ta yukarılara çıkardılar işsizlik bitecekti, işsizlikle mücadele programı açıkladılar. Gençler işsiz, israf demektir uçan saray, yazlık saray, ejder meyvesi, israf haramdır. AK Parti'ye oy verirsen harama ortak olursun. Her ay 59 bin lira alıyorsun, emeklilik alıyorsun yetmiyor mu çifte kavrulmuş maaş alıyorsun. Yüzde 26 zam istiyorsun 74 bin TL olsun diyorsun, ayda 1600 TL ile gariban işçi nasıl geçinecek?"
FOTOĞRAFLI