Güncelleme Tarihi:
Eryılmaz, "Siyasetin toplum karşısındaki yüzünde, öne başkalarını sürüp, perde arkasında durmak, hatta bunu aile bağlarını kullanarak yapmayı denemek şık bir davranış değildir" dedi.
Büyükşehir Yasası’ndan duyduğunuz rahatsızlıkları sık sık dile getiriyorsunuz. Bir belediye başkanı olarak tespitleriniz, değerlendirmeleriniz nedir?
Yabancı ülkelerdeki yasalar üzerine bir araştırma yaptık. Oralarda ’büyükşehir yasası’ diye bir yasa, ’büyükşehir’ diye birşey yok. Türkiye’de Bedrettin Dalan zamanında gündeme geldi Büyükşehir yapılanması, daha sonra da 5216 sayılı yasa ile de, ki Melih Gökçek yasası deniyor o yasaya, ilçe belediyelerini silme, yetkisizleştirme niyetini netleşti. Anayasa mahkemesine itiraz edildi, ama maalesef 2.5 yıldır Anayasa Mahkemesi bunu görüşemedi. Bu yasa çok dengesiz, kentsel gelişime çok ters bir şekilde kullanılıyor. Örneğin bir maddesi "Belediye o bölgede yaşayan insanların her türlü ihtiyacını görür" diyor. Bunun içine herşey giriyor.
HALKIN PARASINI SORGUSUZCA HARCIYOR
Ankara’da bu hükme dayanarak yapılan işler var mı?
Elbette. Büyükşehir o yetkiyi kullanarak daha geçenlerde 27 trilyonluk yiyecek ihalesi açtı. Kömür dağıtıyor, giysi dağıtıyorum diyor. Burada terslik şu: Tüm kent halkının parası buralara gidiyor. Kimlere dağıtılıyor? (Yoksulları seçiyorum) diyor ancak, bunu neye göre seçiyor, hangi kriterler bilmiyoruz. Bu kadarla da kalmıyor. Öyle de maddeler var ki, Büyükşehir buradan aldığı bazı malları Ankara dışına da yolluyor. (Bitlis’te Siirt’te yoksul var, yolluyorum) diyor. Sonuç olarak bu yasa nereye çekerseniz gidebilir, hem iyi hem de kötü kullanılabilecek bir yasa. İnşallah Anayasa Mahkemesi bunu bir an önce görüşür ve iptal eder.
İLÇE BELEDİYELERİNİN YETKİLERİNİDE KULLANIYOR
Yasada eleştirdiğiniz başka noktalar da var mı? Yoksa ağırlıkla Büyükşehir’in genişletilen yetkileri açısından mı değerlendiriyorsunuz?
Bir Büyükşehir’in genel planını yapan, genel kararlar alan bir kurul olmalı, ama bu belediye olmamalı. İlçe belediyelerinin arsalarını lego gibi yanyayana getirin, Büyükşehir’in arsası yok. Ama öyle bir madde de var ki hepsi ona ait gibi. Bu yasanın sıkıntıları gittikçe artıyor. Kentsel dönüşüm diye bir kavram çıkardılar. Bu kentsel dönüşüm normalde bizim 5393 sayılı yasaya göre ilçe belediyelerinde de olan bir yetki. Ama bu Büyükşehir Yasası nedeniyle biz bu yetkiyi kullanamıyoruz. Yasanın başlangıcı çok güzel. Deniyor ki (gecekondu semtlerini düzeltir, ıslah eder), ancak o yasanın 75. maddesinde kentsel dönüşüm, yardımlar ayrıntılı dağıtılırken (büyükşehir ilçe belediyelerinin kullandığı tüm yetkiyi de kullanır) denmiş. Bizim yerimize geçmiş olması, bu bile tek başına Anayasa’ya aykırı. Bunu yapınca da kentsel dönüşümde, bizim bölgemizde yapmış olduğu işlerin yüzde 80’i, 90’ı kentsel dönüşümün ruhuna aykırı. Bunun adı resmen "Rantsal Dönüşüm"
BİZE AİT SOKAKLARI İNŞAAT ALANI GÖSTERİYOR
Size ait olan sokaklarda sorun yok mu o halde?
Bu oyunu üç yıldır oynuyor bize. Kısa adı AYKOME olan Alt Yapı Koordinasyon Merkezi var. Bunun başkanı Büyükşehir. Bu kurulda, Çankaya bölgesindeki bütün sokaklarımızı inşaat alanı gösteriyor. Kendi asfalt dökmemiz gereken yeri yapınca, bir ay sonra gelip bizim döktüğümüz asfaltı kazıyor. Diyor ki (AYKOME kararı var. niye yaptın?) diyor. O zaman onu bekliyoruz. Bu sefer bütün bir yılı bekliyor, (Programda vardı yetiştiremedim) diyor. Sonra da ertesi yılki programa yine aynısını koyuyor. Biz artık bunu yutmuyoruz.
Kış mevsini henüz etkisini göstermedi ama, kar yağışı yakındır. Çankaya’nın sokakları açık kalacak mı bu kış?
n Aynı şeyi kar yağdığında da yapıyor. Kar geldiği zaman (Sen açman gereken yeri açmadığın için biz açıyoruz) diye yazı yazıyoruz. Genel Sekterer Yardımcısı imzası ile yazı gönderiyor ve diyor ki (Sakın bizim olduğumuz yere girmeyin, girer de oraları kazarsanız zarar verirseniz, biz bunu sizden tazmin ederiz). Biz geçen yıl bu yanıtı dinlemedik. Seyranbağları’ndaki Sivrihisar Sokağı 2.5 yıldır yapmamış. Oraya gidip asfalt tamirine uğraşıyoruz, hemen bize bir yazı gönderdi, (Size defaatle yazmış olduğumuz şekilde 12 metre ve üzeri yollar bize aittir. Siz ekiplerinizi çekin) dedi. 28 ocak 2005 tarihinde Ramazan Coşkun imzalı bir yazı gönderdi. O yazıda da (Karla mücadele çalışmaları dahil olmak üzere yetki alanı dışında faaliyette bulunan ilçe belediyeleri ile ilgili tespitte bulunup gerekli yasal işlem başlatılacaktır).Biz eğer böyle bir yetki almadan girsek, bu defa yetkimiz olmayan bir yerde devlet kaynağını harcamış gibi, usulsüz iş yapmış oluyoruz.
Büyükşehir’i o kazanmıyor, biz ona sunuyoruz
n Son olarak, önümüzdeki seçimle ilgili düşünceleriniz nedir?
n Melih başkan burayı o kazanmıyor, biz ona sunuyoruz. Çünkü sosyal demokratlar parçalandıkça, sağ kesimdeki insanlar da (orası olacağına burası olsun) diyorlar. İlk seçimde Melih bey bin 680 oy farkla aldı. İkinci seçimde biz yine aynı hatayı yaptık. 30 bine çıktı fark. üçüncü seçimde sırf Çankaya’da 250 bin insan sandığa gitmedi bize kızdığından. 650 bin seçmenin 250 bini oy vermedi. Herhalde bu seçim Başkan’ın son seçimi olacak. Başkan tekrar istiyorsa da, Ankaralı Melih Bey’den kurtulmak için dua edecek.
Burada art niyet seziyorum
Yani Kentsel Dönüşüm Projeleri açısından itirazınız..
n Hayır. Aynı oyunu, Çankaya bölgesindeki fen işleri aksaklıkları ile ilgili yapıyor. Geçenlerde gördüm, sanırım oğlu vasıtası ile bir dernek kurmuş. Aslında hoş birşey biz gönüllüleri severiz, gelsinler çalışsınlar iyi olur tabi. Ama burada bir art niyet seziyorum.
ŞARK CAMBAZLIĞI
n Nasıl bir art niyet?
n Burada normalde 2-2.5 yıldır Büyükşehir’in yapması gereken alt yapı hizmetleri var, yapması gereken yollar var. Bizim bölgemizdeki en az yüzde 60-65 civarındaki yerler Büyükşehir’e ait. Mesela Kızılay’da neredeyse 10-15 sokak Büyükşehir’e ait, bize ise sadece 4 sokak. Eti Mahallesi’nde hemen hemen her yer Büyükşehir’e ait. Naci Çakır Mahallesi’nde bizim hemen hemen hiç yetkimiz yok. O mahallenin bütün sokakları, caddeleri Büyükşehir’e ait. Buradaki amaç şu. Kendisi yapması gerektiği işi yapmıyor. Şark cambazlığı düşünüyor. Temel amaç Çankaya’yı ceza-landırmak ve (Çankaya Belediyesi iş yapamıyor) gibi göstermek.
Çankayalı bu oyunu kozacaktır
n Osman Gökçek’in (Çankaya Belediyesi’nin yapamadığı sokakları ben yapacağım) derken bahsettiği sokaklar, Büyükşehir’in yapması gereken sokaklar mı?
n Şu kadarını söyleyeyim. Siyasetin toplum karşısındaki yüzünde, öne başkalarını sürüp, perde arkasında durmak, hatta bunu aile bağlarını kullanarak yapmayı denemek şık bir davranış değildir. Çankaya’yı bu tür basit, dahası ilkel ayakoyunlarıyla çelmelemeye çalışmak, siyasetin asgari nezaket gerektiren doğasına uymadığı gibi, bunu yapmaya yeltenenlerin insan olma profilinin bozukluğunu da ele verir. Eğer bunu yapanlar bir de aile bireylerini, aile ilişkilerini işin içine katıyorsa vay onların haline. Kendi kendine gelin-güvey olmaya çalışmak Çankaya’da tutmaz. Aynı soyadından çıkma nağmeler dillendirmek isteyenlere sesleniyorum, bu hevesleri kursaklarında kalacaktır. Bu iki kişilik ama ikilik çıkaran ve tek kişinin senaryosunu yazdığı oyunu biz bozarız, Çankayalı bozar. Çankaya’yı ve Çankayalıyı otobüs seferlerinde de ayırıyor. Öyle hatlar var ki. Mesela Çayyolu. CHP’nin yoğun oy aldığı yere otobüslerin en eskisini veriyor. Hat vermiyor, geç veriyor. Yaptığı aslında uygun değil, ayıp birşey, yakışmayan birşey. Maalesef düşman gibi davranıyor Çankayalıya. Kendi yapması gerektiği halde yapmadığı şeylerden de bu belli.