Oluşturulma Tarihi: Şubat 09, 2008 00:00
Fotoğraf sanatçısı olan sevgili üyemiz MS Mehmet Hamurkaroğlu, ankara.sendeyolla.com’a düzenli olarak gönderdiği birbirinden kent fotoğrafları ile ruhlarımızı dinlendiriyor. Hamurkaroğlu’nun kimi fotoğrafı bizleri çocukluğumuza, kimisi ilk gençlik yıllarımıza götürüyor. Bazı kareler ise kent üzerine düşünmemize neden oluyor.
Üyemizin gönderdiği son karelerden bir tanesi de, ilk açıldığı dönemde hepimizin gurur ve mutluluk ile seyrettiği, alıverişe gittiği
Atakule Alışveriş Merkezi’nin güzel bir kompozisyonu oldu. Ankara’nın bu değerli yapısı ister istemez aklımıza kentimizin amblemine dair yıllardır bitmek bilmeyen tartışmaları getirdi.
Ankara’da yerini kimsenin bilmediği bir çifte minareli cami, hiç bir resmi dökümanda rastlamadığımız şekilde yüzü yere bakan şanlı ay-yıldızımız, ilköğretim öğrencisinin karnesine kondurulmuş hissi veren üç tane yıldız ve tam ortada
Atakule.. Son yıllarda
Ankara Hürriyet’te zaman zaman okuduğunuz bir başka tartışma da, sayıları hızla artan alışveriş merkezleri üzerine yürütülenler oldu.
CEPA, AnkaMALL, Panora, Optimum, Arcadium, Armada, Mesa Plaza, Milenyum Outlet Center, Galeria, Antares ve aklımıza şu an için gelmeyenler ile önümüzdeki dönemde hizmete girmesi beklenenler.
Bu hızlı rakamsal artışı bir
’çılgınlık’ olarak değerlendireler de var,
’yerinde yapılmış yatırımlar’ olarak görenler de.. Farklı görüşler, kent ekonomistlerinin ve ilgili kişi ile kuruluşların tartışma konusu..
Ancak bütün bu alışveriş merkezlerinin çok büyük yatırımlarla inşa edildiği, önemli bir istihdam yarattığı ve kent ekonomisine öyle ya da böyle önemli katkı sağladığı yadsınabilir mi?
ankara.sendeyolla.com ekibi olarak biz bu konuya farklı bir açıdan yaklaşmaya çalıştık. Günümüzde reklam sektörünün geldiği nokta, hepimizin gözlerinin önünde duruyor. Gözün görebildiği her mecra, artık bir reklam alanı olarak kullanılabiliyor.
AKLIMIZA TAKILAN SORULAR Ticaretin ve reklam sektörünün geldiği bu noktada,
Türkiye Cumhuriyeti’nin
Başkenti’ne ait olduğu söylenen bir amblemde, ticari bir merkez olan
Atakule’nin yer alması ne kadar adil, ne kadar doğru?
Ve merak ediyoruz, acaba dev alışveriş merkezlerinden herhangi birisi,
Atakule’nin bu amblemde bulunmasının ticari açıdan haksız rekabete neden olduğunu öne sürerek Rekabet Kurumu ve yargıya giderse, yargı nasıl bir karar verirdi?
Acaba
Büyükşehir Belediyesi seçtiği amblemdeki bu alanı
’reklam alanı’ olarak kabul edip, bütün alışveriş merkezlerini davet ederek bir açık arttırma düzenleseydi, örneğin 10 yıllık bir süre için bu alana hangi merkez, hangi
’fiyat teklifi’ni verirdi?
Ya da, eğer
Atakule Ankara’nın en yüksek kulesi olduğu için bu ambleme girmeyi hak ediyorsa,
Keçiören Belediyesi’nin yapımına başladığı
Cumhuriyet Kulesi,
Atakule’yi boy olarak geçeceğine göre amblemin yeni kulesi bu yapı mı olacak?
Ne dersiniz?
Hoşgeldin Demir BebekÖZELLİKLE video haberleri ile tanıdığınız gönüllü kent muhabiri
MS Pusu’nun
(Bekir Kılıç), aylardır devam eden heyecanlı bekleyişi mutlu sona kavuştu. Eşinin bebek beklediğini öğrendiği ilk günden beri sık sık
’Yeni bir sendeyollacı geliyor’ diyerek mutluluğunu bizlerle paylaşan
Kılıç’ın bebeği
Demir, dünyaya geldi. Türkiye’nin en büyük
haber ailesine hoşgeldin
Demir Bebek..