Güncelleme Tarihi:
ANKARA, (DHA)- KEMİK erimesi (osteoporoz) hayatın bir gerçeği olduğu ve kadınlarda daha etkili olduğu belirtildi. Ancak erkeklerin de yaş aldıkça kemiklerinde zayıflık görüldüğü ve risk oranının da oldukça yüksek olduğu belirtildi. 50 yaş üzerindeki her 2 kadından ve her 4 erkekten birinin yaşamları boyunca osteoporoz ile ilişkili kırık ile karşılaşma riskinin bulunduğu, yaşam süresinin uzamasına bağlı doğal kemik kaybı nedeniyle herkesin kemik erimesi riski altında bulunduğuna dikkat çekildi. Özellikle erken evrede teşhis konulduğunda önlemler ve tedavi ile ciddi başarı sağlanabildiği öne sürüldü.
Düzen Sağlık Grubu Radyoloji birimi sorumlusu Dr. Filiz Yenicesu, erken tanıda gelişmiş cihazların insan hayatına kattığı yenilikleri vurguladı. Kemik erimesi-Osteoporoz'un düşük kemik kütlesi ve kemik dokusunun mikro-mimarisinin bozulması sonucunda kırık riskinde artışla sonuçlanan, ilerleyici bir kemik hastalığı olduğuna dikkat çeken Yenicesu, "Önlem alınmazsa, kemik erimesinin ileri safhalarında fazla baskı olmadan dahi kırıklarla karşılaşılabiliniyor. Kemik erimesiyle mücadele mümkün. Başarının en önemli şartı ise erken teşhis ederek hızla gerekli önlemleri uygulamaya başlamak. Özellikle erken evrede teşhis konulduğunda önlemler ve tedavi ile ciddi başarı sağlanabiliyor" dedi.
Osteoporozun erken dönem bulgusunun osteopeni olduğunu belirten Dr. Filiz Yenicesu, "Bu dönemde kemik kaybı tespit edilirse önlem almak osteoporozu geciktirecek ve kırık riskini azaltacaktır. Genel olarak osteoporoz tanısı için kullanılan Kemik Mineral Dansitometri cihazı kişinin kemik yoğunluğunu ölçerek kendi yaş grubuna göre ve genç yaş grubuna göre ne kadar kemik kaybı olduğunu ifade eder. Bu en temel ölçümdür. Gelişen teknoloji ile kemik dansitometri cihazları da gelişmiştir" dedi.
Erken tanıda gelişmiş bu cihazların insan hayatına kattığı yenilikleri de vurgulayan Yenicesu, "Dünya Sağlık Örgütü (WHO) kırık gelişme riski oranının ölçümünde FRAX (Fracture Risk Assessment Tool) Skoru sistemini kabul etmektedir. Kemik mineral yoğunluk ölçümü incelemeleri yelpazesi genişlemekte ve eski sistemler ile yapılamayan, çocuk hastaların KMY ölçümleri yapılabildiği gibi 2 yaş altı infant ve bebek hastalara da inceleme yapılabilmektedir" dedi.
FOTOĞRAFLI