Güncelleme Tarihi:
ŞARKÖY'de bir jandarma Astsubayın kazayla beylik tabancasının ateş alması sonucu, boynuna mermi isabet eden Er Mete İmrak şehit oldu.
Astsubay Erhan Önal, askerlerle birlikte gittiği Mürefte Beldesinde, bir görevden döndüğü sırada beylik tabancası içindeki mermiyi doldur boşalt yaparak namludan çıkarmak istedi. Tabancanın kazayla ateş alması sonucu yere çarpan kurşun buradan sekerek Jandarma Ulaştırma Er İmrak'ın boynuna isabet etti. Olay yerine çağrılan sağlık ekipleri Irmak'ın öldüğünü tespit etti.
İmrak'ın cenazesi, Ankara Dikmen'de yaşayan ailesine teslim edildi. 1991/4 dönem er olan Mete İmrak Seren Balcı ile nişanlıydı ve kalan 7 aylık askerliğini bitirdikten sonra evlenecekti.
Olay sonrası gözaltına alınan Astsubay Erhan Önal, çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak Çorlu Askeri Cezaevi'ne gönderildi.
Sandalcı dördüncü günü göremedi
Afyonkarahisar'da askeri mühimmat deposunda meydana gelen patlamada şehit düşen Ankaralı askerlerin öyküleri de, yürek burktu.
Kırıkkaleli er Ahmet Sandalcı’nın 3 gün önce askerlik hizmetini tamamlamak için kışladaki birliğine gittiği öğrenildi.
24 yaşındaki şehit er Ahmet Sandalcı askerlik hizmetine Samsun’da başladı. Sandalcı usta birliğine katılmak için 3 gün önce Afyonkarahisar’a gittiği belirtildi.
Babasını bir yıl önce kaybetti
Babasını bir yıl önce kaybeden Ahmet Sandalcı’nın, Ankara Posta İşletmelerinde çalıştığı kaydedildi. Kırıkkale’nin Güzeltepe mahallesinde oturan anne Hacer ve yakınları şehit haberi üzerine gözyaşlarına boğuldular. Anne Hacer Sandalcı, "İnanmıyorum" diyerek sinir krizi geçirdi.Mühimmat Depo Komutanlığı’ndaki patlamada şehit olan er Bayram Uluer’in baba ocağına ateş düştü.
Afyonkarahisar'da meydana gelen patlamayı haber alan şehidin babası Arif ile annesi Nurdane Uluer Afyon’a gitti. Acı haberin duyulmasının ardından şehidin evinin bulunduğu sokak ve çevredeki evlere Türk bayrağı asıldı. Keçiören Belediyesi şehidin evinin önüne taziye çadırı kurdu.
Günde 3-4 kez ailesini arıyordu
Şehidin yakını Ahmet Uluer, patlama haberini alır almaz ailenin Afyon’a gittiğini söyledi. Uluer, Vali’nin şehidin anne ve babasına patlama riskinden dolayı henüz içeriye girilemediği ve metanetli olmaları gerektiğini söylediğini aktardı. Cenazenin henüz teslim edilmediğini belirten Uluer, Bayram Uluer’in ailesini günde 3-4 kez aradığını söyledi. Ailenin tek erkek çocuğu olan Bayram Uluer’in 6 ay sonra terhis olacağı öğrenildi. Uluer’in sivil hayatta baba mesleği olan kepçe operatörlüğü yaptığı belirtildi.
Düğer henüz iki yıllık evliydi
Aynı patlamada şehit olan 25 yaşındaki Astsubay Murat Düğer’in de Ankara Pursaklar’daki baba evinde acı, Türk bayrağıyla mahalleye yansıdı. Bir buçuk yıl önce göreve başlayan Düğer’in, Afyonkarahisar ilk görev yeriydi. İki yıl önce evlenen ve üç kardeşten ortancası olan şehit astsubay eşi Döndü Düğer ile Afyonkarahisar’da yaşıyordu.
Şimdi ateş içimize düştü
Baba Haydar Düğer, oğlunun askerlik mesleğine küçük yaşlarda gönül verdiğini, “şu elbiseyi giymeyi o kadar çok istiyorum ki” diyerek, askerliğe ilgisini daha o günlerde dile getirdiğini söyledi.
Oğlunun astsubaylık sınavını kazanarak 3 yıl önce göreve başladığını ve çocukluk hayalini gerçekleştirdiğini belirten Düğer, “O yalnızca oğlum değildi. Çok iyi arkadaşım, sırdaşımdı. Bir şey yaparken nasıl olsun diye hep sorar fikrini alırdım. Şimdi ne yaparım” dedi.
Şehit oğlunun disiplinli, gönlü bol, cömert, yedirmeyi seven, hayırsever olduğunu anlatan Düğer, oğluyla en son Ramazan Bayramı'nda yüz yüze görüştüklerini ifade etti. Oğlunun nöbeti olduğu için Ankara'ya gelemediğini, bayramda ayrı kalmamak için kendilerinin Afyonkarahisar'a gittiklerini anlatan Haydar Düğer, “Nöbeti vardı, ilk kez bu bayramda ayrı kalacaktık. Öyle üzüldük ki sonunda dayanamayıp ona sürpriz yaparak arife günü Afyon'a gittik. Beni tekrar Ankara'ya göndermek istemedi. Önden ağabeyini yolladı, ama bize '1 saat kalın' diyerek bayram sonuna kadar bırakmadı. Bu bayram son bayramımızmış bilemedik” diye konuştu.
Bir saat önce telefonda konuştum
Haydar Düğer, patlamadan 1 saat önce oğluyla telefonda konuştuğunu belirtti. Gözyaşlarıyla oğlunun telefondaki fotoğrafına bakan Düğer, “Televizyonda şehitleri görünce üzülürdük, endişelenirdik ama oğlumuz üzülmesin diye askerlikle, şehitlikle ilgili hiç konuşmazdık. Şimdi ateş içimize düştü” diyerek duygularını ifade etti.
Oğlunun geliniyle 6 yıl görüştükten sonra evlendiğini anlatan Düğer, “Çok büyük aşkları vardı. Gelinim 'baba beni de vur, öldür' diye ağladı” dedi. Şehidin ağabeyi Ali Fatih Düğer de kardeşinin 30 Ağustos'ta terfi ettiğini, başarılı çalışmalarından dolayı birçok plaketi bulunduğunu söyledi.
Patlamayla ilgili soruşturmanın hala devam ettiğini ifade eden Düğer, konuyla ilgili konuşmayı doğru bulmadıklarını ancak olayın peşini bırakmayacaklarını söyledi.
"