Güncelleme Tarihi:
Süper Ligde ikinci yarı, 17 Ocak Cuma günü oynanacak maçla başlayacak. Açılış mücadelesinde İttifak Holding Konyaspor’u konuk edecek Ankaragücü, ligin ikinci bölümüne umutla girme hedefinde. Sarı-lacivertli camianın gözü kulağı, ‘transfer tahtası açıldı’ şeklinde verilecek müjdeli haberde. Transfer yasağı kalkarsa, yapılacak takviyelerle güçlenecek bir kadro, ikinci yarıda tabloyu lehine çevirebilir.
Ligin başlamasına çok kısa bir süre var ve geç kalındığı ortada. Ancak yönetimin verdiği uğraşı herkes biliyor. Geçen sezon da benzer bir durum yaşandığı için şimdilik fazla bir karamsarlık yok. Diğer kulüpler de ekonomik sıkıntı yaşadığından şu ana kadar kadro revizyonu konusunda önemli adımlar atmış değil. Bu, yüreklere biraz daha su serpiyor.
MEVCUT KADRO İÇİN MUCİZE GEREK
Öncelikle şunun altını net bir şekilde çizelim. A.Gücü, mevcut kadrosu ile yola devam ederse işi çok ama çok zor. Böyle bir durumda; mücadele, hırs, tempo, özveri, dayanıklılık, motivasyon, taraftar desteği gibi kavramların yanı sıra sarı-lacivertliler, şansa ve mucizeye de ihtiyaç duyar.
Ligin 2. yarısında şartlar daha da güçleştiğinden, her detayın iyi düşünülmesi, iyi hesaplanması gerekiyor. Sarı-lacivertlilerin ilk yarı sonunda topladığı puana, sıralamadaki yerine, takımın yaş ortalamasına ve 17 maçta saha içine yansıyan rakamlarına baktığımızda, aşmaları gereken engellerin ne derece zorlu olduğunu görmek mümkün.
Transfer yasağı açılırsa, 5-6 yetenekli ve kaliteli isim alınmalı ve gelecekler, tıpkı geçen sezon olduğu gibi takıma direk etki yapmalı. Orgill’e yardımcı olacak bir golcü kesin şart. Kastettiğim forvet değil, kesinlikle golcü olmalı. A.Gücü, ilk yarıda sadece 15 gol atabilmiş. Ligin en az gol atan 4 takımından biri. Bu, hücum hattının zayıf olduğunu ve takımca atak yapma konusunda eksik kaldıklarını gösteriyor. Değişik görevlerde kullanılan İlhan Parlak, 5 golle takımın en golcüsü. Orgill’in sadece 3 golü var. Savunmacı Kitsiou ve sadece 30 dakika oynayan Scarione 2’şer kez gol sevinci yaşamış. Orta sahadaki isimler bu anlamda, beklentilerin çok uzağında. Bu, şu anlama geliyor, forvetin yanı sıra orta sahanın da güçlendirilmesi zaruri. Öncelikle iki kanada da dinamik, savaşçı ve aynı zamanda forvete iyi servis yapacak (Boyd-Sacko) benzeri isimler gelmeli. Orta sahanın direncinin yükselmesi için de 2-3 oyuncuya ihtiyaç var. Faty, Moke ve Sedat bu anlamda, ligin temposunun gerisindeler. Üçü aynı anda sahada olunca bile bu alandaki yetersizlik göze çarpıyor. Aydın, bir-iki maç var sonrasında ortalarda yok. Gelen fırsatı değerlendirip, görev aldığında, sivrilen ve göze batan ya da formayı zorlayan bir genç de ilk bölümde çıkmadı. Kendileri adına büyük bir şansı kullanamadılar.
GOLÜ BULMAKTA ÇOK ZORLUK ÇEKTİLER
A.Gücü’nün kazandığı gollerin maç içindeki dağılımına baktığımızda çarpıcı verilere rastlıyoruz. Sarı-lacivertliler, özellikle ilk yarıları, bu anlamda boşa geçirmiş gibi. 17 maçta, ilk yarılarda toplam 4 gol atan Ankaragücü, sanki kozunu ikinci yarılara saklamış. 46-75. dakikalar arasında toplam 6 gol bulan Ankaragücü, 76-90 ve uzatmalarda 5 kez gol sevinci yaşamış. Bu tablo, A.Gücü’nün can havliyle oyuna asıldığı dönemlerde daha başarılı olduğunu gösteriyor. İlk yarının son 3 haftasındaki sonuçlar bunun tipik örneği. Denizlispor maçıyla birlikte futbola ve takıma yeniden dönen Oscar Scarione, bu anlamda büyük bir kazanç. A.Gücü’nün en büyük transferi Arjantinli oyuncu olacak gibi.
A.Gücü, ilk yarıda kalesinde 34 gol görürken, bu alanda da ligin en başarısız ekiplerinden. Kaleci Korcan, yediği gollere rağmen, yaptığı kurtarış sayısıyla, sıralamada önlerde. Sarı-lacivertli ekibin bir bir savunma oyuncularına bakıldığında; Kitsiou, Pazdan, Kulusiç ve Pinto, her takımın transfer etmek isteyeceği isimlerden. Sakatlıklar ve cezalar nedeniyle bazı maçlarda kurgunun bozulmasının yanı sıra bu oyunculara aşırı yük binmesi, bu tabloyu açıklayabilir. Ancak, orta alandaki yetersizlik işin kilit noktası. Hem hücuma katkı hem de savunmaya destek konusunda lig standartlarının altında kalan oyuncuların çokluğu, bu sıkıntıyı ortaya çıkarıyor ve daha da büyütüyor. Kale ve savunma için de alternatif isimlere ihtiyaç var. Teknik Direktör Mustafa Kaplan’ın bunları çözecek transfer listesi hazırdır.
İÇ SAHADA BİR MAÇ FAZLA OYNAYACAK
A.Gücü’nün, ilk yarıdaki 17 maçta; 2 galibiyet, 6 beraberlik ve 9 yenilgi alırken, hem iç saha hem de dış saha performansı birbirine çok yakın. Yani iç saha avantajını çok da iyi kullanamadılar. 2. yarı ile ilgili şöyle küçük bir avantaja sahipler. İlk yarıda dış sahada 9 maça çıktıklarından, 2. yarı iç sahada bir müsabaka fazla oynayacaklar.
A.Gücü’nün sezonun ilk yarısında, puan aldığı ya da alamadığı maçlarda, neyi daha iyi yaptığı ya da neyi iyi yapamadığı ile ilgili bazı ipuçları mevcut. Sarı-lacivertliler, ilk yarısını berabere bitirdiği 4 maçtan puanla ayrıldı. İlk yarıda öne geçmeyi başardığı bir müsabakayı ise galip tamamladı. İlk yarıda soyunma odasına yenik gittiği 6 maçta ise sahadan mağlup ayrıldı. İlk yarısı berabere tamamlanan 3 müsabakadan puan çıkaramazken, devreyi berabere bitirdiği bir maçta galip geldi. İlk yarısında yenik olduğu iki karşılaşmayı berabere bitirdi. A.Gücü, ilk devre aldığı 2 galibiyette de öne geçtiği maçlarda skor üstünlüğünü korumayı başarırken, iki maçta sahadan yenik ayrılıp, bir müsabakayı berabere tamamladı.
LİGE TUTUNMA PUAN BARAJI DÜŞEBİLİR
Sarı-lacivertliler, eldeki mevcut kadro, şartlar ve ortaya koyduğu veriler ışığında, 3 gün sonra başlayacak yeni dönemde ne yapabilir. Bu ligin bir matematiği var ve bunu asla göz ardı edemeyiz. Bazı sapmalar olsa da kümeye tutunmak için 36-37 puan almak gerekiyor. Bu sezon puan kayıpları arttı, kopmalar olmadı ve dengeli bir ilk yarı geçti. Bu nedenle baraj biraz daha aşağı inebilir. A.Gücü şu anda 12 puanda ve ilk etapta aşağı yukarı 24-25 puana ihtiyaç duyuyor. İlk yarı performansının çok ötesine geçmek zorundalar. Puan barajı düşse bile en az 20 puan almaları şart. Tahta açılıp transferlerle kadro yenilense ya da iş mevcut kadroya düşse bile A.Gücü, ikinci yarıda puan stratejisini çok iyi yapmalı. Öncelikle her maçta bir puanı cepte tutacak düşünce ile sahada mücadele etmeli. Şu anki şartlar için söylüyorum, A.Gücü’nün elindeki en önemli silahı Orgill. Rakip kim olursa olsun takım halinde onları kendi alanında bekleyen bir A.Gücü, Jamaikalı oyuncunun etkili deparlarıyla şekillenecek ataklarda, kendi işini kolaylaştıracak sonuçları, kritik maçlarda çıkarabilir. İkinci konu, Ankaragücü yine kiminle karşılaşırsa karşılaşsın, maçı ne kadar uzun süre gol yemeden ve berabere götürürse, kendisi açısından bir avantaj yakalayacak konumda. Sarı-lacivertlilerin rakip alanda çok adamla baskı yapıp topu kazanacak ve kazanılan topu iyi kullanacak ayakları yok denecek kadar az. Kendi sahasında çok fazla alan bırakmayacak, sabırla rakibin hatasını kollayacak ve kaptığı topları en kısa sürede Orgill ile buluşturup, ona yardımcı olacak bir oyuncuyu ceza sahasına sokacak plan, işe yarar gibi duruyor. Orgill’in atıldığı ve oynamadığı maçta A.Gücü goller bulup puan aldı şeklinde eleştiri gelebilir. Onun presi, inadı ve enerjisini A.Gücü’nden alırsanız, takımı çok zayıflatırsınız.
HER MAÇ AYRI BİR HEYECAN YAŞANACAK
Ankaragücü ikinci yarıda, Fenerbahçe, Galatasaray, Başakşehir ve Sivasspor gibi şampiyonluk adayları ile içerde, Beşiktaş ve Trabzonspor ile dışarıda karşılaşacak. Şu an rakibi gibi duran, Kasımpaşa, Konyaspor, Antalyaspor ve Çaykur Rizespor ile olan maçları ise içerde. Her maç final havasında oynanacak. Bu açıdan bakıldığında, ilk müsabaka çok büyük önem taşıyor. Ankaragücü için kazanarak başlamak, sonrasını getirmek ve moral bulmak açısından çok değerli. Başkent ekibi, ikinci hafta Kayserispor ile deplasmanda sonra Kasımpaşa ile içerde karşılaşacak. Bu üç maç, hem Ankaragücü’nün hem de alt sıraların seyrini belirleyecek.
İKİNCİ YARI FİKSTÜRÜ
Konyaspor (i)
Kayserispor (d)
Kasımpaşa (i)
Malatyaspor (d)
F.Bahçe (i)
Gençlerbirliği (d)
Sivasspor (i)
Beşiktaş (d)
Ç.Rize (i)
Gaziantep FK (d)
M.Başakşehir (i)
Trabzonspor (d)
Alanyaspor (i)
Göztepe (d)
Galatasaray (i)
Antalyaspor (i)
Denizlispor (d)