Kasaplar çarşısından Arjantin Caddesi’ne

Güncelleme Tarihi:

Kasaplar çarşısından Arjantin Caddesi’ne
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 23, 2010 00:00

Bu hafta geleneksel mutfağımızın lezzetlerini tadacağımız bir lokantadayız. Günaydın Et Lokantası İstanbulluların aşina olduğu ve artık Ankara’da da hizmet veren bir yer. Eski klasik et lokantalarının aksine çok iyi havalandırılmış ve gözümüze oldukça geniş görünen bir mekan.

“ULUSLARARASI Yemek İçin Yaşayanlar Zirvesi” hiçbir zaman Ankara da yapılmayacaktır çünkü böyle bir zirve zaten yoktur. Ama olursa hiç de küçümsenmeyecek bir rakip olduğuna iddiaya girerim bu iddiasız imajlı şehrin.
Yemek için yaşayanlara da, yaşamak için yiyenlere de damak deneyimlerimizi aktaracağız Ankara da sokak arasında bir kokoreççiye de gideceğiz, bol soğanlı balık ekmek yapan bir büfeye de, etnik mutfaklara da, şık bir restoranın füzyon mutfağına da.

Geleneksel mutfağımızın başlıca yemeklerini tadacağımız bir lokantadayız bugün.
Günaydın Et Lokantası İstanbulluların aşina olduğu ve artık Ankara’da da hizmet veren bir yer. İstanbul’da 3 steak house, 1 burger house, 13 de köfte ve kebap şubesi var.
Ankara’da ise Arjantin Caddesi Attar Sokak’ta. Üç kişi gidiyoruz. Eski klasik et lokantalarının aksine çok iyi havalandırılmış ve gözümüze oldukça geniş görünen bir mekan. “İstediği kadar geniş olsun sıkıntıya gelemem ben” diyenler için bahçesi de olduğunu hatırlatalım...

Lokantanın “kadın kotası” ipucudur

Öğle yemeği için geç akşam yemeği için çok erken bir saatte gitmemizin de etkisi olmalı ki servis konusunda en ufak bir sıkıntı yaşamıyoruz. Gelen müşterilerin çoğunluğunun kadın olması dikkatimizi çekiyor. “Bir lokantanın müşterilerinin çoğu kadınsa kesinlikle dikkate alınması gereken bir yerdir” yanımdaki erkek misafirler nedense. Eh vardır deneyimleri deyip uzatmıyor ve yemeklere geçiyoruz.

Başlangıçta, Ortadoğu ve türk mutfağının mezeleri içinden gayet tevazu şekilde Erzincan tulumu ve gavur dağı salatasını seçiyoruz. Haydari, Enginar, Pilaki, Antep turşusu mahsun bakıyor arkamızdan. Yaklaşan yaz ve alınacak kiloları gerekçe gösteren iki adama karşı mahcup olmamak için “Ben de zaten fazla yiyemem, seçimi size bırakıyorum” gibi benden hiç beklenmeyen utanç verici bir tavır sergiliyorum.
İçeriğini tam olarak bilmediğim gavur dağı salatası için gözucuyla baktığım menüde İngilizce açıklama görüyorum. Yorum yok.

Erzincan tulumu yanında tereyağı ve sıcak küçük lavaş ekmekleriyle geliyor. Kokunun önemine özellikle değinmek istiyorum bir başka yazımda. Ama kısaca iyi malzemenin iyi koktuğunu siz de bilirsiniz... Gerçek tereyağı kokusu sıcak lavaş ile birleşince bu dayanılmaz ikili ben daha tatmadan arkadaşlarım tarafından yok ediliyor, bilmem anlatabildim mi.

Lahmacun ceviz ama Hindistan Cevizi

Gavur dağı salatası nar ekşisiyle bir harika. Acılı ezmenin daha büyük ve içine sarımsak, ceviz katılmış hali gibi. Yanında yarım ?evet nedenini anlamadığım şekilde yarım- kızartılmış ve kesilen ucu fıstığa batırılmış içli köfte ve Antep patlıcan dolması geliyor.
İçli köfte yağı biraz emmiş gibi ama fıstıklar dikkati başka yöne çekiyor tabii. Ayrıca acılı ekşili dolmada kuyruk yağı elbette kullanılır ve kim takar kalp damar tıkanıklığını denebilir ama kuyruk yağı böyle kocaman kocaman parçalar halinde ağıza da gelmemeli. Sonrasında lahmacun isteğimizi “İsterseniz ceviz yaptıralım Adana’ya yer kalsın” şeklinde yol gösteren garsona sipariş gelince hak veriyoruz. Ceviz lahmacun diye gelen aslında bir öğünde tek başına rahatlıkla tüketebileceğiniz ve sizi doyuracak oldukça büyük bir hindistancevizi büyüklüğünde. İncecik, çıtır çıtır ve yağsız lahmacunu kısa sürede bitiriyoruz.

Tandırı, mumbarı da siz tadıp bize yazın

Önemsiz gibi görünse de en az dekor kadar önemli bir konudur, mekandaki müzik seçimi... Üçümüze de tuhaf geliyor çalan müzik. Antep fıstıklı kebap yerken Lionel Richie ya da Samantha Fox iyi gitmiyor evet.
Ve son olarak tatlı diyoruz. Katmer geliyor ortaya. Daha önce tatmadığım için kıyas yapma imkanım yok ama “En fazla bu kadar olur herhalde “ diyorum. Son derece düşük şeker bol fıstık ve incecik bir yufka. Dilinizde kendiliğinden eriyor, sizin bir çaba harcamanıza gerek yok. Ha bir de yerken gözlerinizi kapatın, başka bir boyuta götürüyor sizi lezzetiyle.

Samantha Fox ile fıstıklı Antep

Önemsiz gibi görünse de en az dekor kadar önemli bir konudur, mekandaki müzik seçimi... Üçümüze de tuhaf geliyor çalan müzik. Antep fıstıklı kebap yerken Lionel Richie ya da Samantha Fox iyi gitmiyor evet.
Ve son olarak tatlı diyoruz. Katmer geliyor ortaya. Daha önce tatmadığım için kıyas yapma imkanım yok ama “En fazla bu kadar olur herhalde “ diyorum. Son derece düşük şeker bol fıstık ve incecik bir yufka. Dilinizde kendiliğinden eriyor, sizin bir çaba harcamanıza gerek yok. Ha bir de yerken gözlerinizi kapatın, başka bir boyuta götürüyor sizi lezzetiyle.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!