Güncelleme Tarihi:
Türkiye Diyanet Vakfı (TDV), 12 farklı burs programıyla her yıl yurt içi ve yurt dışından binlerce öğrenciye yurt, burs, kurs imkânı sağlıyor. Bu kapsamda her yıl 104 ülkeden yabancı öğrenci Türkiye’ye geliyor. Bu öğrencilerden bazılarının eğitim adresleri de başkent Ankara oluyor. TDV’nin yurt içi ve yurt dışı burs programlarından şu anda toplamda 4 bin 282 öğrenci faydalanıyor. Bu öğrencilerin 684’ü de Ankara’da bulunuyor. Öğrencilerin barınma ihtiyaçları vakıf tarafından karşılanıyor ve aylık olarak belli miktarda burs desteği veriliyor. Bunun yanı sıra akademik süreçlerine destek olmak için alanında uzman eğitimciler tarafından destek kursları da veriliyor. TDV’nin Türkiye genelinde 36’sı kız, 16’sı erkek olmak üzere toplamda 52 yurdu bulunurken Ankara’da da iki kız, iki erkek yurdu yer alıyor. Hürriyet Ankara olarak TDV bursuyla beş farklı ülkeden Ankara’ya gelen öğrencilerle buluştuk, kentte yabancı öğrenci olmayı konuştuk.
NERELİSİN DEDİKLERİNDE 'ANKARALIYIM’ DİYORUM
Nurzakıyah Komarudın Saca(27): “Endonezya’dan 2016’da geldim. Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’ni bitirdim. İslam Tarihi yüksek lisansı kazandım devam edeceğim. Ankara’da yeni arkadaşlardan ziyade yeni bir aile kazandım. Ankara benim doğduğum yer gibi hiç yabancılık çekmiyorum. ‘Nerelisin’ dediklerinde ‘Ankaralıyım’ diyorum. Yüksek lisansa başvururken başka şehirleri seçme imkânım vardı ama Ankara’yı tercih ettim. Ankara’nın parklarını çok seviyorum, Başkent Millet Bahçesi buluşma yerimiz gibi oldu, diğer kız arkadaşlarla buraya gitmeyi seviyoruz. Orada bisiklete binmeyi çok seviyorum. En son 2019’da ülkeme gittim. Ailem, ‘kızım sen oralı mı oldun bizi unuttun’ diyor. Ankara çok rahat. İstanbul da çok güzel ama rahatlık yok. Ankara tava yemeğini çok seviyorum.”
KARDEŞLİK BAĞIMIZ HİÇ KOPMAYACAK
Zamira Fangaj(25): “Arnavutluk’tan Ankara’ya 2016’da geldim. Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’ni bitirdim. Hem burada yaşayan Türk arkadaşlarım hem de Uzakdoğu, Afrika, Amerika gibi başka ülkelerden arkadaşlarım oldu. Herkes mezun olacak ama Ankara’daki kardeşlik bağımız hiç kopmayacak. TDV bizi buluşturdu inşallah bu kardeşlik köprüsü hayat boyunca devam edecek. Ankara’da öğrenci olmak çok güzel, şimdi düşünüyorum da yüksek lisans için İstanbul’a gideceğim nasıl olacak bilmiyorum. Ankara’da kolay ulaşım var, bir sürü kütüphane var, Millet Kütüphanesi, Milli Kütüphane gibi buralara sık sık gidip ders çalışıyoruz. Atlı Spor Kulübü’nün orada okçuluk kursuna katıldım. Altı senedir buradayım bir daha imkânım olmayabilir o yüzden Ankara’da her imkânı kullanmaya çalıştım. Ankara’da en sevdiğim yemek de gözleme oldu.”
ANKARA’DA OKUMAK AYRICALIKLI BİR DURUM
Zakariye Adam Dahir(23): “2018’de Somali’den geldim. Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi son sınıfa geçtim. Dört yıl benim için çok verimli geçti. Ankara’da okumak ayrıcalıklı bir durum. TDV bize bu imkânı sağladı. Altındağ Örnek Mahallesi’ndeki yurtta kalıyoruz. TDV’nin yurdu çok güzel. Dünyanın beş kıtasından gelen arkadaşlarımız var. Her ülkeden farklı kişileri tanımak ayrı bir zenginlik. Ortak noktamız Türkiye ve Ankara. Anlamlı bir gönül köprüsü kuruyoruz. Ankara kardeşliğin de başkenti. Ankara’da piknik yapmayı çok seviyorum. Gölbaşı Mogan Gölü’ne, Mavi Göl, Göksu, Harikalar Diyarı’na gidiyorum. Ankapark’a da ilk açıldığında gitmiştim. Ankara’da her yer birbirine yakın. İnsanlar bir şey sorduğunda hemen yardımcı oluyorlar. Burada bir şey sorduğunuzda hayır anlamına gelen ‘nıç’ ifadesi Somali’de evet manasına geliyor. Bir gün bir otobüse bindim şoföre Kızılay’dan geçiyor mu diye sordum bana geçmiyor manasında ‘nıç’ dedi. Ben de geçiyor anlayıp binip Kızılay’a gittim. Ankara’da yaşadığım en ilginç anı da bu oldu. Burada iskender yemeyi seviyorum.”
TÜRK ARKADAŞLARIMLA GÜZEL İLETİŞİMİMİZ VAR
Abdulrahman Abubakar Mwaita(24): “Tanzanya’dan 2019’da geldim. Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi ikinci sınıfa geçtim. Benim gelişim pandemi sürecine denk geldi dil eğitimi konusunda uzaktan eğitim biraz zor oldu. Kapanmalar olduğu için Türkçe pratik yapacak birisini de zor buluyordum. Ankara’da çok fazla dışarı çıkmıyorum daha çok yurtta ders çalışıyorum. Kütüphanede kitap okumayı çok seviyorum. Derslerin zor olacağını söylüyorlar ben de çok çalışmam gerektiğini düşünerek sürekli okuyup araştırıyorum. Ankara’da futbol oynamayı çok seviyorum sporla uğraşıyorum. Çok güzel spor yapılabilecek alanları var. Ankara’da Türk arkadaşlarımla güzel bir iletişimimiz var. Benim Arapçam vardı Türk öğrencilerin azdı onlarla hafta sonu buluşup pratik yapıyorduk. Ben onlara öyle bir katkı sağladım onlar da ben birinci sınıfa geçtiğimde Türkçe konusunda bana çok destek oldular. Gözleme ve tavuk döneri çok seviyorum.”
‘BEN ANGARALIYIM SİMİDİ DE İYİ BİLİRİM’ DEDİM
Alhassane Dante(20): “Lise öğrencisiyim. Mali’den 2018 sonunda geldim. Ülkemde 11. Sınıfa kadar eğitim almıştım ancak burada tekrar 9’dan başladım. İlk geldiğimde niye böyle yaptım, geride kaldım diyordum ama şu an hiç pişman değilim iyi ki böyle olmuş. Batıkent Uluslararası Prof. Dr. Muhammed Hamidullah Anadolu İmam Hatip Lisesi’nden yeni mezun oldum. Yabancı Öğrenci Sınavı’na girdim Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nü kazandım. Lisede 50’yi aşkın ülke öğrencileri vardı farklı ülkelerden gelenler olarak kaynaştık. Bizi değerli kılan bu farklılık oldu. Ramazan ayında Türk aile etkinliği oluyordu. Buradaki ailelere gidip iftar yaptık o ailelerin yapısını, mutfak ve kültürünü görme imkânı buldum çok güzeldi. Ankara’da seminer ve konferanslara, kütüphanelere gitmeyi seviyorum. Türk arkadaşlarla beraber Türk kültürünü çok hızlı öğrendim. Bir gün markete gittim ‘Ankara simidi’ var mı diye sordum adam önce Türkçe konuşmama şaşırdı sonra da ‘Ankara simidini nereden biliyorsun’ dedi. ‘Ben Angaralıyım simidi de iyi bilirim’ dedim. Güldü sonra hemen sarıldı ve samimiyet gösterdi. Ankara’da çiğ köfteye de hayır demem çok seviyorum.”