Güncelleme Tarihi:
Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Recep Akdur, soğuk korkusu nedeniyle özelikle sonbahar ve ilkbaharda yüzlerce insanın hayatını kaybettiğini belirterek, “Zehirlenme olaylarının yüzde 60-70’i sobalardan, yüzde 30’u su ısıtıcılar ve şofbenlerden, geriye kalanı da diğer araçlardan meydana gelmektedir” dedi. Akdur, sonbaharda baca ve borularda ters akım oluştuğunu, evlerdeki havanın dışarıdaki havaya göre daha soğuk olduğunu söyledi. Bacaların çekmemesi nedeniyle karbonmonoksit zehirlenmeleri açısından sonbaharın kıştan daha tehlikeli olduğuna dikkati çeken Akdur, şöyle konuştu:
EVLERDEKİ SOBA TEHLİKESİ
“Vatandaşlarımız sonbahar mevsiminde kesinlikle geceleri soba yakmamalıdır. Soğuk korkusu nedeniyle özelikle sonbahar ve ilkbahar mevsimlerinde yüzlerce vatandaşımız hayatını kaybediyor. Sonbahar mevsiminde binalarda inversiyon (terse dönme olayı) yaşanmaktadır. Yani dışarıdaki hava sıcak, ev içerisindeki hava ise daha soğuktur. Özellikle kuzeye bakan, çıkma kat altı olan, bu nedenle de direkt güneş ışığı almayan evlerin içerisi dışarıya göre daha soğuktur. Bu nedenle de bacalarda ters akım oluşur. Günlük hayatta baca tepmesi olarak adlandırılan ters akım nedeniyle zehirlenme tehlikesi sonbahar mevsiminde, kış mevsimine göre daha fazladır.”
KOMBİYİ DİKKATLİ KULLANIN
Akdur, başta sobalar olmak üzere hermetik olmayan veya baca sensörü bulunmayan şofben ve kombilerin, her türlü bacalı ısıtıcıların çok dikkatli kullanılması gerektiğini söyledi. Karbonmonoksit zehirlenmesi için soba ve ısıtıcıların kömürlü, tüplü ya da doğalgazlı olmasının fark etmediğini aktaran Akdur, “Önemli olan ev içi sıcaklığın dışarıdaki hava sıcaklığından daha düşük olması nedeniyle bacalarda ters akım oluşmasıdır. Ev içindeki hava sıcak, dışarıdaki hava soğuk olduğu zaman soba boruları içinde evden bacaya ve oradan da dışarıya doğru bir hava akımı oluşur. Çünkü sıcak hava soğuk havaya doğru yükselir. Böylece soba ve diğer ısıtıcılarda yakıtın yanmasıyla oluşan duman bu akıma karışarak borularda yükselir ve bacadan dışarıya çıkar ve atmosfere karışır. Soba borusu ve bacalarının dumanı dışarıya çekebilmesi için mutlaka evimizdeki havanın dışarıdaki havadan daha sıcak olması gerekir” ifadesini kullandı.
ZEHİRLİ, RENKSİZ VE KOKUSUZ BİR GAZ
Sonbahar ve İlkbahar mevsiminde evdeki havanın dışarıdaki havaya göre daha soğuk olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Recep Akdur, şunları kaydetti:
“Çünkü evler gölgedir ve dışarıdaki havaya göre güneşten daha az yararlanan evlerde hava daha soğuktur. Böylece sıcak taraftan soğuk tarafa akım başlar. Soba borusu ve bacalarında ters akım yani dışarıdan içeriye doğryu akım oluşur. Bacalar ya çekmez yada çok zor çeker. Yakıtın yanmasıyla oluşan duman evin içine dolar. Karbonmonoksit zehirli, renksiz kokusuz ve havadan hafif bir gazdır. Bu nedenle ortama sızması yada bulunması halinde kesinlikle fark edilmez. Daha da kötüsü içeride bulunanları rehavete sürükleyip uyumlarına ve böylece de zehirlenmelerine neden olur.”
KAPI AÇIK BIRAKILMALI
Evlerde soba kurulmadan önce bacaların temizlenmesi gerektiğini ve soba borularının her ay düzenli şekilde temizlenmesi gerektiğini belirten Akdur, Sobaların çok sayıda borulu ve dirsekli olmaması, boru ve dirsek birleşim yerlerinden de hava sızdırmaması gerektiğini vurguladı. Akdur, sobanın tepmemesi için bacanın çatıdan en az bir metre yüksek olması ve mutlaka baca şapkası/ kapağı bulunması gerektiğini belirterek, “Vatandaşlarımız dikkatini soğuğa değil soba ve bacaya yoğunlaştırmalıdır. Sobalar mutlaka üstten yakılmalı. Sobanın alt kapağı kapalı ve üst kapağı açık tutulmalıdır. Yanan sobaya yeni kömür ilave edilmemelidir. Yatmadan önce sobaya kesinlikle kömür atılmamalıdır. Sobalı odada yatılması halinde kapı açık bırakılmalıdır” diye konuştu:
UYUMADAN ÖNCE SÖNDÜRÜN
Prof. Dr. Akdur, karbonmonoksit zehirlenmelerinden kaçınmanın en kesin yolunun yatmadan önce sobanın söndürülmesi olduğunu kaydederek, ısınmak için gece soba yakanların mutlaka karbonmonoksit alarmı almasını önerdi. Bu cihazların karbonmonoksit gazını algıladığını ve alarm verdiğine işaret eden Akdur, sözlerini şöyle tamamladı:
“Çıkardığı kuvvetli ses sayesinde ev içerisinde yaşayan kişilerin uyarılmasını sağlar. Odada karbonmonoksit gazı bulunduğu sürece müdahale edilmedikçe alarm devreden çıkmaz. Birçok ülkede bu tip sensörlerin kullanılması mecburi tutulmaktadır. Zehirlenme olaylarının yüzde 60-70’i sobalardan (kömür petrol ya da gaz ), yüzde 30’u su ısıtıcılardan/şofbenden geriye kalanı da diğer araçlardan meydana gelmektedir. Uyumadan önce sobalar mutlaka söndürülmelidir. Bacalı ısıtıcı kullanılan evlerde aşırı uyku gelmesi durumunda karbonmonoksit zehirlenmesinden şüphelenilmeli ve ortam hemen havalandırmalıdır. Bebekler, yaşlılar kesinlikle sobalı alanlarda yatırılmamalıdır. Buralarda yatırılması halinde kapı açık bırakılmalıdır Karbonmonoksit zehirlenmesinden şüphe edilmesi halinde kazazedeler derhal ortamdan uzaklaştırılıp açık havaya çıkarılmalı ve daha sonra tıbbi yardım istenmelidir.”