Karakuş’tan sosyete pazarlarına büyük tepki
Güncelleme Tarihi:
İpek ARIOĞUL-Cansu YILDIRIM
Oluşturulma Tarihi: Haziran 12, 2007 00:00
Ankara Giyim Sanayicileri Derneği Başkanı Canip Karakuş, sosyete pazarlarını "vurgun pazarı" olarak niteleyerek, "Peş peşe açılan tezgahlar tüketiciyi kandırarak kap-kaç mantığı taşıyan bir kesimin organize olması anlamına geliyor" dedi.
ANKARA Giyim Sanayicileri Derneği Başkanı Canip Karakuş, sayıları çoğalan "sosyete pazarları"nın aldatmaca ve kandırmaca pazarı olduğunu belirterek, "Kalitesiz ürünler pazarlıyor, vergi kaybına yol açıyorlar" dedi.
ATO Başkanı Sinan Aygün’ün "sosyete pazarıyla marka yaratamayız", Esnaf ve Sanatkarlar Derneği (ESDER) Genel Başkanı Mahmut Çelikus’un ise "kayıtdışı ve haksız rekabet yaratıyor" sözleriyle eleştirdiği sosyete pazarlarına isyan eden Karakuş, şunları kaydetti:
"Sosyete pazarı yerine ’aldatmaca ve kandırmaca pazarı’ veya ’vurgun pazarı’ olarak gördüğümüz bu tür tezgah satışları, kalitesiz ürünleri pazarlayarak tüketiciyi kandırıyor. ’Sosyete pazarı’ adıyla peş peşe açılan tezgahlar tüketiciyi kandırarak kap-kaç mantığı taşıyan bir kesimin organize olması anlamına geliyor."
VERGİ KAYBINA YOL AÇIYOR Sosyete pazarlarının vergi kaybına da yol açtığını savunan Karakuş, şöyle konuştu: "Bu tür satışlar vergi kaybına da yol açıyor. Vergisini ödeyen, kirasını veren, yanında en az elli kişiye iş imkanı yaratan, elektrik ve su faturalarını aksatmayan çalışanlarının sigorta primini zamanında yatıran orta ve küçük boy sanayici üreticiyi kısaca tekstil sektörünü zedeliyor, zarar veriyor. Hükümet ve belediyelerin acil olarak bu konuyla ilgili gerekli adımı atmalarını bekliyoruz."
Tekstil Terbiye Sanayiciler Derneği Başkanı Ersal Yazgan ise, pazarlarda satılan malların kalitesinin değişiklik gösterdiğini belirterek, şöyle konuştu:
ÇİN ÜRÜNLERİNE DİKKAT Ürünler pazarların yerine göre değişiyor. Sosyetik semtlerde ihracat için üretilen marka ürünlerin kaliteleri iyi. Bu mallar ihracat fazlası, defolu ürünler. Bu mallar pasajlarda da satılıyor. Ama, bunların yanısıra bir de pazar için üretilen mallar var. Bunlarda kalite düşük. Türkiye’de üretilen mallarda denetim olduğundan, çevre ve sağlık için bir problem yaratmıyor. Avrupa, ABD için üretilen malları alırken de rahat olsunlar. Bunlar da sürekli denetimden geçiyor. Ama, tüketiciler Çin, Uzak Doğu ürünlerini alırken dikkatli olmalılar.
VERGİ KAYBI HER YERDE Vergi kaybı pazarlara özgü değil. Türkiye’nin her yerinde vergi kaybı oluyor. Pazarları ortadan kaldırmayla vergi kaybını önleyemeyiz. Tüketici ve satıcı da kayıt dışı kalmakta ısrar ediyor. Pazarda satıcılar isterse tüketicilere fiş kesebilir. Böyle bir uygulama yapabilirler. İnsanlar ürünleri daha ucuza almak ve satmak için vergiden kaçıyorlar. Mağazalarda da fiş kesilmediği zaman ürünler daha uygun fiyatlara satılıyor. Vergi kaybını önlemek için eğitim ve vergi yükünün azaltılması gerekir. Bu koşullar altında insanlara vergi kaçırmak cazip geliyor.
ATO Başkanı Sinan Aygün’ün "sosyete pazarıyla marka yaratamayız", Esnaf ve Sanatkarlar Derneği (ESDER) Genel Başkanı Mahmut Çelikus’un ise "kayıtdışı ve haksız rekabet yaratıyor" sözleriyle eleştirdiği sosyete pazarlarına isyan eden Karakuş, şunları kaydetti:
"Sosyete pazarı yerine ’aldatmaca ve kandırmaca pazarı’ veya ’vurgun pazarı’ olarak gördüğümüz bu tür tezgah satışları, kalitesiz ürünleri pazarlayarak tüketiciyi kandırıyor. ’Sosyete pazarı’ adıyla peş peşe açılan tezgahlar tüketiciyi kandırarak kap-kaç mantığı taşıyan bir kesimin organize olması anlamına geliyor."
VERGİ KAYBINA YOL AÇIYOR Sosyete pazarlarının vergi kaybına da yol açtığını savunan Karakuş, şöyle konuştu: "Bu tür satışlar vergi kaybına da yol açıyor. Vergisini ödeyen, kirasını veren, yanında en az elli kişiye iş imkanı yaratan, elektrik ve su faturalarını aksatmayan çalışanlarının sigorta primini zamanında yatıran orta ve küçük boy sanayici üreticiyi kısaca tekstil sektörünü zedeliyor, zarar veriyor. Hükümet ve belediyelerin acil olarak bu konuyla ilgili gerekli adımı atmalarını bekliyoruz."
Tekstil Terbiye Sanayiciler Derneği Başkanı Ersal Yazgan ise, pazarlarda satılan malların kalitesinin değişiklik gösterdiğini belirterek, şöyle konuştu:
ÇİN ÜRÜNLERİNE DİKKAT Ürünler pazarların yerine göre değişiyor. Sosyetik semtlerde ihracat için üretilen marka ürünlerin kaliteleri iyi. Bu mallar ihracat fazlası, defolu ürünler. Bu mallar pasajlarda da satılıyor. Ama, bunların yanısıra bir de pazar için üretilen mallar var. Bunlarda kalite düşük. Türkiye’de üretilen mallarda denetim olduğundan, çevre ve sağlık için bir problem yaratmıyor. Avrupa, ABD için üretilen malları alırken de rahat olsunlar. Bunlar da sürekli denetimden geçiyor. Ama, tüketiciler Çin, Uzak Doğu ürünlerini alırken dikkatli olmalılar.
VERGİ KAYBI HER YERDE Vergi kaybı pazarlara özgü değil. Türkiye’nin her yerinde vergi kaybı oluyor. Pazarları ortadan kaldırmayla vergi kaybını önleyemeyiz. Tüketici ve satıcı da kayıt dışı kalmakta ısrar ediyor. Pazarda satıcılar isterse tüketicilere fiş kesebilir. Böyle bir uygulama yapabilirler. İnsanlar ürünleri daha ucuza almak ve satmak için vergiden kaçıyorlar. Mağazalarda da fiş kesilmediği zaman ürünler daha uygun fiyatlara satılıyor. Vergi kaybını önlemek için eğitim ve vergi yükünün azaltılması gerekir. Bu koşullar altında insanlara vergi kaçırmak cazip geliyor.