Kaplıcalar artık komplekse dönüştü
Güncelleme Tarihi:
Oluşturulma Tarihi: Ekim 27, 2008 00:00
Türkiye’de termal turizmde eskinin kaplıcaları artık fizik tedavi ile çamur banyosu, masaj gibi kişisel bakım hizmetlerini bir arada sunan büyük kompleksler haline geldi.
İnsanlığın yaklaşık 10 bin yıldan beri tedavi için kullandığı kaplıca sularına, hala çok sayıda kişi, hastalıklarına şifa bulmak için ilgi gösteriyor. Ancak ciddi turizm potansiyeli sunması nedeniyle, eskiden hamamlarda veya kaplıcalarda yürütülen bu hizmet, artık bir çok imkanın bulunduğu "komplekslere" dönüşen termal tesislerde veriliyor.
Tedavi havuzu, masaj üniteleri, çamur tankları, buhar banyoları, sauna ve Türk hamamları gibi ünitelerle zenginleştirilen, "şifalı sularla bakım" anlamına gelen spa merkezlerinin açıldığı termal tesisler, turistlere tedavinin yanı sıra sakin bir tatil imkanı sunuyor.
Türkiye’de de daha çok orta yaş ve üzerinin tercih ettiği termal turizmde, kaplıca hizmeti veren küçük çaplı tesislerden, içinde çamur banyosu ve özel masaj gibi spa merkezlerinin bulunduğu yıldızlı otellere kadar her bütçeye uygun geniş tesis alternatifi bulunuyor.
Etstur Yurtiçi Turlar Müdürü Suat Özbek, son yıllarda özellikle Afyonkarahisar, Pamukkale, Bursa, Bolu, Balıkesir, Kütahya ve İzmir’in, şifalı su ve değerli kaynaklarıyla termal turizminde önemli çekim merkezleri haline geldiğini söyledi.
Vatandaşların, bu turizm türünü genellikle Aralık-Mart döneminde tercih ettiğini, dolayısıyla bu alanda ulaşım konusunun en önemli tercih etkeni olduğunu belirten Özbek, "Türkiye’de termal turizme yönelik tedavi amaçlı bir algılama var. O nedenle, gençlerden ziyade daha çok orta yaş ve üstü tercih ediyor. Onlar da kış aylarında uzun mesafelere gitmeyi istemiyor ve daha çok merkezi termal tesislerini tercih ediyor. Dolayısıyla Afyonkarahisar, Kütahya, Antalya, Bursa gibi illerdeki termal oteller daha fazla talep alıyor" dedi.
Dinlenme ile tedaviyi bir arada sunmasının termal turizmin çekici yanı olduğunu anlatan Özbek, spa merkezlerinin gelişmesinin alanı geliştirdiğini, hatta artık bu merkezlere sahip tesislerin daha çok tercih edildiğini kaydetti.
Özbek, termal turizme belli bir kitle ilgi gösterdiği için turist sayısının yıllara göre ciddi artışlar göstermediğini dile getirerek, "Termal turizm kapasitemizi ne derece değerlendirebiliyoruz konusu sorun. Ama yine de yeni yatırımların yapılmasının, spa merkezlerinin gelişmesinin ve tur operatörlerinin bilinçlenmesinin önümüzdeki yıllarda termal turizmin gelişmesini sağlayacağını düşünüyoruz" diye konuştu.
Didimtur Operasyon Şefi Garen Bulur, termal tesislerin, artık "sağlık, dinlenme ve eğlenceyi bir arada yaşamak isteyenlere hizmet eden büyük kompleksler haline geldiğini" söyledi.
Genelde ilkbahar ve sonbaharda ilginin arttığını ifade eden Bulur, ancak son yıllarda termal tesislerin yıl boyunca tercih edilebilir hale geldiklerini gözlemlediklerini ve pazarlama faaliyetlerini bu doğrultuda yönlendirdiklerini kaydetti.
Termal suyun tedavi haritası
EN çok tercih edilen illerdeki, spa merkezi bulunan bazı termal tesisler ve kullandıkları suyun özellikleri şöyle:
Afyonkarahisar’da, 16 yıldır bu alanda faaliyet gösteren Oruçoğlu Thermal Otel’deki şifalı suyun, romatizmadan eklem hastalıklarına birçok alandaki hastalığın tedavisine yaradığı belirtiliyor. Otelde, sosyal güvenlik sistemine dahil vatandaşlar, fizik tedavi imkanından yararlanabiliyor.
Afyonkarahisar’daki Korel Thermal Resort Clinic&SPA Hotel’de, turistlere, şifalı suların yanı sıra, animasyon, oyun salonları ve canlı müzik gibi aktiteler sunuluyor. Tesisin Fizik Tedavi Merkezi’nde fizik, rehabilitasyon, hidroterapi, bel-boyun fıtığı ve kas güçlendirme tedavileri yapılıyor.
Sosyal güvenlik sistemine dahil vatandaşlara fizik tedavi ve çamur banyosunun uygulandığı Afyonkarahisar’daki İkbal Thermal Otel’de, termal suyun, romatizmanın yanı sıra, deri, fıtık, safra kesesi, böbrek-idrar yolu, eklem sertlikleri, kaslar, kırıklar, mide ve bağırsaklarla ilgili rahatsızlıklar ile nörolojik durumlara iyi geldiği kaydediliyor.
Anemon Afyon Thermal SPA Otel&Convention Center ise otelde müşterilere tedavinin yanı sıra kendilerini bakıma alabilecekleri bir çok aktivite sunuyor.
Kütahya’da Güral Harlek Thermal Resort SPA otelinde, 43 derecedeki florürlü, termo mineralli termal suyun, romatizmadan, uzun süreli hareketsiz kalmaya neden olan hastalıklara, bir çok alanda yardımcı tedavi sunduğu ifade ediliyor.
Bursa’da, Roma döneminden kalma, Bizans kraliçesi Thedora’nın güzelliğin sırrını keşfettiği söylenen kaynağı kullandığı belirtilen Kervansaray Termal Hotel’de, suyun, iltihabi romatizmanın kronik dönemleri, yumuşak doku sorunları, ortopedi ameliyatları ve kırık sekelleri rehabilitasyonunda tedavi amaçlı kullanıldığı kaydediliyor.
Pamukkale Spa Hotel Colossae Thermal’in kapalı termal havuzunda sunulan termal suyun, banyo kürü olarak kronik romatizma ve cilt hastalıklarına; içme kürü olarak sindirim sistemi bozuklukları, böbrek taş ve kumları, hafif idrar yolu iltihabı ve nefrite iyi geldiği bildiriliyor.
Richmond Hotels Pamukkale Thermal’in 35 derecedeki şifalı suyunun bir çok hastalığa iyi geldiği, Yıldız Hotel Gönen’deki Sağlık Bakanlığı ruhsatlı suyunun da ortopedik, nörolojik ve romatolojik hastalıkların tedavisinde kullanıldığı belirtiliyor.
Tedavi havuzu, masaj üniteleri, çamur tankları, buhar banyoları, sauna ve Türk hamamları gibi ünitelerle zenginleştirilen, "şifalı sularla bakım" anlamına gelen spa merkezlerinin açıldığı termal tesisler, turistlere tedavinin yanı sıra sakin bir tatil imkanı sunuyor.
Türkiye’de de daha çok orta yaş ve üzerinin tercih ettiği termal turizmde, kaplıca hizmeti veren küçük çaplı tesislerden, içinde çamur banyosu ve özel masaj gibi spa merkezlerinin bulunduğu yıldızlı otellere kadar her bütçeye uygun geniş tesis alternatifi bulunuyor.
Etstur Yurtiçi Turlar Müdürü Suat Özbek, son yıllarda özellikle Afyonkarahisar, Pamukkale, Bursa, Bolu, Balıkesir, Kütahya ve İzmir’in, şifalı su ve değerli kaynaklarıyla termal turizminde önemli çekim merkezleri haline geldiğini söyledi.
Vatandaşların, bu turizm türünü genellikle Aralık-Mart döneminde tercih ettiğini, dolayısıyla bu alanda ulaşım konusunun en önemli tercih etkeni olduğunu belirten Özbek, "Türkiye’de termal turizme yönelik tedavi amaçlı bir algılama var. O nedenle, gençlerden ziyade daha çok orta yaş ve üstü tercih ediyor. Onlar da kış aylarında uzun mesafelere gitmeyi istemiyor ve daha çok merkezi termal tesislerini tercih ediyor. Dolayısıyla Afyonkarahisar, Kütahya, Antalya, Bursa gibi illerdeki termal oteller daha fazla talep alıyor" dedi.
Dinlenme ile tedaviyi bir arada sunmasının termal turizmin çekici yanı olduğunu anlatan Özbek, spa merkezlerinin gelişmesinin alanı geliştirdiğini, hatta artık bu merkezlere sahip tesislerin daha çok tercih edildiğini kaydetti.
Özbek, termal turizme belli bir kitle ilgi gösterdiği için turist sayısının yıllara göre ciddi artışlar göstermediğini dile getirerek, "Termal turizm kapasitemizi ne derece değerlendirebiliyoruz konusu sorun. Ama yine de yeni yatırımların yapılmasının, spa merkezlerinin gelişmesinin ve tur operatörlerinin bilinçlenmesinin önümüzdeki yıllarda termal turizmin gelişmesini sağlayacağını düşünüyoruz" diye konuştu.
Didimtur Operasyon Şefi Garen Bulur, termal tesislerin, artık "sağlık, dinlenme ve eğlenceyi bir arada yaşamak isteyenlere hizmet eden büyük kompleksler haline geldiğini" söyledi.
Genelde ilkbahar ve sonbaharda ilginin arttığını ifade eden Bulur, ancak son yıllarda termal tesislerin yıl boyunca tercih edilebilir hale geldiklerini gözlemlediklerini ve pazarlama faaliyetlerini bu doğrultuda yönlendirdiklerini kaydetti.
Termal suyun tedavi haritası
EN çok tercih edilen illerdeki, spa merkezi bulunan bazı termal tesisler ve kullandıkları suyun özellikleri şöyle:
Afyonkarahisar’da, 16 yıldır bu alanda faaliyet gösteren Oruçoğlu Thermal Otel’deki şifalı suyun, romatizmadan eklem hastalıklarına birçok alandaki hastalığın tedavisine yaradığı belirtiliyor. Otelde, sosyal güvenlik sistemine dahil vatandaşlar, fizik tedavi imkanından yararlanabiliyor.
Afyonkarahisar’daki Korel Thermal Resort Clinic&SPA Hotel’de, turistlere, şifalı suların yanı sıra, animasyon, oyun salonları ve canlı müzik gibi aktiteler sunuluyor. Tesisin Fizik Tedavi Merkezi’nde fizik, rehabilitasyon, hidroterapi, bel-boyun fıtığı ve kas güçlendirme tedavileri yapılıyor.
Sosyal güvenlik sistemine dahil vatandaşlara fizik tedavi ve çamur banyosunun uygulandığı Afyonkarahisar’daki İkbal Thermal Otel’de, termal suyun, romatizmanın yanı sıra, deri, fıtık, safra kesesi, böbrek-idrar yolu, eklem sertlikleri, kaslar, kırıklar, mide ve bağırsaklarla ilgili rahatsızlıklar ile nörolojik durumlara iyi geldiği kaydediliyor.
Anemon Afyon Thermal SPA Otel&Convention Center ise otelde müşterilere tedavinin yanı sıra kendilerini bakıma alabilecekleri bir çok aktivite sunuyor.
Kütahya’da Güral Harlek Thermal Resort SPA otelinde, 43 derecedeki florürlü, termo mineralli termal suyun, romatizmadan, uzun süreli hareketsiz kalmaya neden olan hastalıklara, bir çok alanda yardımcı tedavi sunduğu ifade ediliyor.
Bursa’da, Roma döneminden kalma, Bizans kraliçesi Thedora’nın güzelliğin sırrını keşfettiği söylenen kaynağı kullandığı belirtilen Kervansaray Termal Hotel’de, suyun, iltihabi romatizmanın kronik dönemleri, yumuşak doku sorunları, ortopedi ameliyatları ve kırık sekelleri rehabilitasyonunda tedavi amaçlı kullanıldığı kaydediliyor.
Pamukkale Spa Hotel Colossae Thermal’in kapalı termal havuzunda sunulan termal suyun, banyo kürü olarak kronik romatizma ve cilt hastalıklarına; içme kürü olarak sindirim sistemi bozuklukları, böbrek taş ve kumları, hafif idrar yolu iltihabı ve nefrite iyi geldiği bildiriliyor.
Richmond Hotels Pamukkale Thermal’in 35 derecedeki şifalı suyunun bir çok hastalığa iyi geldiği, Yıldız Hotel Gönen’deki Sağlık Bakanlığı ruhsatlı suyunun da ortopedik, nörolojik ve romatolojik hastalıkların tedavisinde kullanıldığı belirtiliyor.