Kanser hastaları önce iş sonra eş kaybediyor

Güncelleme Tarihi:

Kanser hastaları önce iş sonra eş kaybediyor
Oluşturulma Tarihi: Nisan 05, 2009 00:00

Meme, bağırsak, pankreas ve rahim kanserlerinin fazla kiloyla alakası bulunduğunu ifade eden uzmanlar, kalori kontrolü sorununun sadece gelişmiş ülkelerde değil, az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde de yaşandığını vurguladı.

TÜRK Kanser Araştırma ve Savaş Kurumu Derneği Genel Sekreteri Prof. Dr. Şuayib Yalçın kanserlilere moral destek sağlanmasının önemine işaret ederek, "Kanser hastaları önce iş, sonra da eş kaybı gibi problemlerle karşı karşıya kalabiliyor. Bu hastaların hastane dışında da desteğe ihtiyaçları var" ifadesini kullandı.

4. Ulusal Kanserli Hastalar Kongresi nedeniyle bir basın toplantısı düzenlendi. Türk Kanser Araştırma ve Savaş Kurumu Derneği Genel Başkanı Prof. Dr. Tezer Kutluk. obezitenin bütün ülkelerde önemli bir halk sağlığı sorunu haline geldiğini belirterek, dünyada 1 milyar dolayında obez, 300 milyon dolayında da şişman insan bulunduğuna dikkati çekti.

Meme, bağırsak, pankreas ve rahim kanserlerinin fazla kiloyla alakası bulunduğunu ifade eden Kutluk, kalori kontrolü sorununun sadece gelişmiş ülkelerde değil, az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde de yaşandığını vurguladı.

Kutluk, kanserle ilgili hizmetlerin daha kolay ulaşılabilir olmasının önemine işaret ederek, hastalara bu hastalıkla başa çıkma yöntemlerinin öğretilmesi gerektiğini belirtti.

Aşırı kilo da kanser nedeni

Uluslararası Kanser Örgütü Temsilcisi Julie Torode ise gelişmekte olan ülkelerde batı tarzı beslenmenin artmasıyla fast-food türü yiyeceklere yönelim olduğuna işaret ederek, bunun obezite artışına yol açtığı uyarısında bulundu.

Buna karşı bir çok ülkede kampanya başlatıldığını bildiren Torode, aşırı kilonun kalp-damar hastalıkları ve diyabetin yanı sıra kansere de yol açtığına dikkati çekti.

Türk Kanser Araştırma ve Savaş Kurumu Derneği Genel Sekreteri Prof. Dr. Şuayib Yalçın da onkologların hastalara daha çok tıbbi destek verdiklerini, kanserlilere moral destek sağlanmasının da önemli olduğunu bildirdi. Yalçın, "Kanser hastaları önce iş, sonra da eş kaybı gibi problemlerle karşı karşıya kalabiliyor. Bu hastaların hastane dışında da desteğe ihtiyaçları var" ifadesini kullandı.

1994’de 11 yaşındayken lenf kanserine yakalanan Ali Asgar Şahin ise tedavisi boyunca sık sık doğanın içinde bulunduğunu, sağlıklı kalmak için bu ortamda etkinlikler yaptığını anlattı.

Bu sayede fotoğraf tutkusunun geliştiğini belirten Şahin, kanser hastalarına, zararlı çevresel faktörlerden, özellikle de tütünden uzak durmaları, doğada vakit geçirmeleri önerilerinde bulundu.

Sigara yasağı uygulanmalı

Tütün kontrolünün kanserden korunmada büyük etkisi olduğunu, dünyada 1 milyar 700 milyon pasif içici bulunduğunu kaydeden Kutluk, 19 Temmuz’dan itibaren kafe, bar ve bağımsız olarak faaliyet gösteren tüm restoranlarda da sigara yasağı başlayacağını hatırlattı. Kutluk, "Yasada cezaları kimin uygulayacağı gayet açık. Sigara yasakları mutlaka uygulanmalı. Kanserli hastalarla yakınları tütün yasağının arkasındalar. Artık tütün kullanımına bağlı hastalıklarla karşı karşıya kalmak istemiyorlar" şeklinde konuştu.

Sigarayı bırakmak isteyenler için bir telefon hattı açılması gerektiğini belirten Kutluk, Sağlık Bakanlığı’nın bu konuda bir hazırlığı olduğunu söyledi.

Dinlemek çok önemli

MALEZYA Meme Kanseri Derneği Başkanı ve Uluslararası Kanser Örgütü Yönetim Kurulu üyesi, meme kanseri hastası Ranjit Kaur da kanser tedavisinde moral desteğin önemine işaret etti. Doktorun bir kişiye kanser hastası olduğunu söylediğinde bunun hasta için ölüm, aileden kopma ve bu hastalıkla baş etme anlamına geldiğini ifade eden Kaur, tedavide bütüncül yaklaşımın gerekli olduğunu vurguladı. Kaur, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Kanser tanısı konulduğunda, planladığımız kadar uzun bir hayat süremeyeceğimizin farkına varırız. Bu nedenle kanser hastası ilk anda bir belirsizlikle karşılaşır. Sonuçta bu gerçek hepimiz için var. Ama bizler hayatın ne kadar kırılgan olduğunu anlamış durumdayız. Psiko-sosyal destekte, hastanın korkularının, hissiyatının dinlenmesi çok önemli. Onun duygularını ifade etmesine izin verilmeli. Bunu bir uzman da bu hastalığı daha önce geçirmiş kişi de yapabilir. Bu yardımlar sayesinde hastaların yaşama dönüp haysiyetli bir yaşam sürmesi sağlanabilir."
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!