Kalpten Tıbba, Tıptan Kalbe

Güncelleme Tarihi:

Kalpten Tıbba, Tıptan Kalbe
Oluşturulma Tarihi: Aralık 16, 2007 00:00

Rejeneratif tıp alanında uzman olan Dr. Ulrich Randoll, hücrelerin ritmik bir hareketi olduğunu ve bu ritmin geleceğin tıbbında çok önemli bir yer bulacağını belirterek, "Bu ritmlerde bozulma meydana gelirse semptomlar ortaya çıkıyor. Bu etkenin bilimsel tıpta bilinçli ve hedefe dönük olarak kullanılması gerekiyor" dedi.

Türk Müziğini Araştırma ve Tanıtma Grubu (TÜMATA) tarafından organize edilen "Kalpten Tıbba, Tıptan Kalbe" semineri, yeni katılımcıları ve geliştirilmiş içeriğiyle Ankaralılarla buluştu.

TBMM Sağlık Komisyonu Başkanı Cevdet Erdöl’ün ilk gün açılış konuşmasını yaptığı seminere, Dr. Ulrich Randoll, Ergoterapist Azize Andrea Güvenç, Dr. Oruç Güvenç ve Şair Mehmet Rasim Mutlu konuşmacı olarak katıldı.

Almanya’daki Vice Prasident Thomas Wildey Enstitüsünden Dr. Ulrich Randoll, "İçinde Bulunduğumuz 21. Yüzyılın Tıp İlmi Olan Rejeneratif/Biyolojik Tıpta Ritmlerin İyileştirici Etkisi" konulu bir sunum yaptı.

KENDİ KENDİNİ YENİLEME

Kendi kendini yenileme anlamına gelen rejeneratif tıbbın, biyolojik tıbbın yeni bir sahası olduğunu kaydeden Randoll, bu yeni bilim sahasının hücre fonksiyonlarının bozulması sonucunda dokularda ve organlarda ortaya çıkan rahatsızlıkların vücudun kendine özgü tamirat süreçlerini aktive ederek iyileştirilmesi konusunu ele aldığını anlattı.

Randoll, bu alanda geliştirilen tedavi yöntemlerinde kasların kendilerine özgü ritmlerinin esas alındığını, vücudun kendine özgü esnekliğini ve hücre titreşimi faaliyetini tekrar kazanınca da hastalık semptomlarının kaybolup iyileşme halinin ortaya çıktığını ifade etti.

Dr. Ulrich Randoll, vücudumuzun iç ritminin dıştan gelen ritmlerle oluştuğunu, ritm bozukluklarının ise sağlık problemlerine neden olduğunu söyledi. Hücrelerin ritmik bir hareketi olduğunu ve bu ritmin geleceğin tıbbında çok önemli bir yer bulacağını vurgulayan Randoll sözlerine şöyle devam etti:

"İnsan vücudu dışardan gelen ritmle, kendi iç ritmini senkronize ediyor. Bu ritmlerde bozulma meydana gelirse semptomlar ortaya çıkıyor. Bu etkenin bilimsel tıpta bilinçli ve hedefe dönük olarak kullanılması gerekiyor. Vücudumuzun kendi kendini iyileştirme yeteneği böylelikle ortaya çıkarılabilir."

WFNS ödülü Türk cerraha verildi

ANKARA
Ufuk Üniversitesi Beyin Cerrahisi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Hamit Ziya Gökalp, küresel ölçekte beyin cerrahisine yaptığı katkılardan dolayı Dünya Beyin Cerrahisi Dernekleri Federasyonu (WFNS) tarafından ’onur madalyasına’ layık görüldü.

Gökalp, Türkiye’de ilk kez bir doktora verilen ödülünü, Japonya’nın Nagoya kentinde yapılan Dünya Beyin Cerrahisi Kongresi’nde düzenlenen törenle aldı.

Türkiye’de beyin cerrahisi çalışmalarının geç başladığını, ama buna rağmen dünya çapında başarılar kazanıldığını belirten Gökalp, "Alman doktorlar ülkelerinde beyin tümörü çıkan Türk vatandaşlarını, ’En iyi cerrahlar sizin ülkenizde’ diyerek bize gönderiyor" diye konuştu. Modern yaşam şartları ve kanserojen gıdalar sebebiyle beyin tümörlerinde artış görüldüğünü ifade eden Prof. Dr. Hamit Ziya Gökalp, tümörlerin insan psikolojisi üzerinde de olumsuz etkiler yaptığını kaydetti.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!