Kalite kriterlerine uyulmuyor tüketici ucuz diye su satın alıyor

Güncelleme Tarihi:

Kalite kriterlerine uyulmuyor tüketici ucuz diye su satın alıyor
Oluşturulma Tarihi: Mart 30, 2011 00:00

Açıkta satılan ürünlerin, istihdam yaratılmadan, kalite kriterlerine uyulmadan tüketiciyle buluştuğunu belirten Yayla Bakliyat Genel Müdürü Hasan Gümüş, “Açık ürünlerin rutubet seviyeleri kontrol edilmiyor. Tüketici, rutubet farkından ortaya çıkan suyu satın alıyor” dedi.

Haberin Devamı

KURUMSALLAŞMA yolunda ilerleyen firmaların en büyük sorununun haksız rekabet ve kayıt dışılık olduğunu belirten Yayla Bakliyat Genel Müdürü Hasan Gümüş, “Sektör ciddi bir istihdam yaratıyor ama ürünler, açık satışlar nedeniyle bir istihdam yaratılmaksızın, kalite kriterlerine uyulmaksızın tüketiciyle buluşuyor” dedi.
Tüketiciden önce, ürünleri tüketiciye ulaştıran perakende sektörünün kayıt dışılığa bir dur demesi gerektiğini ifade eden Gümüş, sektörün durumuyla ilgili olarak şunları söyledi:
“Açık bakliyatta denetim olmadığı için kalite kriterleriyle ilgili ciddi sıkıntılar var. Paketteki ürün belli standartlarda, belli rutubet seviyelerinde satılıyor. Yüzde 20 rutubetli malla rutubet oranı yüzde 14 olan bir mal arasında yüzde altılık bir fark var. Bu oran sudur. Tüketici bu suyu satın alıyor. Ürünlerin kırık oranı da oldukça farklı.
İstanbul, Ankara ve Konya’da bir market zincirinin farklı noktalarına, ürünlerin fiyatlarını eşit tutarak paket ürünle açık ürünü yan yana koyduk. Yüzde 70 oranında açık ürün tercih edildi. İnsanların alışkanlıkları bu yönde. Aldıkları ürüne dokunmak istiyorlar. Ancak açık ürünler, olması gereken standartlara uygun değil. Ankara tüketicisi bu konuda daha bilinçli.
Türkiye’de bizim ilgilendiğimiz ürünlerin yerel tüketimi 2 milyon ton civarında. Bunun yüzde 85’inden fazlası açıkta tüketiliyor. Türkiye genelinde yapılan araştırmalara göre paket bakliyat tüketimi yüzde 10-15 arasında. Yüzde 85 oranında açıkta satılan bir üründen söz ediyoruz.
 Daha sektörün gidecek çok yolu var. Ürün çeşitlendirmesiyle ilgili çalışmalar yapıyoruz. Tüketim alışkanlıkları değişiyor. İnsanlar garnitürlü, hızlı bir şekilde hazırlanabilecek ürünler istiyor. Biz de buna yönelik olarak Ar-Ge çalışmaları yapıyoruz.
Türkiye’de kişi başı pirinç tüketimi 7-8 kilogram arasında. Bu rakam Avrupa Birliği ülkelerinde 20 kilogram civarında. Kat edilecek ciddi bir yolumuz var.  Çankırı’da günlük 140 ton, Trakya’da 160 ton kapasiteli çeltik fabrikamız var. Amacımız sektöre değer katmak. Anadolu’da çeltik arazilerinin verimli hale getirilmesi için çalışmalar yapıyoruz.
Gidecek çok yolumuz var
Çankırı’daki çeltik fabrikamız yaklaşık 10 bin metrekare kapalı alana sahip. İki tane gıda mühendisimiz ve ziraat mühendislerimiz vasıtasıyla bölgedeki müstahsillerin daha verimli üretim yapması için sosyal sorumluluk projeleri gerçekleştiriyoruz. Beş yıldır bölgedeyiz. İnsanlar artık daha bilinçli ekim yapıp, daha kaliteli ürünler elde ediyor. Kızılırmak çevresinde çeltik arazilerinin yaygınlaştırılması ve daha kaliteli ürün elde edilmesi için ziraat mühendislerimiz köy köy gezip çalışmalar yapıyor. Çeltik üreticilerini bilinçlendiriyoruz.”

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!