Kalın bağırsak kanseri trafik kazalarından iki kat fazla can alıyor

DEV KALIN BAĞIRSAK MAKETİ İLGİ ÇEKTİ

Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı ev sahipliğinde, Ankara Büyükşehir Belediyesi, Türk Kolon ve Rektum Cerrahisi Derneği ve Kanserle Dans Derneği’nin katkıları ile “Kalın Bağırsak Kanseri Farkındalık Ayı” çerçevesinde düzenlenen “Kayıp bir saat mi kazanılan bir hayat mı?” basın toplantısında, kalın bağırsak kanserinde tarama testleri ve erken tanının önemine dikkat çekildi. Kanserle Dans Derneği’nin, kalın bağırsak kanseri konusundaki bilgilendirme ve farkındalığı artırmak amacıyla Ankara Üniversitesi’nde kurduğu dev kalın bağırsak maketi yoğun ilgi gördü.

CERRAHİ ÖNEMLİ

Toplantıda konuşan Türk Kolon ve Rektum Cerrahisi Derneği Başkanı Prof. Dr. Ayhan Kuzu, “Her hastanın farklı bir tedavi aldığını belirtmekte fayda var. Cerrahi, kolorektal kanserin en önemli tedavi edici basamağı ve yıllar içinde oldukça gelişti. Kolorektal, diğer adıyla kalın bağırsak kanseri önlenebilir ve tedavi edilebilir bir hastalık. Ancak tedavi yöntemleri arasında ana tedavinin cerrahi olduğunu vurgulamak gerekiyor. Günümüz bilimsel verilerine baktığımızda, cerrahinin yerini tutabilecek başka bir tedavi yok. Hastaların bir kısmı cerrahi ile tamamen tedavi olabiliyor. Ama bu hastaların bir kısmında cerrahi sonrasında ilaç ve kemoterapi gibi tedavilere ihtiyaç gerekebiliyor” dedi.



TRAFİK KAZALARININ İKİ KATI CAN ALIYOR

Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Cihangir Akyol ise kolon kanserinin dünyada ve Türkiye’de üçüncü sıklıkta görülen bir kanser türü ve kansere bağlı ölümlerin ikinci nedeni olduğunu belirterek şunları söyledi: “Her şeyden bağımsız olarak kalın bağırsak kanseri önlenebilir. DSÖ verilerine göre ortalama 2 milyon kişi kalın bağırsak kanseri oluyor, bir milyon kişiyi de kaybediyoruz. Ülkemizde ise bu rakam yine DSÖ 2020 yılı verilerine göre 20 binin üzerinde tanı alan kalın bağırsak kanser hastası mevcut. 10 binden fazla kişiyi de bu hastalıktan kaybediyoruz. TÜİK verilerine göre trafik kazalarında yılda 5 bin 500 kişi kaybediyoruz. Yani trafik kazalarının iki katı kadar hastayı kalın bağırsak kanserinden kaybediyoruz.

TARAMALAR 45 YAŞA ÇEKİLEBİLİR

Tarama programlarını 50 yaşın üzerine yapıyoruz. KETEM’lerde ve aile çocuk merkezlerinde dağıtılan kitler ile gaitada gizli kanı tespit edebiliyorsunuz. Sonuç pozitifse bu hastalara kolonoskopi yapılıyor, erken dönemde tanı konulabiliyor. Hastalığın yüzde 15’i 50 yaş öncesinde görülmeye başlandı. Bu nedenle dünyada tarama yaşının 45’e çekilmesi konuşuluyor. Aileden genetik miras sahiplenmişseniz risk artıyor. Beslenme çok önemli. İşlenmiş, paketlenmiş et ürünleri, ızgara etler kolon kanserine neden olan etkenler. Japonlar’da en çok görülen hastalık mide kanseri, çünkü çok fazla tütsülenmiş pirinç tüketiyorlar ama Amerika’ya göç etmiş Japonlar’da mide kanseri daha az kalın bağırsak kanseri daha çok görülüyor. Çünkü işlenmiş et tüketimi artıyor. Lifli gıdalarla beslenmek bizi koruyor. Su tüketimi de bu konuda koruyucu etkenler arasında. Sigara ve alkol riski artırıyor. Obezite kalın bağırsak kanseri için risk faktörü.  

MAKATTAN KAN GELİYORSA DİKKAT

En önemli bulgu makattan kan gelmesi. Ancak toplumumuzda makattan kan gelince basur olarak adlandırılıyor. Bir hemoroid ilacı alıp kullanıyoruz. Bu da büyük bir risk oluşturuyor. Kanser tanısı alanların büyük çoğunluğu son bir yılda hemoroid tedavisi olmuş. Makattan kan geliyorsa mutlaka tarama yapılmalıdır. Karında şişkinlik, halsizlik, kansızlık da kalın bağırsak belirtisi olabilir.”