Cem GEÇİM/İHA
Oluşturulma Tarihi: Kasım 13, 2010 00:00
ANKARA Kalesi Koyunpazarı yokuşunda küçük bir kafe işletmecisi, müşterilerini işletmesinde sergilediği gramofon koleksiyonuyla ağırlıyor.
Çeşit çeşit gramofon ile 17 bin eserden oluşan plak ve taş plak arşivine sahip Ali Olcay, 1 yıldır Gramofon Kafe’de müşterilerine müzik ziyafeti veriyor. Ali Olcay, aynı zamanda gramofon tamiri de yapıyor. Ankaralıların ‘Gramofoncu Ali’ olarak bildiği Olcay, eserlerini sene başında açtığı Gramofon Kafe’de meraklılarının beğenisine sundu. Satın alamayanlar ya da taş plak koleksiyonuna sahip olmayanlar burada özlemini giderirken, müşterilerin kimi plağı gramofona kendi koyuyor ve gramofonun tarih kokan sesini dinliyor.
Ünlü halk ozanı Aşık Veysel’in ‘Mecnunum Leyla’yı Gördüm’ türküsünü plaktan ilk kez dinlediğinde gramofona olan merakının başladığını anlatan Ali Olcay, “Antika mobilya restorasyonuyla yıllarca uğraştım. Bu yüzden Samanpazarı civarında çok zaman geçirdim. Bir antikacının önünde gramofonda çalan Aşık Veysel’in bir türküsünü dinledim. Sanki Veysel Dede o dükkanın önüne oturmuş, türkü söylüyordu. Aşık Veysel ‘Mecnunum Leyla’yı Gördüm’ diyordu. Durdum, baktım. Gramofon öyle güzel çalıyordu ki dikkat kesildim. O ses kulağımda kaldı. Taş plak dinlerken sanatçı yanınızdaymış gibi hissediyorsunuz” diyerek gramofona duyduğu hayranlığını dile getirdi.