Kahvehaneler sahur için izin istiyor
Güncelleme Tarihi:
Deniz BİLİROĞLU
Oluşturulma Tarihi: Eylül 18, 2007 00:00
Ramazan ayında dolup taşan, iftarla sahur zamanı arasında vakit geçirilen kahvehaneler bu ayla özdeşleşen geleneklerden. Ankara’da ise bazı semtlerde belediyenin izin vermemesi nedeniyle kahvehaneler 24.00’da kapanmak zorunda kalıyor. Ankara Kahveciler Odası Başkanı İsa Güven, "En çok Çankaya ve Altındağ kahvehanelerinde talepte artış var" dedi.
RAMAZAN ayında iftarla sahur yemeği arasında vakit geçirilen kahvehaneler bu yıl sıkıntı yaşıyorlar. Ankara Kahveciler Odası Başkanı İsa Güven, belediyenin izin vermemesi nedeniyla kahvehanelerin 24.00’da kapanmak zorunda kaldığını söyledi.
Kahvehanelerin Ramazan ayına mahsus sahura kadar açık kalması gerektiğini söyleyen Ankara Kahveciler Odası Başkanı İsa Güven, "Ramazan’da kahvehaneler dolacak izin verirlerse" dedi.
İş yeri yönetmeliğinin değişmesi nedeniyle yasada da boşluk oluştuğunu dile getiren Güven, "Bazı belediyeler kahvehanelerin sahura kadar açık kalmasına izin vermiyor" dedi.
EN ÇOK ÇANKAYA VE ALTINDAĞ
Çankaya ve Altındağ Belediyesi’nden izin için encümen kararı çıkarttıklarını belirten Güven şöyle konuştu:
"Kahvehane kültürü bir Osmanlı geleneği. İzin için başvurduğumuz Büyükşehir Belediyesi 24.00’dan sonra kahvehanelerin açık kalması konusundaki talebimize red kararı verdi. Keçiören’den ise henüz yanıt gelmedi. İzin alamadığımız bölgelerde emniyet yetkisini kullanıyor.
Bu sıkıntılara rağmen Ramazan ayının gelmesiyle kahvehanelere talepte artış var. Ankara’da 5 bin kahve var. Ramazan ayında semt olarak en çok Çankaya ve Altındağ’ın mahalle ve sokaklarındaki kahvehanelere talepte artış var."
Şeker hastası oruç tutmamalı
Uzmanlar şeker hastalarının oruç tutmasının çok tehlikeli olduğuna dikkat çekerken, "Kalp hastalığı olanlar, solunum sistemi ve mide rahatsızlıkları çekenler, ülser, gastrit ve böbrek hastalıkları olanlara da oruç tutmamalarını öneriyor.
ANKARA Hastanesi Endokronoloji Bölümü’nden Uzm. Dr. Cavit Çulha, şeker hastalarının oruç tutmasının çok tehlikeli olduğunu söyledi. Şeker hastalarının günde üç ana üç ara öğün yemek yemesi gerektiğini söyleyen Çulha, şunları söyledi:
"Şeker hastalarının kan şekeri kesinlikle düşmemeli, Eğer şeker hastası uzun süreli açlık yaşarsa, bunun sonucunda soğuk terleme, bayılma gibi sorunlarla karşı karşıya kalabilir. Bu da çok tehlikeli sonuçlar doğurabilir. Ayrıca, kalp hastalığı olanlar, solunum sistemi ve mide rahatsızlıkları çekenler, ülser, gastrit ve böbrek hastalıkları olanlara oruç tutmamalarını öneriyoruz.
Öte yandan Ramazan ayında hastanelerin acil servislerinde iftar sonrası yığılma olduğuna dikkat çeken Çulha, "İftar sırasında mideye aşırı yüklenmeyle gazla birlikte şişkinlik olabilir. Gaz giderici anti asit ilaçlar bu şişkinliğin giderilmesinde yardımcı olur, ayrıca yürüyüşle bu şişkinlik giderilebilir" dedi. n Eray GÖRGÜLÜ
Yaşlı ve güçsüzlere ramazan yardımı
RAMAZAN ayı öncesinde hazırlıklarını hızlandıran Türkiye Güçsüzler ve Kimsesizlere Yardım Vakfı, Keçiören’deki genel merkez binasında 300 dar gelirliye erzak paketi ve giyecek yardımında bulunacak. Verdiği iftar yemekleri ile de ihtiyaç sahipleriyle yardımseverleri buluşturacak olan Güçsüzler Vakfı, ramazan programını ve yardımlarını yalnızca genel merkezde değil Beypazarı-Sekli, Eskişehir-Mihallıççık, Manisa, Marmaris, Çankırı -Çerkeş deki şubelerinde de sürdürecek. Vakfın kurucusu ve Genel Başkanı Gülgen Dural, halka hizmet etmenin hakka hizmet olduğunu vurgulayarak "Gönüllülerimizle birlikte yardımseverleri yaşlılarımızı ve çocuklarımızı ziyarete ve yardım yapmaya davet ediyorum" dedi.
Oruç sadece yemek yememek değildir
DİN İşleri Yüksek Kurulu Üyesi Prof. Dr. Saim Yeprem, "bazı şeylere bağımlılığı olanların oruç tuttukları zaman sinirli, agresif olduklarını" belirterek, "Oysa oruç onların bu hallerini tutmalarıdır. Sadece yemek yememek değil dilini, elini, belini tutmak da oruçtur. Aksi halde sabahtan akşama kadar aç kalmanın çok bir faydası olmaz" dedi.
Yeprem, orucun, beden sıhhati yanında ruh sağlığının geliştirilmesi açısından da çok önemli olduğunu söyledi. Yeprem, orucun amacının toplum içinde fertlerin birbirleriyle dayanışma, sevgi ve karşılıklı saygı gibi manevi duyguların doruk noktasına ulaştırılması olduğunu kaydetti.
Bazı vatandaşların oruç tuttukları zaman sinirli olabildiklerini ifade eden Yeprem, "Bazı alışkanlıklarını frenlemek zorunda kalan kişinin öfkeli, sinirli olması belki biyolojik, belki tıbbi bir olaydır. Ama bunun da insan iradesiyle giderilmesi lazım. Yani bir sigara tiryakisinin ben oruçluyum diye herkesi haşlaması, ortalığı kasıp kavurması oruçlu için mazur görülmez" dedi.
Davulcular sıkı denetimden geçti
SİNCAN Belediyesi, Ramazan ayında görev yapmaya başlayan davulcuların sıkı bir denetimden geçirildiğini bildirdi. Belediyeden yapılan açıklamada, muhtarlar aracılığı ile mahallelerde görev yapacak davulcuların tek tek tespit edilip, mesleklerini en iyi şekilde icra etmeleri yönünde ikaz edildiği ifade edildi. Öte yandan zabıta ekipleri, halkı da belediyenin tespit etmiş olduğu davulcular dışında kimseye itibar etmemeleri yönünde uyardı.
Kahvehanelerin Ramazan ayına mahsus sahura kadar açık kalması gerektiğini söyleyen Ankara Kahveciler Odası Başkanı İsa Güven, "Ramazan’da kahvehaneler dolacak izin verirlerse" dedi.
İş yeri yönetmeliğinin değişmesi nedeniyle yasada da boşluk oluştuğunu dile getiren Güven, "Bazı belediyeler kahvehanelerin sahura kadar açık kalmasına izin vermiyor" dedi.
EN ÇOK ÇANKAYA VE ALTINDAĞ
Çankaya ve Altındağ Belediyesi’nden izin için encümen kararı çıkarttıklarını belirten Güven şöyle konuştu:
"Kahvehane kültürü bir Osmanlı geleneği. İzin için başvurduğumuz Büyükşehir Belediyesi 24.00’dan sonra kahvehanelerin açık kalması konusundaki talebimize red kararı verdi. Keçiören’den ise henüz yanıt gelmedi. İzin alamadığımız bölgelerde emniyet yetkisini kullanıyor.
Bu sıkıntılara rağmen Ramazan ayının gelmesiyle kahvehanelere talepte artış var. Ankara’da 5 bin kahve var. Ramazan ayında semt olarak en çok Çankaya ve Altındağ’ın mahalle ve sokaklarındaki kahvehanelere talepte artış var."
Şeker hastası oruç tutmamalı
Uzmanlar şeker hastalarının oruç tutmasının çok tehlikeli olduğuna dikkat çekerken, "Kalp hastalığı olanlar, solunum sistemi ve mide rahatsızlıkları çekenler, ülser, gastrit ve böbrek hastalıkları olanlara da oruç tutmamalarını öneriyor.
ANKARA Hastanesi Endokronoloji Bölümü’nden Uzm. Dr. Cavit Çulha, şeker hastalarının oruç tutmasının çok tehlikeli olduğunu söyledi. Şeker hastalarının günde üç ana üç ara öğün yemek yemesi gerektiğini söyleyen Çulha, şunları söyledi:
"Şeker hastalarının kan şekeri kesinlikle düşmemeli, Eğer şeker hastası uzun süreli açlık yaşarsa, bunun sonucunda soğuk terleme, bayılma gibi sorunlarla karşı karşıya kalabilir. Bu da çok tehlikeli sonuçlar doğurabilir. Ayrıca, kalp hastalığı olanlar, solunum sistemi ve mide rahatsızlıkları çekenler, ülser, gastrit ve böbrek hastalıkları olanlara oruç tutmamalarını öneriyoruz.
Öte yandan Ramazan ayında hastanelerin acil servislerinde iftar sonrası yığılma olduğuna dikkat çeken Çulha, "İftar sırasında mideye aşırı yüklenmeyle gazla birlikte şişkinlik olabilir. Gaz giderici anti asit ilaçlar bu şişkinliğin giderilmesinde yardımcı olur, ayrıca yürüyüşle bu şişkinlik giderilebilir" dedi. n Eray GÖRGÜLÜ
Yaşlı ve güçsüzlere ramazan yardımı
RAMAZAN ayı öncesinde hazırlıklarını hızlandıran Türkiye Güçsüzler ve Kimsesizlere Yardım Vakfı, Keçiören’deki genel merkez binasında 300 dar gelirliye erzak paketi ve giyecek yardımında bulunacak. Verdiği iftar yemekleri ile de ihtiyaç sahipleriyle yardımseverleri buluşturacak olan Güçsüzler Vakfı, ramazan programını ve yardımlarını yalnızca genel merkezde değil Beypazarı-Sekli, Eskişehir-Mihallıççık, Manisa, Marmaris, Çankırı -Çerkeş deki şubelerinde de sürdürecek. Vakfın kurucusu ve Genel Başkanı Gülgen Dural, halka hizmet etmenin hakka hizmet olduğunu vurgulayarak "Gönüllülerimizle birlikte yardımseverleri yaşlılarımızı ve çocuklarımızı ziyarete ve yardım yapmaya davet ediyorum" dedi.
Oruç sadece yemek yememek değildir
DİN İşleri Yüksek Kurulu Üyesi Prof. Dr. Saim Yeprem, "bazı şeylere bağımlılığı olanların oruç tuttukları zaman sinirli, agresif olduklarını" belirterek, "Oysa oruç onların bu hallerini tutmalarıdır. Sadece yemek yememek değil dilini, elini, belini tutmak da oruçtur. Aksi halde sabahtan akşama kadar aç kalmanın çok bir faydası olmaz" dedi.
Yeprem, orucun, beden sıhhati yanında ruh sağlığının geliştirilmesi açısından da çok önemli olduğunu söyledi. Yeprem, orucun amacının toplum içinde fertlerin birbirleriyle dayanışma, sevgi ve karşılıklı saygı gibi manevi duyguların doruk noktasına ulaştırılması olduğunu kaydetti.
Bazı vatandaşların oruç tuttukları zaman sinirli olabildiklerini ifade eden Yeprem, "Bazı alışkanlıklarını frenlemek zorunda kalan kişinin öfkeli, sinirli olması belki biyolojik, belki tıbbi bir olaydır. Ama bunun da insan iradesiyle giderilmesi lazım. Yani bir sigara tiryakisinin ben oruçluyum diye herkesi haşlaması, ortalığı kasıp kavurması oruçlu için mazur görülmez" dedi.
Davulcular sıkı denetimden geçti
SİNCAN Belediyesi, Ramazan ayında görev yapmaya başlayan davulcuların sıkı bir denetimden geçirildiğini bildirdi. Belediyeden yapılan açıklamada, muhtarlar aracılığı ile mahallelerde görev yapacak davulcuların tek tek tespit edilip, mesleklerini en iyi şekilde icra etmeleri yönünde ikaz edildiği ifade edildi. Öte yandan zabıta ekipleri, halkı da belediyenin tespit etmiş olduğu davulcular dışında kimseye itibar etmemeleri yönünde uyardı.