Kadınlar turizme ivme kazandırıyor

BU hafta içerisinde 8 Mart Dünya Kadınlar günü nedeniyle pek çok yayın organında konuyla ilgili gelişmeleri ve düşünceleri izledik. Bu yazımda kadının turizm ekonomisindeki yerini turizmin kadınların katılabileceği ve kadınlara turizm destinasyonlarında girişimcilik faaliyetlerinin gelişimine yönelik fırsatlar sunan bir endüstri olması açısından değerlendirmek ve turizme kadınlarımızın turizme verdiği emek ve katkılara ilgi çekmek istiyorum.
Değinmek istediğim ilk konu kadınlarımızın turizme olan katkısının ülkelerin gelenek ve toplumsal yapıları ile yakından ilgili olan istihdam boyutu dışında da ele alınması ihtiyacıdır.
Toplam istihdam ya da turizmdeki istihdam içinde şu ya da bu oranda bulunmaktan daha önemlisi kadınlarımızın turizm ekonomisine dolaylı olarak yaptıkları katkılar da dâhil olarak sağladıkları toplam destektir.
Burada turizmde kadınlarımızın başarılı olduğu bazı alanları örnek olarak sıralamak istiyorum. Öncelikle öğretimin her kademesinde sektörde çalışma cesareti olan öğrenciler yetiştiren öğretim üyelerimizin katkılarını unutmamak gerektiğini düşünüyorum. Öğrencilerimiz onlardan aldıkları bilgi ve davranışlarla çalıştıkları işletmelerde kadın yöneticilerin önemini de ortaya koymaktadır.
Kadınların özellikle turizm alanında çalışma yaşamına her aşamada aktif biçimde katıldıklarını büyük bir memnuniyetle izlemekteyiz. Kadınların yönetim, tanıtım ve turizm diplomasisi etkinliklerine katılımını geliştirmek ve örnek alınmalarını önermek açısından TÜSİAD Yönetim Kurulu’na sektörümüzden gelen Sayın Zeynep Silahtaroğlu Baykal ve SKAL Kulüpleri Dünya Başkanlığı görevine seçilen Sayın Hülya Aslantaş’ı tekrar kutluyorum.
Turizmle ilgili pek çok kuruluşun üst yönetiminde de sektörü başarıya taşımış kadınlarımızın uzun yıllardır görev yaptığını biliyorum. Kendilerine ve halen bu bayrağı taşımakta olanlara bu gün nedeniyle TÜROFED adına teşekkürlerimizi iletmek istiyorum.  
Tatilimiz sırasında keyifle çıktığımız alış-verişlerde beğendiğimiz ürünlerin arkasında bir kadın emeğinin olduğunu her zaman aklımızda tutmalıyız. Kadınlarımızın Ev ekonomilerine yaptıkları katkı kadar yörenin tanıtılmasına olan etkilerini geliştirmek açısından aile ekonomisi tarzı girişimciliğin geliştirilmesi, giderek daha yaygın biçimde ele alınmalıdır.
Bu husus TOBB Kadın Girişimciler Kurulu’nun da üzerinde durduğu gibi pek çok ülkede kadın işsizliğine ve kadınların kendi kazançlarını elde ederek ekonomik bağımsızlık kazanmalarında bir çözüm olarak görülmektedir.
Geçen hafta Trabzon’da Kültür ve Turizm Bakanımız Sayın Ertuğrul Günay’ın yönetiminde gerçekleştirilen Karadeniz Master Planı Çalışma toplantısı sonucunda yaptığımız değerlendirmeler sırasında hedefimizin, az yatakla çok geceleme sağlamak olmalıdır kanaatine vardığımı açıklamıştım.
Örneğim ise Avrupa’da Karadeniz benzeri doğal güzellikleri bünyesinde barındıran Alp Dağları’ndaki turizm gelişmesinin kadınların ağırlıkta olduğu ev ve aile ekonomileri desteklenerek sağlanmış olmasıdır. Meralar ve yeşil alanlarla dolu bölgelerdeki arazi kullanım oranlarının ve kararlarının yüzyıllardır korunması; buna karşılık aile işletmeleri şeklinde küçük, sevimli ev pansiyonlarının hizmete sunulmuş olmalarıdır.  
Uygun yerlerde yapılmış otel ve konaklama işletmelerinin ve mekanik tesislerin en önemli destekleri tüm yıl boyunca hizmete açık bu küçük işletmelerdir. Sağlanan ekonomik kolaylıklar kadınları iş sahibi yaparken yöredeki istihdama ve çevrenin korunmasına büyük destek oluşturmaktadır. 
Günlerimizi duygu ve incelikleri ile değerli kılan kadınlarımızın yaşamımızdaki yerlerinin bir işyerinde istihdam edilmelerinden ibaretmiş gibi görülmemesini bir kez daha hatırlatmak; 8 Mart günü geldiğinde bizi mutlu kılacak her olayda saygı duymamız gereken bir kadın eli olduğunu unutmamamız gerektiğini siz sayın okurlarımızla paylaşmak istiyorum.