Güncelleme Tarihi:
Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu tarafından düzenlenen ‘Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’ paneli, Bilkent Üniversitesi MSSF Konser Salonu’nda gerçekleştirildi. Moderatörlüğünü televizyon programcısı ve oyuncu Okan Bayülgen’in yaptığı panele, Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Nikolaus Meyer-Landrut, İsveç Büyükelçisi Staffan Mikael Herrström, klinik psikolog ve psikoterapist Prof. Dr. Ceylan Daş ve Hacettepe Üniversitesi Öğretim Görevlisi İlknur Yüksel Kaptanoğlu konuşmacı olarak katıldı.
MÜCADELENİN TEMELİ TOPLUMSAL CİNSİYET EŞİTLİĞİ
Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Nikolaus Meyer-Landrut, “AB için kadına yönelik şiddetle mücadele küresel bir mesele. Küresel bir sorun. Üye devletlerimiz nezdinde bir sorun, dünya çapında hakkında vaazlar verdiğimiz bir konu değil. Tedbirler almamız gerekiyor. Bu mücadeleyi küresel anlamda da yürütüyoruz. Kadına yönelik şiddetle mücadelenin temeli olarak toplumsal cinsiyet eşitliği ve kadının güçlendirilmesini ele almalıyız. AB olarak kalkınma programlarımızın yüzde 85’inde kadına yönelik desteğin programlara entegre edilmesini sağlıyoruz. Mültecilerin, entegre edilmeleri konusunda eğitimin ilk sırada geldiğini söylemek isterim” diye konuştu.
AKILLI EKONOMİ
İsveç Büyükelçisi Staffan Mikael Herrström ise toplumsal cinsiyet eşitliğinin ‘akıllı ekonomi’ demek olduğunu belirterek, “İsveç’te kadınların ekonomik bağımsızlıkları anlamında çok büyük eşitsizlikler vardı. İsveç’teki kadınların da sadece yüzde 30’u iş gücü piyasasındaydı. İsveç’te kadının ekonomik bağımsızlığı çok önemli. Kadınların istihdamda yer alması, ülkeme büyük değişiklik getirdi. Toplumsal cinsiyet eşitliği akıllı ekonomi demektir, Dünya Bankası’nın böyle bir tanımı var. Kadınların daha fazla istihdamda yer almasının ekonomik büyüme üzerindeki etkisi oldukça güçlü” dedi.
KADINA ŞİDDET İNSAN HAKKI İHLALİ
İlknur Yüksel Kaptanoğlu da kadına şiddetin bir insan hakkı ihlali ve suç olduğunu ifade etti. Kaptanoğlu, şunları söyledi: “Kadına şiddet konusunu bir özel alan sorunu olmaktan çıkarmamız gerekiyor. Kadınların kadın olmalarından dolayı maruz kaldıkları şiddetten bahsedebiliriz, ısrarlı takip gündeme gelen bir şiddet biçimi. Öte yandan dijital ve siber şiddetten de bahsedebiliriz. Flört şiddeti ise gençler arasında çok yaygın.”
DİJİTAL ŞİDDET ARTIYOR
Klinik Psikolog ve Psikoterapist Ceylan Daş, “Genelde erkeklerden bahsediyoruz ama kadın da şiddet gösterebiliyor” diyerek şöyle konuştu: “Sözlü şiddetin örneklerinden verebiliriz, ‘anasına bak kızını al’, ‘ne biçim kadınsın’, ‘bir şeyi beceremiyorsun’ gibi çok fazla örnek var. Dijital şiddetin de son yıllarda çok fazla sıkıntısını çekiyoruz. Uygulamalarda ‘kim nerede, ne yapıyor? Nereye gitmiş? Kaç dakika gitmiş?’ gibi zorlamalar var. Genelde erkeklerden bahsediyoruz ama kadın da şiddet gösterebiliyor.”